Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuba Bacaksız

Haz ve hız çağında yaşıyoruz. Herkes dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyor, sosyal ağlarda beğen butonu var ama beğenmeme yok, herkes iyi yazdığını iyi eğlendiğini, herkesin onu onayladığını düşünüyor zevk merkezli bu yaşam kronik mutsuzluğa sebep oluyor.
Reklam
“Bizi bir araya getiren şey, acı çekmemiz. Sevgi değil. Sevgi akla boyun eğmez, zorlandığında da nefrete dönüşür. Bizi birleştiren bağ seçilebilir bir şey değil. Biz kardeşiz. Paylaştığımız şeylerde kardeşiz. Hepimizin tek başına çekmek zorunda olduğu acıda, açlıkta, yoksullukta, umutta biliyoruz kardeşliğimizi. Biliyoruz, çünkü onu öğrenmek zorunda kaldık. Bize birbirimizden başka kimsenin yardım etmeyeceğini, eğer elimizi uzatmazsak hiçbir elin bizi kurtaramayacağını biliyoruz. Uzattığınız el de boş, tıpkı benimki gibi. Hiçbir şeyiniz yok. Hiçbir şeye sahip değilsiniz. Hiçbir şey sizin malınız değil. Özgürsünüz. Sahip olduğunuz tek şey ne olduğunuz ve ne verdiğinizdir.”
Sayfa 251Kitabı okudu
“Okuyup yazanları azdır diye Müslümanları küçük görme. Gün gelir, bilgide bizi geçerler. Çünkü biz bilgiyi yazarak aktarmayı önemsiyoruz, Müslümanlar ise bilginin söz ile aktarılmasını tercih ediyorlar. O yüzden her konakladığımız yerde bir meclis toplanıp bilen bilileri bilmeyenlere anlatıyor. Böylece bilgi yalnızca yazı yoluyla değil, söz, kelam, âdet, davranış ve tavır yoluyla da içselleştirilmiş oluyor. Hani salt aklın karşısında gönlü öne çıkarmak gibi. Çünkü gönül sevgi dilini konuşuyor ama satırlar yalnızca gerçekleri söylüyor, nasıl söylemek gerektiğiyle ilgilenmiyor.” Bu malzeme telif hakkı ile korunuyor olabilir.
Sayfa 269Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir şeyi çok fazla istemek iyi değildir. Ayarında istemeyi bilmeli kişi, Tanrı ile iyi geçinmenin yolunu bulmalı
Bütün çocuklar, kurallarımızı ve beklentilerimizi belirlemek için sınırları zorlar. Çocuklar büyürken, sağlıklı keşiflere izin verecek kadar geniş, güvenlik sağlayacak ve sorumluluk öğretecek kadar kısıtlı, büyüme değişimlerine izin verecek kadar esnek sınırlar koyulmalıdır.
Reklam
Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse işte buna çare yoktur...
Tüm dünya yerle bir olurken, insanın kendisi için çalışması bir suç. Günümüzde artık hiç kimse sadece kendisi için hissedemez , kendisi için yaşayamaz.
Özgürlük dürtülerimizi, ahlaki duygularımızı ve de kendimizi tamamen kontrol edebilmektir. Özgürlük ne bir hak ne de bir olgudur, o bir ödüldür.
Birçok insan aklını en az şekilde kullanarak hayattan gelip geçer. İşini garantiye alma içgüdüsü kişiyi yaşamaktan ve harekete geçmekten alıkoyar.
Papalagi her zaman bir an önce varmak ister hedefine. Makinelerinin hepsi onu hedefe daha hızlı götürmeye yarar. Ama bir kez hedefe vardı mı, yeni hedefler çağırır onu bu kez. Böylece yaşamı boyunca dinlenmeksizin koşturur durur.
Reklam
Günümüz insanları tahıllara ve tohumlara o kadar bağımlı hale gelmiştir ki kanaryalardan hiçbir farkı kalmamıştır. Doğal, işlememiş, geleneksel yiyeceklerle beslenen topluluklarda insanların sağlığı mükemmelken, rafine edilmiş gıdaları tüketenler, hızla fiziksel ve ruhsal dejenerasyona maruz kalıyor.
Köylünün sütünü siz alıp başkasına satarsanız temiz oluyor, fakat köylü kendi sütünü satarsa pis oluyor!
Kötüler gelip bize kötülük yapıncaya kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır.
İnsanın ‘ kendisini tavaf eden hacı’ olduğu bir zamanda ilişkiler de kısa ömürlü ve yüzeysel.
İçinde bulunduğumuz çağ ‘şimdi’ yi yaşamamıza izin vermiyor, her şey gelecek için yapılıyor. Bu durumun sebep olduğu zorlanma duygusu, çocuklarımızın ihtiyacına öncelik vermemize, onları acele ettirmemize neden oluyor. Sonuç ise fazla programlanmış, endişeli ve mutsuz Çocuklar!
39 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.