"Aramayınca bulunmazmış demek ki. Arayınca bulunuyormuş. Ben de arayanlardanım. Bende arıyorum, hâlâ arıyorum.
Allah'ın rızasına aşığım.
Bir çocuğun duasında mı acaba, Allah'ın rızâsı?
Yaşlıda arıyorum, gençte arıyorum. Her yerde arıyorum.
Oturduğum yerde kalktığım yerde. Her yerde rızayı arıyorum.
Acaba yolda giderken şu taşı attığım zaman ayağımla kenara acaba Allah'ın rızâsı burda mı ki acaba?
Çöpleri dolaşıyorum, ekmekleri çıkartıyorum. Acaba ekmekleri çıkarttığım zaman Allah'ın rızasını kazanabilir miyim?
... "
#burakkumogluphotograph
#ayakkabıtamircisiturgutamca
#aksaray
" Seni Verene, bu sözleri Söyletene kurban.. "
Karabasan gibi üzerime çöken kasvetli boğucu his. Ruhumdaki kırıklık ve yaralanmışlık sesime yansıyor. Acaba bu hislerden bir gün kurtulabilecek miyim. Kurtulmanın tek yolu yalnızlık mı? Yoksa yalnızlık bile kurtarmaz mı bu hislerden. Belki de kendimden kurtulduğum gün bu hisler sonsuza kadar yok olur. Aksini düşünmek istemiyorum ruhum bedenimden ayrıldığında bu hisleri taşımaya devam etmek sonsuza kadar sürdürmeyi düşünmek dahi istemiyorum.
"İnsan yapıcıdır, yeni yollar açmayı sever, bu su götürmez bir gerçektir. Fakat neden acaba bir yandan da yıkmaya, her şeyi kaos haline getirmeye bayılır?"
Acaba iyi şeyler olacak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz.
Bu gece[yi] yıldızları sayarak oldukça büyük bir kara ağacın altında geçiriyorum.
Ah! Naciye, bilsen şöylece seninle Kuruçeşme'deki sarayımızın köşkünün yukarısındaki karaağacın dibini hatırladım.
Ah! Sevgilim, güzel sultanım, Hüda acaba ne vakit bizi birleştirecek?