Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazı geceler vardır, aklında olup yanında olmayanlar kaçırır uykunu... Nereye dönersen dön, ne içersen iç, ne kadar dua edersen et olmaz... Bir zamanlar sen olmadan uyuyamadığını söyleyen birinin başkasıyla uyuyor olma ihtimali boğar seni. Buna engel olamazsın. Arayamazsın, soramazsın, duyamazsın... Yani kalbin kırıksa uyumazsın. Ne
Son günlerde Cemil’in aklında iki cümle vardı: “Kendin olmak”, diğeri Demir’in bir süre önce söylediği: “Siz bir şeyler olmak istiyorsunuz, zengin, ünlü…Bir şey olmayın, bir şeyler yapın.
Sayfa 214 - Remzi KitapeviKitabı okudu
Reklam
İnsan sadece iki şekilde huzur bulabilir: O yeniden bir hayvana dönüşebilir. O zaman o tek olacaktır, o zaman hiçbir bölünme olmayacaktır, o zaman huzur olacaktır, sessizlik, ahenk... Ve milyonlarca insanın yapmaya çalıştığı şey farklı şekillerde hayvan olmaktır. Savaş insana yine hayvan olma şansı verir; bu yüzden savaşın büyük bir çekim gücü
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu... Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur. İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de
Nefret ölü şeydir. Hangimiz bir mezar olmak ister ki? ~ Katil olmamak, katledilenin şerefidir. ~ İnsanlığın kürsüsü, onun suskun yüreğindedir; geveze aklında değil. ~ Deli muamelesi yapıyorlar bana, günlerimi altına değişmediğim için. Ben de onlara deli diye bakıyorum, günlerimin bir fiyatı olduğunu düşündükleri için.
"Sen normal olsan da aklında tutamazdın zaten dediklerimi. O kadar çok gördüm ki ben bunu... Biri ötekine anlatıp durur, ötekinin duyup duymadığının ya da anlayıp anlamadığının hiç bir önemi yoktur. Konuşuyorlar ya da hiç konuşmadan karşılıklı oturuyorlardır ya, önemli olan budur işte. Karşındakinin dinleyip dinlememesinin hiç ama hiç önemi yoktur. Önemli olan konuşmaktır. Biriyle birlikte olmak. Önemli olan budur işte."
Sayfa 85 - Crooks, Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Bunca yıldır hep yalnızım sanmıştım," dedim o konuşmamakta ısrar edince. "Ama senden haber alamadığım iki gece boyunca yalnızlığın kademeleri olduğunu anladım. Tek başına yalnız olmakla, kalbinde ve aklında birileri varken yalnız olmak arasında çok fark var. İlki sıkıntı verse dahi alışılabilir bir durum. İkincisi ise... İnsanın içini oyuyor."
Agapi yayınlarıKitabı okudu
DÜNYAYA TESLİM OLMAK
Gecenin verdiğini sabaha teslim ederek inmiştik trenden. Senin aklında,benim gövdemde bir karıncalanma,geldiğimiz yol kadar uzun bir suskunlukla bakmıştık denize,bir imkansızlığı ezber eder gibi.Sen yitirdiğini arıyordun,ben koruduğumu koyacak yer bulamıyordum..
Sayfa 114 - kırmızıkediKitabı okudu
Bazı şeylerin hiç değişmediğini görmek güzel. Aynı dünyada yaşadığımızı hatırlatıyorlar bana. Dünyadaki tek değişmeyen olmak büyük yalnızlık çünkü. Ve böyle birkaç destek iyi geliyor. Yalnızlık denizinin o pürüzsüz, akıntısız yüzeyi biraz da olsa bulanıyor. Çok uzaklarda biri sanki yüksek bir kayadan kendini bu suya bırakmış gibi oluyor. Böylece o kadar da yalnız olmadığını düşünüyorsun. Küfrediyorsun kendine. Tırnaklarınla elde ettiğin yalnızlığının bozulması hayaliyle yaşamak en büyük ihanet. Ama sonra kendini düşünüyorsun. İhanet edilecek kadar var mısın? ''Boş ver!'' deyip yorganı çekiyorsun kafana. Uyumuşsun. Artık ne Kayra var, ne Kinyas, ne de hayat... Rüya. Su gibi. Her şekli alan, geçmişi olmayan. Uyanıyorsun. Terlemişsin. Dudağına şakaklarından uzanan tuzlu su hatırlatıyor rüyanı. ''Su!'' diyorsun. ''Tek gerçek!'' Sonra tekrar uyuyorsun. Aslında ne, kim, nasıl, neden sorularından artakalan, dünyanın dibindeki pisliğin içinden gelip yeryüzüne çıkmış, kendine satıcı arayan bağımlı gibi dolanan o soru var aklında. ''Ne fark eder?'' ''Hiçbir şey!'' diyorsun. Yeniden uyumak için gözlerini kapatırken.
Sayfa 45
Tam bir güzeli öpecekken dişleri döküldü, tanrım ne oluyor diyemeden edebiyat hocası Güvenç Bey, “T’yi büyük yaz.” diyerek ensesine vurdu. Sanki üç gözü vardı da herkesi göründüğünden farklı, olmak istediği, olduğu ve olacağı halleriyle görüyordu. Ayın kaçıydı? “On sekiz.” diye bağırdı evlenmek isteyen komşu kızı. Uyanmış mıydı? Belki uyanmamışımdır diye patronu Gizem Hanım’ı öptü. “Ne oluyor Alper Bey?” Bey demeseydi aşık olacaktı, demek rüya değildi. Aklında yine eskilerden bir pişmanlık sahnesi: İlk aşkını öpeceği sırada süt dişlerinden biri ağzından fırlayıp kızın suratına yapışmıştı. “Misafir gelecek birazdan.” diye bağırdı anne, kalkıp yüzünü yıkadı. Çapak ve kirpiklerinin içinde akan hayallerini görür gibi olup annesinin lavaboya çamaşır suyu döktüğünü fark etti. Bugün düşler şahsi, gerçekler onur kırıcıydı.
Reklam
"Sen normal olsan da aklında tutamazdın zaten dediklerimi. O kadar çok gördüm ki ben bunu... Biri ötekine anlatıp durur, ötekinin duyup duymadığının ya da anlayıp anlamadığının hiç bir önemi yoktur. Konuşuyorlar ya da hiç konuşmadan karşılıklı oturuyorlardır ya, önemli olan budur işte. Karşındakinin dinleyip dinlememesinin hiç ama hiç önemi yoktur.  Önemli olan konuşmaktır. Biriyle birlikte olmak. Önemli olan budur işte."
"Zenci lafı işte. Üstelik bir de beli kırık zencinin lafı. Bu yüzden hiç önemi yok, öyle değil mi? Sen normal olsan da aklında tutmazdın zaten dediklerimi. O kadar çok gördüm ki ben bunu.. Biri ötekine anlatıp durur, ötekinin duyup duymadığının ya da anlayıp anlamadığının hiçbir önemi yoktur. Konuşuyorlar ya da hiç konuşmadan karşılıklı oturuyorlardır ya, önemli olan budur işte. Karşıdakinin dinleyip dinlememesinin hiç ama hiç önemi yoktur." O kadar heyecanlanmıştı ki elleriyle dizine vurmaya başlamıştı. "George sana saçma sapan şeyler şöyleyebilir, bunların hiç ama hiç önemi yoktur. Önemli olan konuşmaktır. Biriyle birlikte olmak. Önemli olan budur işte," dedikten sonra sustu bir an.
Sayfa 85 - Sel yayıncılıkKitabı okudu
563 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.