Kitap yorumuna geçmeden önce İlgi Sanat Kültür Yayınlarının çevirisi ve işçiliğine bikaç şey söylemek istiyorum: Yayına hazırlayan ve çeviren
Arslan Tekin İşini harika yapmış.Emek verilmiş belli, bu güzel emeğe yorum yapmadan olmazdı.Kitap biliyorsunuz 1300 sayfadan fazla bir kitap.O nedenle özel kutulu olarak 2 kitap
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Avrupa ve Öteki ya da Kavram ve Olay Okuması
✵ ✵ ✵
1997 yılında Marmara üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun olan Tarih öğretmeni Önder Kaya, “Roma İmparatorluğu’ndan Hitler Almanyası’na – Avrupa Tarihi Üzerine Yazılar” kitabında ilginç bir tarih okuması sunmaktadır. Yirmi üç başlıkla Avrupa’nın genel tarihine
Millet olarak kuvvetli bir okuryazarlık kültürüne sahip olmadığımız aşikar. Zira ortalık üniversite mezunu olduğu halde kendini ifade edemeyen insanlarla dolu maalesef. Şöyle kendimize dışarıdan bakarak bir öz eleştiri yaparsak, görülen şey modaya uymuş bir okuryazar profiline sahip olduğumuzdur. Yani ne demek bu? Amacın; ne okuduğunu bilmek,
II. Abdülhamid, Amerikan Elçisi Terel'e 1897'deki bir görüşme sırasında Ermeniler'le ilgili şunları söylemişti: "Anadolu'nun fethi sırasında Moğollar'la İranlılar'ın saldırılarına maruz kalan Ermeniler toplu halde Osmanlı ülkesine hicret ederek Osmanlı sultanlarının himayelerine girdiler. Ermeniler, Osmanlı sultanlarınca şefkatle karşılandı ve kendilerine gerekli müsamaha gösterildi. Can ve mallarının muhafazası hususunda her şey yapıldı. Osmanlı sultanlarının sefere çıktıkları ve fetihle meşgul oldukları zamanlarda ticaret işleri Hristiyanlar'a özelliklede Ermeniler'e kaldı. Müslümanlar Allah'ı tek yaratıcı olarak tanıyan her türlü dinin mensubuna ilişmedikleri için Hristiyanlar'ın dinlerine de karışılmadı. İşte bu suretle Ermeniler mal, mülk ve servet biriktirme imkânı buldular. 400 seneden beri de Osmanlı idaresinden memnun bir şekilde yaşamışlardır.
Osmanlı ülkesinde sarraflık ve iltizam işleri hep Erme niler tarafından yürütülüyordu. Ermeniler bu süre içinde dinlerini muhafaza edebildiler, asırlardan beri eski kilise ve manastırlarda serbestçe dini ayinlerini yerine getirdiler ve lüzum gördükçe yeni kiliseler açtılar. Ermeni patriklerinin her türlü şikâyetlerine hükümetler hep kulak verip, mezhep leri de her zaman himayeye mahzar oldu".
Sayfa 256 - Ermeniler'e Hep şefkat GösterdikKitabı okudu
Padişahların hayatlarına ve dünyaya bakışlarına önemli etkiler yapan hadiseler vardır. Bu hadiselerden dolayı yaşadıkları stresler ve geçirdikleri psikolojik travmalar padişahları ve icraatlarını şekillendirir. II. Abdülhamid, tahta çıktığında halk içinde dolaşan bir padişahtı. Ancak Çırağan Baskını ile V. Murad'ı tekrar tahta çıkarma teşebbüsü padişahı yavaş yavaş Yıldız Sarayı'nda kapalı bir hayata ve aşırı vehimli bir yapıya doğru itti.
II. Abdülhamid, kendisinden önceki padişahların aksine, saltanatının ilk ayları hariç padişahlığı boyunca Yıldız Sarayı'nda ikamet etti. Özel günler, bayramlar ve Cuma selamlığı dışında sarayın dışına pek çıkmadı.
Sayfa 103 - II. ABDÜLHAMİD'İN HAYATINI DEĞİŞTİREN
HADİSEKitabı okudu
Türk düşün ve yazın hayatının seçkin isimlerinden olan Kemal Tahir, 15 Nisan tarihinde İstanbul Vezneciler semtinde, İsmail Kemalettin adıyla dünyaya geldi. Kimliğinde 13 Mart olarak görünen doğum tarihi, 1917 yılında yapılan takvim değişikliğinden kaynaklanan bir yanlışlığın sonucudur. Babası 2. Abdülhamit'in hünkar yaverlerinden ve baş
Son dönemlerde dikkatimizi çeken liderlerden Sultan II. Abdülhamid Han... Neden son dönemlerde? Vatanı için hiçbir şey yapmamış gibi, milletini sevmemiş gibi, bir diktatör gibi tanıtıldı Abdülhamid Han. "Kızıl Sultan" olarak tanıtıldı.
Ben bu kitapta Abdülhamid Han hakkında birçok şey öğrendim. Çocuklara olan sevgisini, günün çoğunu çalışarak geçirdiğini, okumayı çok sevdiğini, geniş bir kütüphanesi olduğunu, siyasi zekasını, yaptığı projeleri, eğitim alanında yaptıklarını, askeri alanda yaptıklarını... Son sultan o kadar çok yönlü bir şahsiyettir ki mutlaka tanımak, okumak gerek. Beni en çok etkileyen yönü ise merhameti. Bu güzel adam, kendisine suikast planı yapan birini affetmiştir. Kitapta göreceksiniz bu kadar merhametli bir insana ihanet eden edene!
Eğer son sultan, Sultan II. Abdülhamid Han'ı anlamak isterseniz güzel bir eserdi. Hoş kimine göre "Kızıl Sultan", kimine göre "Son Sultan". Tavsiye ederim... Keyifli Okumalar...
Kitap, erkeklerin yaşadığı sorunları gayet anlaşılır bir şekilde gözler önüne seriyor.
Bazı kişiler tarafından neden cinsiyetçi ya da antifeminist bulunduğunu tam olarak kavrayamadım. Kadın-erkek intihar, tutuklanma ve hastalık yüzdelerini karşılaştırmak mı antifeminist oldu, emin değilim. Kitabın hiçbir yerinde "bu problemlerin suçlusu