Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yıkılmayan Son Kale: "Mustafa Kemal Atatürk!"
“Milletimizin zalim olduğu iddiası da sırf iftiradan, baştan başa yalandan ibarettir. Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. Hatta denilebilir ki, başka dinlere mensup olanların dinine ve milliyetine riyetkar olan (saygı gösteren) yegâne millet bizim milletimizdir.” –
Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi
Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk DersiCengiz Özakıncı · Otopsi Yayınları · 201873 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Rüzgara kapılmış sonbahar yapraklarına dönen Çalıkuşlarına
Ahh bee Çalıkuşu yüreğimi dağladın be... Ben de senin gibi Çalıkuşu olup alıp başımı gitmek isterdim. Ben de muallim olmak istedim ama sanırım senin gibi mücadele edemedim. Senin o hayallerine kavuşmak için çabaladığın gibi çabalayamadım... Hakkari'de Bir Mevsim'i okurken de benzer duygular içerisindeyim. Kitaplar tam olarak birbirine benzemese
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102bin okunma
Reklam
794 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
59 günde okudu
ATATÜRK TÜRKİYESİNDEN BİZE KALAN KÖTÜ MİRAS ÜZERİNE BİR İNCELEME
Kılıç Ali’nin Atatürk’ün fedaisi, hatta tetikçisi gibi davrandığını bildiğim için “onun anılarından öğreneceğim ne olabilir?” diye düşünürdüm fakat son yıllarda Atatürk ve tek parti döneminden kalma faşist, hukuksuz, adaletsiz, zalimane uygumlalar, dayatmalar, karanlık cinayetler artınca onun anılarını da okuma ihtiyacı hissettim. İyi ki de
Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin Anıları
Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin AnılarıHulusi Turgut · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018272 okunma
ATATÜRK için söylenmiş bir söz.
"Tarihimizde bunun kadar büyük bir psikolog tanımıyorum. Milletin ruhunu avucunun içi gibi biliyor."
Atatürk'ün öngörülerine somut bir örnek
Şimdi, bu münasebetle, bu kitabımın sayfalarında yer alan ve Atatürk'ün Ocak 1936'da bana dikte ettirdiği düşüncelerin, zamanımızda nasıl bir yön aldığını şu örnekle belirtmek isterim: 1 Ocak 1966 ... Gece 22.45. TRT haber bülteninde şu ifade okunuyor: France Presse Ajansı'nın bir haberine göre Venedik'in Saint Georges
592 syf.
5/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Azra Kohen - Gör Beni
Bugün Azra Kohen’in kitabıyla devam edeceğiz. Gerçekten iyi ki varsın Azra diyebileceğim bir kitap. Ve bugün ilk defa satır arasında siz dinleyici olarak dinleyeceksiniz ama ben biraz Azra’ya karşı konuşmaya çalışacağım. Ben gerçekten hayatımda iyi ki varsın Azra, ben böyle eğlence görmedim dediğim bir kitapla karşı karşıyayız. Hoş tabi benim
Gör Beni
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,9bin okunma
Reklam
968 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
147 günde okudu
NİETZSCHE HASTA MI YOKSA YOL GÖSTERİCİ Mİ?
Nietzsche kimdir? Nedir? Neden bu kadar önemlidir? Hangi buluşları, icatları vardır ve neden bu kadar dillerdedir?.. Bütün eserlerini okusanız dahi daha pek çok uzatılabilecek bu soruların cevabını bulamazsınız. Zira Hristiyanlık ve tanrı aleyhtarlığı dışında, bir felsefesi, görüşü, bir icadı, buluşu yoktur Nietzsche’nin. Lakin bu konuda da
Nietzsche
NietzscheJulian Young · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015139 okunma
SAKARYA MUHAREBESİ
"Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça tek olunamaz. Onun için küçük büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük büyük her birlik ilk durabildiği noktada yeniden düşmana cephe kurup savaşa devam eder. Yanındaki birliğin çekilmeye mecbur olduğunu gören birlikler ona tabi olamaz. Bulunduğu mevzide sonuna kadar dayanmaya ve karşı koymaya mecburdur." Sakarya Savaşı sırasında söylenmiş olan bu söz, esasen Milli Mücadele ruhunun bir ifadesinden başka bir şey değildir. Zira Milli Mücadele boyunca fakrüzaruret içerisinde oluşturulan ordunun istenilen başarıyı ve zaferi kazanabilmesi için Mehmetçik'in vatanın her karış toprağını kanıyla savunması gerekecektir. Dipnot: Sakarya Muharebesi'nde tarafların askeri güçleri şöyleydi: Yunanlar: 90.000 piyade tüfeği, 700 makineli tüfek, 300 top, 20 uçak ve 1500 kişilik süvari kuvvetine sahiptirler. Türkler: 2500 subay, 45.000 piyade tüfeği, 240 makineli tüfek, 175 adet çeşitli çapta top ve 4500 süvari ile 2 uçak.
Sayfa 268 - Berikan yayınevi
Nikah, devlet nezdinde gerçekleşmesi gereken bir hadisedir. Zira, teknik olarak baktığımız zaman evlilik, bir sözleşmedir. Bilirsin, söz uçar yazı kalır. Eğer söylenmiş bir söz, nikâh kıyılması için yeterli olsaydı ne nikah kıyacak birine ihtiyacımız olurdu ne şahitlere. Birbirimize söz verip evlenirdik. Atatürk'ün zamanına kadar bizde resmi nikâh yoktu. Sumerler ise bunu beş bin yıl once uygulamaya koymuş.
Sayfa 223
Daha sonra Mustafa Kemal, Vahdettin'in "Paşa, paşa şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin, bunlann hepsi artık bu kitaba girmiştir... tarihe geçmiştir... Bunlari unutun... Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa devleti kurtarabilirsin," dediğini söyleyecekti.(137) Bu sözler belki söylenmiş, belki söylenmemiştir, ama Vahdettin'i savunanlar, bunu, Türklerin ulusal direnişini örgütlemek ıçın Mustafa Kemal'i özellikle gönderdiğini kanıtlamak için kullan­mışlardır. Ayrica bu amaçla padişahın ona önemli miktarda altın ver­diğini de iddia etmişlerdir. Ne var ki, padişahın bundan sonra davra­nışları bu yorumu yalanlıyor. Üstelik, Vahdettin 1922'de İstanbul'dan kaçtıktan sonra Hicaz'da kendini haklı göstermek için yayınladığı uzun bildiride böyle bir amaçtan hiç söz etmediği gibi, Rauf, Fethi ve Mustafa Kemal'in hareketlerini de eleştirmişti.(138) Buna karşılık Ana­dolu'daki görev için Mustafa Kemal'i seçmiş olan Dahiliye Nazın Meh­met Ali'nin, bakanlığın örtülü ödeneğinden ona az miktarda bir para verdiği gerçektir.(139) Yine de bu para, Mustafa Kemal'in Anadolu yol­culuklarinda sürekli olarak parasızlık çekmesini önlememiştir.
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.