YARIDA KALAN EDEBİYAT TARİHİ
Atsız'ın dil, tarih ve edebiyat çalışmaları iç içe geçmiştir. Daha 1933-1934 yıllarında Orhun dergisinde yayımlamaya başladığı Köktürk ve Uygur dönemlerine ait metinlerin aktarmaları, aynı zamanda edebiyat tarihini de ilgilendirmektedir. Bitirme tezine dayanan ve yine Orhun dergisinde yayımlanan Edirneli
- Evet. Çünkü, din sevgidir. Haklara riayettir... Gönüllerin birleştiği ilahi pınardan, katıksız olarak içebilmektir...
İnsan îman demektir... Allah inancı ortadan kaldırılırsa, büyük mukaddesler iflas eder... Hiçbir doğru değer kalmaz yeryüzünde...
İnsan yaratılış itibariyle bağlanmak zorundadır... Aksi takdirde kendisini nihayetsiz bir boşlukta hissederek çırpınır ve gider...
Dil, din, tarih ve edebiyatını inkâr eden, Allah'ı tanımayan nesil, söyler misin bana, hangi daldan tutunacak?...
...Edebiyatın yapıtaşı durumundaki sözcükler anlamla yüklüdür; sözcükleri düzenleme sanatıyla değişik anlam kesitleri kurar edebiyat yaratıcısı. Bu anlam kesitlerinin pek çoğu duygulara ilişkindir. Böylece, edebiyat yazarı duyguları dile getirme ustasıdır büyük ölçüde. Denecek ki dil başka, duygu başka; uzayda zamanda algılanan nesneleri adlandırmak, eylemleri amaçlara yöneltip yoğunlaştırmakla görevlidir dil; dışa ilişkindir bir şeydir öyleyse; oysa duygular içte iç dünyada başkalarına aktarılamayan gönül derinliklerindedir. Bense şöyle düşünüyorum: Duyguların dıştan gözlemlenebilen davranışlarla sıkı ilgisi vardır; ayrıca ancak dile getirildikten sonradır ki duyguların varlığından, niteliğinden haberi olur insanın; duygu dille belirir birbakıma...
Nazım Hikmet;Anadolu halkının zengin dilini,zengin anlatım biçimlerini özümledi.Böylece de zengin bir şiir dili,zengin şiir biçimleri yarattı.Yenilikçi ulusal edebiyatımızın yaratıcısı oldu.Daha sonra;Rus destan,masal türkü dilinden,zengin
anlatım biçimlerinden kendi özgün şiirini yaratmış ve Rus edebiyatına
açıldı.Arkadaşı Gökgöl de romanda.
zengin bir roman dili,biçimi yarattı
Halkın binlerce yıl destanlarıyla masalları,türküleri,ağıtları dinleyip onları kurgularla zenginleştirdiği dili kendini kaynak yapmıştı.Nazım Hikmet’in açtığı yoldan yenilikçi edebiyatçılar yürüdü.
Şiddet ve nefrete gelince, onlar her yerde, çünkü edebiyatın ne kadar parçasıysalar hayatın da o kadar parçasıdırlar. Suç ve Ceza? Tetikleme uyarısı: Yaşlı bir kadına uygulanan kaba şiddet. Muhteşem Gatsby? Tetikleme uyarısı: Kadınlara yönelik şiddet (hatırlayın, Tom Buchanan, Bayan Wilsonın burnunu kırıyordu). Infernol Tetikleme uyarısı: görsel şiddet, oğlancılık ve işkence. Dublinliler? Tetikleme uyarısı: Pedofıli. /.../ Sonunda herkes her şey hakkında saldırı ya da tetikleme iddiasında bulunabilir: liberaller muhafazakâr siyasetçiler karşısında; barış yanlıları şiddet karşısında; kadınlar cinsiyetçilik karşısında; azınlıklar bağnazlık karşısında; Yahudiler Yahudi düşmanlığı karşısında; Müslümanlar, içinde İsrail’in geçtiği her söz karşısında; yaratılış teorisine inananlar evrim karşısında; dindarlar ateizm karşısında...
"Bir anda ölüm ona cemiyetin yaratıcısı gibi göründü; milyarlarca insanın üstünde bir kara ışık gibi uzanan bu en büyük korkusunun altında herkesin birbirine sokulmasındaki ihtiyacın ehemmiyetini hissediyordu."
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
_Benim ülkem Dünya’dır. Tüm insanlar benim kardeşimdir. İyiyi ve doğruyu yapmak benim dinimdir.
_Her türlü yanlışa karşı en amansız silah Akıl’dır. Bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım.
_Mantığı kullanmayı reddeden birisiyle tartışmak, ölüye ilaç vermeye çalışmak gibidir.
_İktidar halktan korkarsa bu
_Eyy dünya denen çamurun üstünde yaşayan böcekler. Şehvetten kudurmuş besili rahiplerin, cübbeli ırz düşmanı namussuzların sizi nasıl kullandıklarını, masallarla nasıl uyutup mallarınızı yediklerini görün.
_Ah! Sevgilim. Erdemli kadınlardan nefret ederim ben. Cici bir kız yalnızca skişmekle ilgilenmelidir. Küçük sürtük nasıl da boşalıyor! Anüsü
_Rüyanızda şeytanla mücadele ettiğinizi gördüğünüzde fark edeceksinizdir ki mücadele ettiğiniz yalnızca kendinizdir. Düşünü gördüğümüz kimse, İçimizdeki diğer yandır. Tanrım şükürler olsun ki beni böyle yaratmamışsın. Düş, düşü gören kişiye değil, bir topluluğa, halka, insanların tümüne aittir. Gelecekteki kişiliğimiz çok önceden oradadır ama
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir.
_Vücudun merkezi de başta