Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazı insanlar böyle yaşar
Hep böyle biri misin?” “Nasıl mıyım?” “Dikkatli? Ya da gözlem yeteneği yüksek mi denir?” “Kişiye göre değişir. Herkese bakarım ama sadece istediklerimi görürüm.”
Sayfa 188 - İndigo YayınlarıKitabı okuyor
18
Tıpkı bir yaz günü gibisin, diyesim var ama sana, Çok daha güzelsin sen, daha da ılımansın. Kaba rüzgârlar acımaz canım Mayıs goncalarına; Üstelik kısa olur ömrü, hem de çok kısa, yazın. Gökkubbenin gözü, ışıtırken yakar bazen her yeri; O altın yüzüne gölge düştüğü de çok olur. Zamanla gelir geçer her güzelin güzelliği; Kimi mevsimle değişir, kiminin kısmeti yoktur. Oysa senin sonsuz yazın asla solmayacak; Kaybolmayacak güzelliğin, zaman geçse de. "Gölgeme girdi artık," diye Ölüm kabaramayacak, Sen zaman ötesine geçince şu dizelerde. İnsanlar soluk aldıkça, gözler gördükçe, Bu şiir yaşayacak ve yaşatacak seni de.
Reklam
"Doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız sürekli bir yolculuktur.Manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir, ama tren hep ileri gider. Hayat bir trendi tren istasyonu değil. Seninkine yolculuk değil ülke değiştirmek denir, ki o da bambaşka bir şeydir."
İnsanlar değişir ~Aşk acıtır~ Arkadaşlar gider Ve bir şeyler ters gider Ama unutmayalim ki hayat devam eder
İnsanlar değisir hiç sanmadığın kişiye...
+ Sence bir şans daha vermeli miyim Portuga? -İnsanlar asla değişmez Zeze + Ama o- -O da Zeze ,o da.
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
394 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bence de Gurur ve Önyargı
Öncelikle kitabın tartışma oluşturan ismi hakkındaki görüşümü bildirmek isterim. Başlıkta da olduğu gibi bence de Gurur ve Önyargı, çünkü kitabın ana karakterlerinin sorunları gurur ve önyargı, aşksa nihayi sonuç, gurur ve önyargısını yenenler için. O yüzden ben kitaba bu ismi daha çok yakıştırdım. Hikayeyi beğendim bu tarz edebiyat adı
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,4bin okunma
Reklam
"Hikâye kahramanları değişir ama insanlar değişmez."
272 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
yaratık gibi hissediyor
Bana göre kitabın en ilginç yanı ve asıl konusu, yaratığın korkunçluğunu fiziksel özelliklerinin çirkinliğinden alması.Bununla yazar çirkinlere karşı duyulan nefreti, aslında her dönemin toplumsal bir sorunu olan güzellik kalıplarını anlatıyor. Belki kimse çirkin olduğu için insanlar tarafından yaratık olarak nitelendirilmiyor ama güzellere atfedilen değer karşısında bu hissiyata kendiniz kapılıyor,zamanla yalnızlaşıyor ve tüm insanlara karşı nefret beslerken buluyorsunuz kendinizi. Tıpkı yaratık gibi. Değer görmemek, değersiz hissetmek,kendini hakir görmek.. Neredeyse her varlığı kötülüğe doğru sürükleyen şeyler. Her varlık bu hisler sonucunda yavaş yavaş kötüye değişir. Yaratığın durumu da bu aslında. Bide kendisi gibi bir eş isteği de reddedilince Frankenstein tarafından yaratık yaratıcısına isyan ediyor,kendisine cehennem gibi bir hayat bahşedildiği için yaratıcısına da cehennemi yaşatıyor. "Âdem'in olmam gerekirken haksız yere saadetten mahrum edilen,cennetinden kovulmuş bir meleğe benziyorum." :') Aslında yaratığın tek istediği kendisini anlayabilecek tek bir varlık. Görüntüsünden değil,ruhundan etkilenecek bir varlık. Bu konuda kendimi yaratık gibi hissediyorum. Acaba biri gerçekten beni sadece ben olduğum için sevecek mi? Tüm fakirliğime,otistikliğime rağmen.. When yaratık said "Duyarlı bir varlığın sevgisini hissedince, şimdi dışında bırakıldığım varoluş zincirinin ve olayların parçası haline geleceğim." i really felt that.
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,8bin okunma
"Yüzünde çiçek açtırmadığınız insanların en son mezarında da çiçek açtırmayın." Ben bunu yaşadım ve çokta sinir oldum. Yaşarken -kim olursa olsun- acısı ve yarası olduğunuz insanların mezarında size gözyaşı dökmek bile hak değil ki daha mezarına çiçek koymak? Hayırdır öldürdüğünüz mutluluklarını bir çiçekle mi kapatmaya çalışıyorsunuz?
Gündemler içinde iç gündemini yitiren insan için özellikle bu çağda, bu zamanda türküler bizim ulu hatırlatıcılarımız olmalı. Çünkü hüzün en güncel, en acil iç gündem maddemizdir. Zaman değişir, mekân değişir, dünya bilmem kaçıncı turunu tamamlar, insanlar değişir ama bir türkünün kemiklerimizin iliklerine dek dokunan o ağır etkisi hiç değişmez. Eskimeyen bir yaranın sürekli kendini hatırlatan o eşsiz hatırası.
