_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
_Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
_Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil
_Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız.
_Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu?
_Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar
_Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür.
_Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
BİR YAZARIN DOĞUŞU
İlk büyük yolculuğumu Ay'a yaptım. Jules Verne'ün "Ay'a Yolculuk" kitabıyla. "İki Çocuğun Devriâlemi" kitabını okuyarak tüm dünyayı dolaşıp serüvenden serüvene koştuğumda, beşinci sınıftaydım. Kitapların evreninde unutulmaz geziler yaparken bir de baktım büyümüşüm. Bu kez gerçek yolculuklara çıktım. Yurdumuzun hemen her yanını, dünyamızın da yarısını dolaştım. Öykü ve şiirler yazdım. Bir gün canım sıkıldı hep günümüzde yaşamaktan. Zaman Bisikleti ile, zaman içinde yolculuğa çıktım. Eski çağlara gittim, efsane kahramanlarının serüvenlerine katıldım. Sonra da, gördüklerimi, duyduklarımı çocuklarla paylaşmak için oturup yazdım. Bir sürü kitabım oldu: Zaman Bisikleti, Çatalhöyük Öyküleri, Kaledibi Sokağı, Havşan Öyküleri, Atlantis'in Çocukları, Gılgamış Destanı, Dünya Artık Daha Güzel, Mavi Gezegenin İlk İnsanları, Oğuz Kağan Destanı, Barış Çocuk Kurtuluş Savaşında aklıma ilk geliverenler. Yazmayı düşündüğüm daha onlarca kitap var. Şimdi yazmakta olduğum kitap mı? Söylemem. O bir sır. Çıkınca görürsünüz. Azıcık sabredin.
Sayfa 8Kitabı okudu
O âna dek adı sanı bilinmeyen bu Vesputius’un açıklamaları, inanılmaz ve müjde dolu bir sürpriz yaratmıştır. Bu sürpriz, dönemin ruhunu derinden etkilemiş, hatta Cenovalı Kolomb’un keşfinden bile daha derin ve kalıcı bir etki yaratmıştır. Hindistan’a açılan yeni bir yolun varlığı, Marco Polo tarafından uzun süre önce tarif edilmiş ülkelere
2013 Marduk'la Rendavu
Kitapta i.ö ve sonrası mitlere oldukça çok yer verilmiş yazar. 
Burak Eldem 'in okuduğum ilk eseri eser akıcı özellikle uzaya uzaylılara ve bilim.teknoloji mühendistlik alanına ilgi duyanlar için.
Kitapta oldukça çok yazar 
Zecharia Sitchin ’in araştırmalarına kitaplarından alıntılarına yer vermiş.
Kitaplarda sevdiğim hususlardan önemli bulduğum henüz
Naves Atlantis
Ahit sandığı sonunda gemiye çıkartılmıştı.peki gerçek sandık hangisi idi? Treasury deki (Petra) mi yoksa Mariana'daki miydi?
Sayfa 138 - KitapyurduKitabı okudu
-Nasıl şüpheci olunur?
-Peki ya benim de sorgulamadan kabul ettiğim bir şeyler varsa ve bunca zamandır kör bir şekilde bunlara inanarak yaşadıysam?
-Nedir bu sahtebilim?
Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi şüphelenmek, şüpheci olmak. Günümüzde bilgiye ulaşmanın kolaylığı iyi bir şey olsada aynı zaman da safsata bilginin de yayılması 10 kat daha hızlı. Bu durumda ne yapmalıyız? Karşılaştığımız bu bilginin doğru olduğunu nasıl anlayabilirim?
Kitapta öğreneceğimiz şeyler; bilimsel olarak şüpheci nasıl olunur. Metotları neler ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Devamında mantık safsatalarını sonrasında münazara yapmanın en kolay yolunun, kurallara uygun tartışmaya çalışmak gerektiğini. Son olarakta aklımızın bi köşesinde yer etmiş, gerçek mi değil mi diye üstünde durmadığımız en yaygın iddialar. Örneğin;
11 Eylül Saldırıları: Kulelerin Yıkılmasında Uçaklar Yeterli Miydi?
21 Aralık 2012 Kehaneti: Bir Kıyamet Kopacak Mıydı?
13 Sayısı: Uğursuzluğun Bir Sayısı Olabilir Mi?
51. Bölge: ABD Hükümeti Uzaylıları Bizden Saklıyor Mu?
Akupunktur: İğne Tekniği İşe Yarıyor Mu?
Apollo Görevleri: İnsanlar Gerçekten Ay'a Ayak Bastı Mı?
Atlantis: Suların Altında Kaybolmuş Bir Medeniyet Mi?
Gerçeğin alternatifi yoktur.
Doğru bildiklerini geliştir, yanlış bildiklerini düzelt, bilmediklerini öğren ve bilemediklerine üzülme...
Arsel Berkat Acar
Keyifli okumalar dilerim.
Kaybedilmiş bir savaş üzerine - Svetlana Aleksiyeviç- 2015 Nobel Konuşması
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine
Sevgili dostlar,
Bu kürsüde tek başıma durmuyorum. Etrafımda sesler var, yüzlerce ses… Sesler her zaman benimle, çocukluğumdan beri.
Çocukken köyde yaşıyordum. Biz çocuklar sokakta oynamayı seviyorduk, ama akşamları, yorgun argın ninelerin -bizim orada nasıl derler- konuşlandığı banklar, mıknatıslıymış gibi