Cansın'a bu yaşından sonra söylenen ise mutlu olmasıy dı. "Mutlu ol Cansın, sofistike merakların olsun, gözlerin parlasın, gençsin, öyle ölük ölük durma, mutlu ol, bir kiraz sapı, taze ekmeğin tuşesi..." Zengin olmak vardı Cansın'ın aklında bir tek. Bu sıkıntı sına iyi gelecekti. Başka çaresi yoktu. Şık bir araba, kendine ait bir ev
O cumartesi akşamı birlikte film izlemişler, sonra Harold'la Julia, Truro'daki evin mutfağında yapılacak tadilatı konuşmaya başlamışlardı. Alçak sesle konuşmalarını uyur uyanık dinlemiş, aklında bile kalmayacak kadar sıkıcı konuşma sırasında içi muazzam bir huzurla dolmuştu: Birlikte yaşayışın mekanik taraflarını konuşacak birine sahip olmak, onun gözünde iki yetişkin arasındaki ilişkinin mükemmel ifadesiydi.
Sayfa 574 - Doğan Kitap YayıneviKitabı okudu
Bu palavracının böyle konuşması hiç sebepsiz, hiç temelsiz olamazdı. Çünkü bütün bu söylediklerini uydurabilecek yeteneği de yoktu onun. Herhalde bir şeyler duymuş olmalıydı. Aslında hep kötü haberleri aklında tutardı o. " Ya söylediklerinde gerçek payı varsa? Ya bazi bilim adamları Tanrı olmak hırsına kapılmışlarsa? Kendilerini Tanrı yerine koyarak bizi yönetmeye kalkarlarsa?" diye düşündü. Korkusu da bundan ileri geliyordu.
"...Her şey aklında kalıyordu. Gerekli olsun olmasın, duyduğu ya da gördüğü bir şeyi hiç unutmuyordu. Bazıları onun boş zamanlarında durmadan bir şeyler okuyup ezberlediğini sanıyordu..."
_bazen sadece ^Mustafa İnan^ olmak istersin_
Sayfa 47 - İletişim Yayınevi
Tek başına yalnız olmakla, kalbinde ve aklında birileri varken yalnız olmak arasında çok fark var. İlki sıkıntı verse dahi alışılabilir bir durum. İkincisi ise... İnsanın içini oyuyor.
Agapi
Müminin aldanması
İnananlardan günah işleyenlerin aldanmaları şu sözlerinde kendini gösterir:
"Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir; biz O'nun affını ümit ediyoruz."
Böyle söyleyip buna güvenir ve amelleri ihmal ederler. Gerçi dinde bu anlayış "ümit" açısından övülen bir düşüncedir. Allah'ın rahmeti elbette geniş, nimeti çok kapsayıcı
Ama Aidan deniz mücevherlerine hayranlık duymuş gibi davransa da, aslında dikkatini vermiyordu. Onun yerine, kahkaha atan ve Anne’e yakın olmak için rekabet eden bu çocukların, genç adamın aklında yarattığı tek bir belirgin düşünce vardı. Aidan çocuk istiyordu. Her zaman sahip olmaya niyetliydi -bu onun görevi, yükümlülüğüydü- ancak bu ana kadar bu dürtüyü hissetmemişti. Anne’le birlikte hoplayan, kahkahalar atan küçük kızlarla çevrelenene kadar.
Sayfa 152Kitabı okudu
bahsedilen dizinin ismini bilen var mıdır?
Senaryosu robotlar ve insanların bir arada yaşaması üzerine kurgulanmış bir dizi izlemiştim. Melez yaşama adapte olmak istemeyen ya da zarar görmüş aileler, hiçbir sanal teknolojinin ve robotun bulunmadığı başka bir şehre göç ediyorlardı. Teknolojinin bir gün insanlığı buna zorlayabileceği fikri size de ürkütücü gelmiyor mu? Işin tuhaf tarafı, dizide insanlar bu robotları marketten satın alıp eve getirdikten sonraki ilk birkaç ayda, onların
sağladığı konforla mest oluyorlardı. Aile bireylerinin rutinini aklında tutan, sevdiği yemekleri hazırlayan, uzaktan ateşini ölçen bu muhteşem ürünleri daha önce almamış olmalarına hayıflanıyorlardı. Fakat zaman
içinde onun sunduğu hizmetlere, sağladığı kolaylıklara bağımlı hale geldiklerinde ve bir yapay zekâ ile duygusal ilişki kurduklarında işler karışıyor; özellikle ailelerin küçük bireyleri bu duruma uyum sağlayamıyordu. Yani aslında eski insanların bildiği ama bizim unuttuğumuz basit bir prensip işliyordu: Her yenilik bir toplu ölüm tehlikesini de beraberinde getiriyordu.
Sayfa 55 - Kapı yayınları
Özetle:
• Bir şeyi hatırlamak/hatırlatmak istiyorsanız, “Unutma!” dediğinizde beyin onu “Unut!” olarak alır. Onun yerine “Aklında tut!” deyin.
• Stres yapan, panik içinde birini gördüğünüzde “Panik yapma!” yerine “Sakin ol” cümlesini seçin.
• “Bugün hava çok güzel ama yarın yağmurluymuş” yerine “Yarın yağmurlu olsa da bugün hava çok güzel” deyin.
• “Ben hasta olmak istemiyorum” yerine “Ben gayet sağlıklıyım” deyin.
• Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Siz siz olun kötüyü kendi elinizle, kendi kelimelerinizle çağırmayın. îyi düşünün, iyi söyleyin, iyi olsun.
NÂZIM HIKMET
Nâzım Hikmet, aşkları ve sevgilileriyle sık sık gündeme gelir. Aşk ve kadın konusu, Nâzım Hikmet'in hayatı; en az, şiiri kadar dikkat çeker, konuşulur, tartışılır.
İlk aşkı, Sultan Hamid devrinin ünlü valilerinden birisinin kızı olan Sabiha'dır.
"Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki
Ömrümü bir yudumda ellerinden