Sayfa 61 - Muhit
Reklam
Büyük hayatı olduğu halde başarılı olmayan insanlar olduğu gibi, küçük hayatlarında çok başarılı işler yapan insanlar da vardır. Erzincan'da 20 çalışanıyla yılda 20 bin dolar kâr eden bir şirket başarılıdır ama ulusal ölçekte bakıldığında büyük değildir. İstanbul'daki 2.000 çalışanı olan ama 20 milyon dolar zarar eden bir şirket büyüktür ama başarılı değildir. Başarının büyüklüğü de önemli bir noktadır. Başarının büyüklüğü baz alınan ölçeğe göre değişir. Türkiye içinde birinci ligde en büyük olanlar, dünyanın ikinci liginde yer alabilirler. Ebatlarına göre küçük boy başarı, orta boy başarı ve büyük boy başarı vardır. Tüm insanlık için tüm zamanlarda geçerli olabilecek bireysel bir başarı tanımı Amerikalı yazar Emerson'a aittir: "Başarı, çok ve sık gülmek; çocukların sevgisini ve akıllı insanların saygısını kazanmak; içtenlikli eleştirilerin kıymetini anlamak ve kötü arkadaşların yoldan çıkarma girişimlerine dayanabilmek; güzeli anlamak; başkalarında en iyiyi bulmak; sağlıklı bir çocukla, güzel bir bahçe ya da saygın bir sosyal durumla biraz daha iyi bir dünya bırakabilmek; hatta bir tek kişi bile olsa, binlerinin siz yaşadığınız için daha rahat nefes aldığını bilmektir."
Hayalinizdeki hayat kaç metrekare?
Hayat tercihimiz hamburger tercihimize benzer. Bazı insanlar büyük boy, bazıları orta boy, bazıları küçük boy hayat ister. Kişilerin başarı tanımı, kendisine layık gördüğü hayatın büyüklüğüne göre değişir. Çoğunluk orta kararadır ve orta sınıf hayatı sever. Bu gruptakiler, "Hayatını yüksekte kurma yel götürür, alçakta kurma sel götürür," felsefesine inanırlar. Bazıları en dipte kaybeden insan olarak yaşamayı seçer. Bazı insanlar ise büyük adam olma güdüsüyle doğar. Bunlar zirvede yaşarlar ya da kendilerini yaşamış saymazlar. Toplumdaki üst, orta ve alt sınıflar da böyle oluşur. Sınıf atlamanın en şık yolu başarılı olmaktır. Doğduğunuz sınıf ne kadar şanslı olduğunuzu, öldüğünüz sınıf ne kadar başarılı olduğunuzu gösterir! Büyük adam olmak ile başarılı adam olmak aynı şey değildir. Büyük yaşamak, kendi hayatından taşıp milyonlarca insanın hayatını etkilemek, çok sayıda insanın olmak istediği ama az sayıda insanın ulaşabildiği bir yüksekliğe çıkmaktır. Büyük adam olmak herkese açık bir pozisyon değildir. Oysa başarılı olmanın kapıları herkese açıktır. Herkes başbakan olamaz ama herkes işini daha iyi yapan, kendi kendine yetebilen, çevresindekileri kalkındırabilen biri olabilir. İşini iyi yapan bir çöpçü, başarılı bir küçük adam olsa da, insanlık için değeri, işini kötü yapan bir krala denktir.
Kızgın bir sesle konuşan Vahşi, "Eğer Tanrı'yı biliyorsanız niye onlara anlatmıyorsunuz?" diye sordu. "Tanrı hakkındaki bu kitapları niye vermiyorsunuz insanlara?" "Onlara Othello'yu neden vermiyorsak, bunları da aynı nedenle vermiyoruz: eskiler de ondan;yüzlerce yıl öncesinin Tanrı'sını anlatıyorlar. Şimdinin Tanrı'sını değil." "Ama Tanrı değişmez ki." "İnsanlar değişir ama."
Sayfa 230Kitabı okudu
ne de olsa insanlar değişir ve aşk hiç yerinde durmaz - ama yine de, bu belki imkan dahilindedir. Tam bir iletişim kurabilirler, derin ve gerçek bir ilişki kurmaya çalışabilirler ve bu da, gerçek aşk mutlak bir durum olduğuna göre, daha önce yaşamış oldukları şeye yaklaşabilir. --Ama farz edelim ki bu hiçbir zaman paylaşılmış bir deneyim olmadı! Farz edelim ki iki insan hayli farklı deneyimler yaşadılar. Ve farz edelim ki bunlardan biri, yanlışlıkla kendi deneyiminin öbürününkiyle aynı olduğunu sandı.--
93 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Kendime Notlar-2
Ali Şeriati
Ali Şeriati
’in kalemine çok aşina değilim. Onu biraz daha yakından tanımak niyeti ile bu kitabı elime aldım. Katıldığı bir konferansta yaptığı konumanın yazıya dökülmüş hali bu metin. İnsanın dört zindanı. İnsanı tutsak eden dört olgu üzerine konuşmuş yazar. Felsefi bir yaklaşımla düşüncelerini açıklamış. Yazarlara ve düşünürlere, kitaplara atıf
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · Fecr Yayınları · 20174,917 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.