Bu dünyanın hiçbir tadı yok, kederi hiç eksik ol- muyor ve her şeyi illa ki pişmanlık takip ediyor. "Dilediğim kadar yediğimde ya midem bulanıyor ya da karnım şişiyor; tutumlu bir hayat sürdüğümde ise ne açlığım ne de susuzluğum dinmek biliyor: Tokken de açken de iyi değilim anlayacağınız; namuslu yaşayayım diyorum, bu kez de şehvetin ateşiyle yanıyorum"; isteğim şekilde keyif sürdüğümde yoruluyor ve acıkıyorum, bedenimi ve ruhumu incitiyorum." "Azıcık bir mutluluğa karşılık, ne çok keder var! Küçücük bir keyfin ardından izdirap ne ağır geliyor!" İki türlü de sıkıntı içindeyim; uyurken de uyanırken de, yemeğimi hazırlarken de yerken de, gaileler ve ihtilaflar bütün gün peşimden ayrılmıyor, korkular ve şüpheler ömür boyu yanı başımda duruyor. Ben böyle her daim huzursuz iken, yaşamayı neden isteyeyim? Oysaki huzurlu bir ölüm, tüm dertlerimize ve ızdıraplarımıza son verecek;
Kediler sadece memnun olduklarında veya kendilerini iyi hissettiklerinde mırlamazlar. Aynı zamanda açken, stresliyken, acı çekerken doğum yaparken veya ölüm döşeğindeyken de bu sesi çıkarabilirler. Bu sesin "Ben iyiyim" ifadesinden ziyade, "Ben bir tehdit değilim" veya "Yaptığın şeye devam et" anlamlarına gelebileceğini söylemek mümkündür. Kulağa mantıklı geliyor. Araştırmalar, kedilerin çıkardıkları bu mırlamaların insanlar üzerinde iyileştirici bir etkisi olduğunu doğrulamakta. Bu, kan basıncını düşüren antidepresan bir etki olarak tanımlanabilir. Mırlamalar kediler için de olumludur. Kedinin sakinleşmesine yardımcı olan endorfin hormonunun salgılanmasını sağlar, Ayrıca kedi mırlamasına sahip olduğu düşük frekansın, kas ve kemik büyümesi arasında ortaya çıkan ağrıyı hafiflettiği ortaya çıkarılmıştır. Hatta bu sesleri iç hastalıkların tedavisinde bile başvurabilir. Mırlamalar, kedilerin kendilerini ve hemcinslerini teskin etmek için çıkardığı meditasyon sesleridir.
Açken başka adamım sanki, yemekten sonra başka. Keyfim yerindeyse, hava da güzelse kötü kişi değilim: Ama bir nasır canımı yakmaya görsün, asık suratlı, aksi, yanına yaklaşılmaz bir adam olurum.
Nihayet bir öğleden sonra polisler bizim evi de bastılar. Ben mektepteydim. Evde sadece annem varmış. Her tarafı aramışlar, dolaplarımı başaşağı çevirip, içindekileri yerlere döküp saçmışlar ve birkaç kitap alıp gitmişler. Evin dışarısı sarılmış, merdiven başlarında tedbir alınmış, arama bir hayli sürmüş.
İki-üç gün sonra bir sabah erken saatte
Bakın, yağmur yağarken saray yerine bir tavuk kümesi görsem, ıslanmamak için belki kümese girerim. Fakat kümes beni yağmurdan korudu diye, şükran borcumu ödemek için kümese saray gözüyle bakamam. Bana gülecek, hatta böyle bir durumda sarayla kümes arasında fark olmadığını söyleyeceksiniz. Evet, hayatta tek gayemiz ıslanmamak olsaydı, dediğiniz
Dost ve dostluk dediğimiz, çokluk ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zorunlulukla edindiğimiz ilintiler, yakınlıklardır.
Sayfa 26
Gerçek dostluğun ne olduğunu bilirim; bildiğim için de dostumu kendime çekmekten çok, kendimi ona veririm.
Ona iyilik etmeyi onun bana iyilik etmesinden daha çok istemekle kalmam; kendine her