Bazı kitaplar vardır gerçekten hakkında çok konuşmaya gerek yoktur. “Al, oku” deyip geçeceksin, o depremi okuyunca okuyanın kendisi yaşayacak ama ben kendime not düşmek ve kitabı birilerinin radarına düşürmek için yine de yazacağım. Bitirdiğim günden beri inceleme yazmak için yanıp tutuşuyordum. Nihayet kendi çapımda yaptığım araştırmayı bitirip
Anlam Arayışında: Bediüzzaman Modeli
❊ ❊ ❊
Bireyin anlam dünyası nasıl şekillendiği konusunda bir çok faktör etkili olmuştur. Günlük yaşantı da etkilediğiniz sayısızca faktör vardır. Fark etsek de etmesek de ruh dünyamız etkileniyor, bakış açımız değişiyor. Şekillenen ve kendisine hâs bir birey olarak bir ömür sahibi oluyoruz.
Sosyoloji profesörü Diana Scully, on yıl süren araştırma ve inceleme çalışmaları neticesinde bu kitabı topluma kazandırmıştır. Kendisi bu süreçte tutuklu tecavüzcüler ile ilgili araştırmalarda, Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü'nün Tecavüzü Denetleme ve Önleme Ulusal Merkezi tarafından desteklenmiştir. Bu merkez ABD'de 1975 senesinde kurulmuştur.
İslâm'ın nuru zaman ve şartlarına göre yeryüzünde gezerek Allah'ı idrak etmekte çaba gösteren toplumlarda yaşamaktadır. “Eğer bu (tebliği) gözardı ederseniz, Allah sizin yerinize, (ama) sizin gibi olmayacak, başka bir topluluk getirir.” Bu durum birey/toplum bazında bulunmakta o anın şartlarına göre şekillenmektedir. Biz politik, kültürel tarih
Yazar hakkında
Tess Gerritsen Çin asıllı, doktor, yazar. 12 Haziran 1953 yılında ABD'nin San Diego kentinde doğdu. Stanford Üniversitesi'nde antropoloji konusunda lisans yaptı, California Ünüversitesi'nde tıp diplomasını aldı. Film yapımcısı olan Jacob Gerritsen ile evlendi. İlk kitabı olan 'Cerrah'ı 2001 yılında yayımladı.
Kitaba nereden
Cinsiyet Belası, son zamanlarda feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmalarını içeren okumalarımın içinde kendini akademik dille belli eden eserlerden bir tanesi oldu. Butler'i ilk kez tanıdığım bu eser bana birçok kazanıma ve kendimce kimi farkındalıklara ulaşmamı sağladı. Feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmaları son 50 yıla nazaran çok daha
Yazarımız Colette Dowling 23 farklı dile çevrilen bu kitabını, kendi uyanışı sonrasında görüştüğü pek çok kadına ve tabi ki kendine dair yaptığı analizler neticesinde 1981 senesinde kaleme almıştır.
"Yaşamının tamamını kocasını düzenli tutmaya ve çocuklarını “korumaya" adayan kadın bir aziz değil, sığıntıdır." diyen yazar
NE MÜNASEBET!
Bir internet sitesinde "yazar derdi olan, sözü olan, itirazı olan kişidir" diye bir cümle okumuştum. Bizim yazarımız Walter Sinnott-Armstrong da söyleyecek pek çok şeyi, yapacak yığınla itirazı olan bir yazar. Kendisi yıllarca evangelist bir Hristiyan olarak yaşadıktan sonra ateizmi seçmiş olan bir felsefe profesörü.
YouTube kitap kanalımda Dahi Diktatör kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
Uzun bir inceleme geliyor sıkı durun! Kısa hayatına çok şey sığdırabilen insan uzun bir incelemeyi de hak ediyor bence.
Kitap Atatürk’ün hem dahi hem de diktatör yönünü nedenleriyle beraber anlatan güzel bir
Ayfer Tunç'un eserlerinin yazılma kronolojisini paylaşmakta faydalı olacağını düşündüm üst üstte okuduğum kitapları sayesinde kendisini daha iyi tanıdığımı düşünerek daha verimli okuma adına paylaşmak istiyorum okuma sırasını.
Hikâye-Anı- Roman- Senaryo
1.Saklı, 1989
2.Kapak Kızı, 1992
3.İkiyüzlü Cinsellik
YouTube kitap kanalımda Afrikalı Leo kitabını yorumladım: youtu.be/2BNzHTVG6ls
Amin Maalouf'u tek cümleyle özetleyecek olsaydım herhalde "Kızgın kumlardan serin sulara sonra yine kızgın kumlara" diye özetlerdim.
Doğu'nun Limanları adlı kendim için tam bir edebi facia olarak bulduğum kitabından
Bu kadar parçalanma eğilimi gösteren, aynı toprağı paylaşan ama bir arada yaşamayan bir toplumu nasıl birleştirirsiniz? Bunun, Amerikan siyasi aklının iyi bildiği bir yolu ve yöntemi var: Ortak düşman kavramı üzerinden bir aidiyet yaratmak.
“Herkes keyfine, fantezisine, kendi maksadına, menfaatine, aldatacağına, ve aldatıldığına göre yazar.” Dr. Rıza Nur, I. Baskı, Sayfa 523, Hayatım ve Hatıratım
Bu hatıratta okuduklarımızın temel özeti işte Rıza Nur’un kendi ifadesinde bize sunulmuştur. Yani okuyacağımız hatırat için bize şunları demektedir;
Bu hatırat, benim keyfime, benim