Nihan

Aynanın önünde bırakılmış'
neden ağladığımı bilmiyorum, diyorsun. çünkü birşeyler değişiyor içinde kendini ikna etmiyor düştüğün boşluk bildiklerin başkalaşıyor gözlerinin önünde yabancılığı öğreniyorsun gece söndürür hayalet olmaya yetmeyenlerin ışığını güçlü olmaya benden daha çok ihtiyacın var çünkü haksız olduğunu kalbinin bir yerinde biliyorsun gündüzün kepenklerinde duyduğun güven, çelimsiz gölgelerin fısıldadığı küçük sırlarla büyüyorsun zamanın ve aynanın önüne bırakılmış kısa bir mekup bu belki çok sonra anlayacaksın içindekileri ama şimdi okuyorsun.
Reklam
Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.
"Çok empati kuruyorsunuz , dedi samimi bir tavırla. Ne dünya bu kadar hassasiyeti kaldırır, ne de insanlar bu kadar inceliği..."
Sayfa 350

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sen iyi bir adamsın. Onun için seni çok öldürmüşler.
Kaç yaşındayım bilmiyorum. Kaç yaşındaysam milyonlarca kez daha fazla yorgunum. Kaç yaşında olursam olayım,kalbi kırılmış bir kız çocuğuyum. Hiçbir mutluluk, acım kadar samimi ve devamlı olamıyor. Ki avutmuyor beni, hiç kimsenin sevgisi...
Reklam
Doğduğum şehirde, bir kadın ve kızı yaşıyordu; iksi de uyurgezerdi. Bir gece, dünya sessizliğe gömülmüşken, anne ve kızı uykuda olsalar da, yürürlerken sisler altındaki bir bahçede karşılaştılar. Anne konuştu ve şöyle dedi: "İşte! İşte benim düşmanım! Gençliğimi mahveden, hayatını benim hayatımın yıkıntıları üzerine kuran sensin! Seni bir öldürebilsem!" Kız da konuştu ve şöyle dedi: "Hey gidi iğrenç, bencil ve yaşlı kadın, özgür benliğimle ben arasına giren, hayatımı kendi solgun hayatının bir yankısı haline getirmek isteyen sen değil misin! Öldüğünü bir görebilsem!" O anda bir horoz öttü, iki kadın da uyandılar. Anne, tatlı tatlı, "Sen misin, canım!" dedi kızına. Kızı da cevap verdi incelikle "Evet, sevgili anneciğim!"
Türkiye iş Bankası yayınları
Bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşam çalarsın. Karısını bir kocadan, çocukları bir babadan mahrum edersin. Yalan söylediğin zaman bir insanın gerçeğe ulaşma hakkını çalmış olursun. Aldattığın zaman bir insanın doğruluk adalet hakkını elinden alırsın. Çalmaktan büyük bir kötülük yoktur.
Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu.
Bazen bir anlığına beni yerimden sıçratıp kendime getiren bir cesarete kapılıyorum, o an nereye gideceğimi bilsem koşa koşa gideceğim.
Sayfa 41
Reklam
"Bir sinekle bir devlet adamı arasındaki benzerlik nedir?" sorusunun cevabı 19. yüzyıldan hazırdır. "İkisini de gazeteyle öldürebilirsin!"
Sırrını rüzgara fısıldarsan ağaçlara söylediği için suçlayamazsın.
Yalnızca tek bir insan türü varsa, o zaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar?
sel yayınları
İcraate geçebilen tek duygu üzüntü müdür?
İnsanın çaresizlik ve acısının başlangıcında bütün varlıklardan yardım umduğu,esen rüzgârdan, geçen bulutlardan avutucu bir haber beklediği gibi,bu gencin de en küçük şeylere kadar bütün ses ve hareketler dikkatini çekmekte,sonra da onu üzmekteydi.
Sayfa 86 - olympıa
108 öğeden 91 ile 105 arasındakiler gösteriliyor.