Hiçbir kitabı okuduktan sonra böylesine kötü hissettiğimi, ağlamaklı olduğumu, sinirlendiğimi, tepkisiz kaldığımı, birine sarılma ihtiyacı duyduğumu, sessiz kalabildiğimi ve aynı zamanda öylece boşluğa bağırma hissine kapıldığımı hatırlamıyorum.
Bir arkadaşlık, bu kadar samimi, sıcak ve masum olabilir mi?
Evet yazarımız bize bu bahsini
Arkadaşlar her Müslümanın okuması gerektiğine inandığım kitapları paylaşmak istedim.Hem sizinde belki önerebileceğiniz ekstra kitaplar ve ekleyebileceğiniz yazarlarda olabilir.Sizden de bu yüzden öneriler bekliyorum.Ayrıca listedeki kitap ve yazarlardan okuduğunuz kitaplar varsa içinde olumlu ya da olumsuz yorumlar yaparsanız sevinirim.Bu paylaşım
"Niçin uyuyorsun?"
"Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için."
Oblomov nasıl bir kitaptı bir alıntıyla anlat deseler, bu diyaloğu seçerdim. Zira Oblomov, hayatını yaşamak, çalışmak, hareket etmek, gezmek yerine günün hangi saat diliminde olduğu fark etmeksizin uyumayı tercih eden; günlerini yatakta ve aynı odada geçiren bir
Vay anam vay!
Ben böyle roman okumadım kardaş. Böylesine güzel betimlemeylen, bu kadar güzel içine alan cümleleriylen hikâyesini yaşattıran, hissettirebilen bir roman okumadım. Hele romanı bitirdikten sonra yüzümü yudum da öyle kendime geldim, birçok sayfasında duygularımlan yaşadım da okudum işte. İpil ipil ışık gibi parlıyor kitabın cümleleri,
21. yüzyıl!
İnsan psikolojilerinin alt üst olduğu, antidepresanların aspirinlerden fazla sattığı, intihar olaylarının arttığı, adeta "Dünyaya gelecek en yanlış zamanı bulmuşuz." denen bir dönemde yaşıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde İlber Ortaylı'nın bir kitabını okumuştum. Her insanın kendi dönemi için dünyanın en zor dönemi
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
1000kitap çok mu bozdu? 1000kitap elden gidiyor mu? 1000kitap'a neler oluyor?!
Buraya katıldığım 2017 yılından beri insanların dilinden düşmeyen tek bir cümle var: "1000kitap artık çok bozdu!" Peki, gerçekten de öyle mi bir bakalım...
• Eskiden kitapların okuma durumlarının içine girildiğinde her kitaba sayfalarca özel not
Es-Selam Dostlar...
Cemil Meriç ile Ali Fuat Başgil’in tavsiye yazılarını okumam ile kitaplığıma kazandırdığım disiplinli çalışma,irade eğitimi ve ahlak üzere yazılmış bir eser…
Yazarımız Julet Payot karakter eğiminin önemi ile başlıyor ve özellikle vurguluyor sağlam nitelikli bir eğitim ile karakterin değişebileceğini.
Sonrasında başarı için
Öncelikle şunu belirteyim ki klasik bir kült kitabı -özellikle de bu kitap Dostoyevski'ye aitse- her zaman iyi bir çevirisi olan yayından okumak gerekiyor. Bu kitabı daha önce kötü bir yayından alıp okumayı yarım bırakmıştım ve kendime ben en iyisi mikrofonu İş Bankası Yayınları'na bırakayım demiştim. Şimdi bu diziden okudum ve bu
Bir yazar 1861 yılında, sürgünde hapis olarak geçirdiği senelerin ardından bir kitap yazıyor; bense yazıldıktan 160 sene sonra bu eseri okuyup diyorum ki ''sen nasıl bir psikoloji içindesin, sen gerçek bir hastasın Dostoyevski''
Değerli arkadaşlar, kitabı gece 02.30'da bitirdim ve uyumak için yattığımda yarım saat kitabı düşündüğümü fark ettim ,
Bazı kitaplar vardır, okurken kendimizden bir parça buluruz. Hatta bazen daha da ileri gider: "Bu kadarı da olmaz, bu kitap beni anlatıyor!" deriz.
Hayatın bazı dönemlerinde öyle bir ruh haline bürünüyorum ki... İsmini veremediğim bir ruh haliydi, artık bir ismi oldu: OBLOMOVLUK.
Nazım Hikmet'i sever misiniz?
Hadi canım, nereden