Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yusuf Karçı

Yusuf Karçı
@YusufKarci
İzmir
5 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Ne fark ederdi ki zaten..? Herkes ölüyordu nasıl olsa; iyisi de kötüsü de, güçlüsü de zayıfı da, hayata dört elle sarılanı da yaşamı aşağılayanı da. Herkes göçüp gidiyordu. Her şey göçüp gidiyordu...
Sayfa 37
Reklam
Birbiri arkasına iktidara gelip, her biri kendinden evvelkinin işlerini tersine çeviren ve tek prensipi prensipsizlik olan hükümetler, milletin ekmeğini, yağını, kömürünü bile temin edemeyecek kadar beceriksizlikte başarı gösterdiler.
Sayfa 137
Bu kasabada kötü kaderleri sonucu kendilerine çiftlikler, evler, ahırlar, sığırlar ve ziraat araç gereçleri miras kalan gençler görüyorum. Bunları kazanmak, bunlardan kurtulmaktan daha kolay...
Sayfa 17

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama memleket şeytandan beter bir düşmanın pençesine düşmüş. Elini kolunu koparmadıkça da bırakmayacak yakamızı...
Sayfa 157
Şu bir gerçek ki yakında hepimizin üstünü toprak örtecek, sonra o da değişip başka bir şeye dönüşecek, sonra dönüştüğü şey de değişecek ve bu değişimler sonsuza dek sürecek...
Sayfa 95
Reklam
Ahlâk, utanmayı bilmektir.
1970’li yıllar, Avanos. Yazın ilk günleri. Evin önünde bir kamyonet duruyor. Kayseri’den yüz çuval şeker gelmiş. Kitap okuduğum kovuğumdan çıkıp çuvalların taşınmasını seyrediyorum. Gazoz şişelerine, şeker çuvallarına, benim ders notlarına, fırından yeni çıkan bazlamaya, bahçeden kopardığı domatese bile dualar okuyan annem yine iş başında,
Cehaletten kurtulmanın yolu, bazı şeylerin cahili olmaktan geçer...
Sayfa 292
Sahip olmak yönünde attığınız her adım, sizi özünüzden uzaklaştırıyor. Marx’ın o ünlü sözünü hatırlamakta fayda var: “sahip olduklarınız ne kadar çoksa, siz o kadar azsınız.”
Sayfa 65
Doğrudur; kitap okumak karın doyurmuyor. Ancak karnı tok, beyni boş adamlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik...
Sayfa 67
Nasıl yeniden doğmak isteyebilirsin ki önce kül olmadan..?
Sayfa 59
Reklam
Herşeyin başlayabilmesi için eleştiri şart dedik. Eleştiri içinde "eleştirme cesareti ve namusu" olan aydınlar şart... Tam da bu nedenle, "Eleştirerek saf bilgiye ulaşmak maliyeti yüksek ve riskli bir iştir" diyor Kant. Yani her babayiğidin harcı değil eleştirmeyi göze almak. Kant, "Aydınlanmak için insanın aklını kullanmaya cüret etmesi gerekir" diyor.
Sayfa 15
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Sayfa 69
Akranlarımla kavga etmeye niyetim varsa eğer, emziğimi cebime koyardım. Çünkü bilirdim, ağzımda emzik olduğunda beni ciddiye almayacaklarını. Hem de emziğimi garantiye alırdım.
Sayfa 70
Benim derdim halka kitap ulaştırmak. Çocuklara, gençlere okuma sevgisi aşılamak. Onların akıl, bilim yolunda ilerlemesini sağlamak. Bunu başarıp halkın yüzünde bir parça sevinç görmek benim için en büyük mutluluktur...
Sayfa 76
Biz annemizin koynuna, bir kuluçkanın yavruları gibi sığınırdık. Annem hem bizi sever, okşar, hem de bir taraftan küçük küçük masallar anlatır, bir taraftan da gökteki yıldızları tanıtırdı. O yıldızların hareketinde aşk vardı, akreplere karşı efsun vardı, meyvelerin olgunlaşma zamanı vardı...
Sayfa 30
"Çünkü bu toplumun çalışan üyeleri hiçbir şey elde etmezken, herşeyi elde edebilen üyeleri hiç çalışmamaktadırlar..!"
Sayfa 70
Reklam
Cemal Süreya
Biz kırıldık daha da kırılırız, Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza...
Sayfa 57