Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkunç bir yalnızlık hissi vardı içimde. Benimle insanlar ve şehrin yaşamı, meydanlar, evler ve sokaklar arasında sürekli olan geniş bir uçurum vardı. Büyük bir felaket oluyordu, gazetelerde önemli şeyler yazıyordu - (ama) benim umurumda olmuyordu. Eğlenceler düzenleniyordu, ölüler gömülüyor, pazarlar kuruluyor, konserler veriliyordu - ne için? ne maksatla? Dışarı çıkıyordum, ormanlarda, tepelerde, taşra yollarda sürtüyordum, çevremde çayırlar, ağaçlar, tarlalar ah vahsız bir hüzünle, dilsiz ve yalvarırcasına bana bakıyor ve bana bir şey demeyi, bana doğru gelip karşılamayı, beni selamlamayı arzuluyorlardı. Ama orada öyle hareketsizce yatıyor ve bir şey diyemiyorlardı, ve ben acılarını anlıyor ve acılarını onlarla birlikte yaşıyordum , çünkü onları bu acıdan kurtaramıyordum.
"Bazen kendi kendime şöyle diyorum: Senin yazgının benzeri yok; diğerleri şanslı senin kadar sıkıntı çektirilen bir kişi bile yok. - Sonra eski çağların bir şairini okuyunca, içimden geçenleri görür gibi oluyorum. Katlanmak zorunda olduğum çok şey var! Ah! Benden önce yaşayan insanlar benim kadar üzüntü yaşadılar mı acaba?"
Reklam
Ah, ne yapacağım, ne olacak benim kaderim? Çok ağır geliyor benim böyle bir bilinmezlikte olmam, bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor. Beni mahveden kötü insanlar yüzünden sonsuza dek ağlayacağım!
"İnsanlar, 'Ah! Bilmiyordum, kötü bir niyetim yoktu.' deyince her şeyin yoluna giriverdiğini sanıyorlar."
Sayfa 80 - İş Bankası ve Kültür Yayınları, 11. BasımKitabı okudu
Dünya değil, insanlar..
"Ah bu dünya ne fena."
Sayfa 151 - İnkılâp Kitabevi
Ah ana dili !
Babasının öğüdü; "Kevok'um bu dili iyi öğrenmelisin, onlardan daha iyi öğrenmelisin ki, toplumda bir yerin, insanlar arasında bir ağırlığın olsun!" Ve Kevok'un soruları; "niçin bizim dilimizle değil?" Cevapsız sorular....
Reklam
ELEKTRA Ah doğal güzellik, insanlar için ne kadar kötüsün ve ne kadar iyi davranırsın sana sahip olanlara! Güzelliği bozulmasın diye saçlarının ucundan ne kadar az kestiğini gördünüz mü? Hiç değişmedi, her zamanki fettan kadın! Beni, ağabeyimi ve bütün Hellas'ı mahvettiğin için tanrılar nefret etsin hep senden! Ne kadar mutsuzum!
bir pazarlık yapalım sizinle ey insanlar! Bana kötü bana terkettiğiniz düşünceleri verin o vazgeçtiğiniz günler, eski yanlışlarınız ah, ne aptalmışım dediğiniz zamanlar onları verin, yakınmalarınızı
Sahicilik hâli aslında, sözü ortama göre eğip bükmemek, kendin olma cesaretini gösterebilmek, kalabalığın sürüklediği yere doğru akıp gitmemek, tek başına, kendi yörüngemizde kendimiz dönebilmek, hayallerimize ve değerlerimize sahip çıkmak ve bir içsel bütünlüğe ulaşmak demek. Yığıtlik, insanın kendi hakikatine sadık olmasında, dürüstlük ve şeffaflık gösterebilmesinde saklı. Bizi aşan büyük bir ülkünün peşinde miyiz, yoksa kendi benliğimizin peşinde mi? Acaba düşmanlığımız ve dostluğumuz sadece kendi nefsimiz için mi? Dünyayı hakkını vererek yaşayacağımız bir yer olarak mı görüyoruz, yoksa performans sergileyeceğimiz bir tiyatro sahnesi olarak mı? Bazı insanlar sadece oynuyorlar, duruma göre şekil alıyorlar. Hayatlarının bir tutarlılığı ve bütünlüğü yok. Bütün yorgunluğumuz, kendi içimize giden yolu yürüyememekten kaynaklanıyor. Oyuncu benliklerimizin sahici benliklerimizi gizlememesi lazım. İşte şahsiyetli olmak, iç bütünlüğe ve tutarlılık duygusuna sahip olmakla alakalı gibi geliyor bana
Reklam
Ah! insanlar umudun dışarıdan değil içeriden geldiğini anlayabilse, kurtuluşu için çalışması gerektiğini fark edebilse! Hayatın nefesi, iyilik ve kötülük bilgisi insanın içindedir, kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilir.
Ah, insanlar niçin herşeyi anlamıyorlar? Beş dakika,on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar,tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşılmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları...
Ah, ne yapacağım, ne olacak benim kaderim? Çok ağır geliyor benim böyle bir bilinmezlikte olmam, bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor. Beni mahveden kötü insanlar yüzünden sonsuza dek ağlayacağım!
"'Herkesin bir yanlışı olmuştur, herkes bir haksızlık etmiştir, herkes, herkes!.. Ah bunu bir anlasa insanlar!'"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.