Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
6.cilt
1395.Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallâhu anhümâ şöyle dedi: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemi şöyle buyururken işittim: "Allah Teâlâ ilmi insanların hâfızalarından silip unutturmak suretiyle değil, fakat âlimleri öldürüp ortadan kaldırmak suretiyle alır. Neticede ortada hiçbir âlim bırakmaz. İnsanlar bir kısım cahilleri kendilerine
6.cilt
Cihadın bütün ibadet ve hayırların üstünde kabul edilmesinin sebebi, dinin ve dünyanın düzeninin ona bağlı oluşu, İslâm'ı yeryüzüne yayma ve insanları Allah'ın dinine davet etme faaliyetinin cihad kabul edilmesindendir. Bu inanç, hangi yaşa gelmiş olurlarsa olsunlar, sahâbîleri hayatları boyunca cihaddan geri kalmama şuuruna kavuşturdu.
Reklam
Mewlîda Kurmancî • Melayê Bateyî
Hemdê bê hed bo Xudayê `alemîn Ew Xudayê da ye me dînê mubîn Em kirîne ummeta xeyr-ul beşer Tabi`ê wî muqtedayê namiwer Ew Xudayê malikê mulkê `ezîm Daye me mîrasa Qur`ana Kerîm
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem : Dünyalığın için, akşam namazını müteakip üç kere: «Sübhanallahi ve bihamdihi sübhanallahilazim, lâ havle velâ kuvvete illâ bi'llâhi'l - âliy- yi'l-azim» de ve buna devam et.
Sayfa 913Kitabı okudu
EBÛ ZER el-GIFÂRÎ أبو ذر الغفاري Ebû Zer Cündeb b. Cünâde b. Süfyân el-Gıfârî (ö. 32/653) Servet terâkümü konusundaki görüş ve mücadelesiyle tanınan sahâbî. Künyesiyle meşhur olduğundan adı âdeta unutulmuştur. Bu sebeple adının Berîr, Büreyr, Yezîd, Yüreyr, babasının adının Seken veya Abdullah olduğu da söylenmektedir. Haram aylarda bile baskın
Sayfa 32 - Test
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
Reklam
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Ben zayıf ve âciz bir kulum... Kudretim ancak buna yeter. Ey kerem sahibi Allah'ım! Temizlemeye kudretimin olmadığı iç pisliğimi de Sen temizle!
Sayfa 389 - Mesnevi
Radyo konuşması 3
Karşınızda Meclis'in kalender, kravatsız Milletvekili: Osman Yüksel Serdengeçti!... Bağrı yanık kardeşiniz, sizlere sesleniyor. Aziz kardeşlerim Yıllardır ve yıllardır bizden olmayanların yüzünden ağzımız yandı; yüreğimiz yandı, tabanımızın altı yandı; başımız yandı. Yandık gittik kül olduk... Hep onlara kul olduk. Aslı olduk, Kerem olduk.
Sayfa 70
Asayı Musa'dan Alıntılar - 65
Bir zaman iki adam, bir havuzda yıkandılar. Fevkalâde bir tesir altında kendilerinden geçtiler. Gözlerini açtıkları vakit gördüler ki acib bir âleme götürülmüşler. Öyle bir âlem ki kemal-i intizamından bir memleket hükmünde, belki bir şehir hükmünde, belki bir saray hükmündedir. Kemal-i hayretlerinden etraflarına baktılar. Gördüler ki bir cihette
Reklam
Onyedinci Lem'a (Zühre'den gelmiş "Onbeş Nota"dan ibarettir.) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Mukaddime Oniki sene evvel inayet-i Rabbaniye ile, marifet-i İlahiyede bir hareket-i fikriye ve bir seyahat-i kalbiye ve bir inkişafat-ı ruhiyede tezahür eden bazı lemaat-ı tevhidiyeyi Arabî olarak Notalar suretinde
İbadetler yük değil,ikram
Mahlukat ne ibadetiyle O'nu yüceltebilir ne de isyanıyla O'na zarar verebilir. Buna iman ediyoruz, hamdolsun. Bu iki hakikatın bizi vardırdığı yer ise bir müjde ve teselli kapısıdır, büyük bir onurdur bizler için. O da şudur: Ubudiyet, yani kulluk;insanın fıtratına, özüne, hakikatine dönebilmesi için Allah'ın insana sunduğu bir
Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurur: "Kim dünyada bir günah işleyip de bunun cezasına uğrarsa, Allah adâleti gereği onu âhirette ikinci defa cezalandırmayacaktır. Kim bir günah işleyip de Allah onu örter ve bağışlarsa, Allah kereminden ötürü, bağışlamış olduğu bu günahı âhirette tekrar cezalandırmayacaktır." Bununla birlikte, günah işledikleri ve buna devam ettikleri halde başlarına bir musîbet gelmeyen gâfiller, Allah'ın kendilerini unuttuğunu, Allah'ı aciz bırakacaklarını ve O'nun kudret elinden kurtulacaklarını sanmasınlar. Zira Allah, istediği zaman istediğini yapacak kudrete sahiptir. -Ömer Çelik / Hakk'ın Dâveti Kuranı Kerim Meâli ve Tefsiri Cilt 4
Sayfa 440Kitabı okudu
Bütün beşeriyyete peygamber olarak gönderildiği halde alt edip susturmak maksadıyla hiç kimse ile mücadele etmemiş, mücadelesi, onlara nazil olan Kur'ân-ı Kerim'i okumakla olmuş ve buna başka bir şey eklememiştir. Zira mücadele mideyi bulandırır ve izâlesi güç olan çeşitli şüpheleri kalbe getirir. Gerçi Resûl-i Ekrem mücadeleden âciz olmadığı gibi onu ashâbına da öğretmekten aciz değildi. Fakat aklı başında fazilet sahibi insanlar, buna kıymet vermezler ve bütün Insanlar kurtulsa da, biz helâk olsak onların kurtuluşu bize bir fayda sağlamaz derlerdi. Onlar bu gibi mücâdeleler ile kıymetli vakitlerini kaybetmezlerken bize ne oluyor da, kıyamet gününde hiç faydası olmayan cedel ile ömrümüzü isrâf edelim?
"Doğrusu Ebubekir, herkesin bildiği üzere aziz ve muhterem bir zâttır. Hilâfete kuvvet ve başka bir yol ile nail olmadı. Vallahi o, nazlandı. Hilafet, ona meftun oldu. O, çekindi. Hilafet, ona sarıldı. Bu bir hediye ve lütuftur ki, Cenâb-ı Hakk, ona ihsan buyurdu ve bir nimettir ki şükrünü Allahu Teâlâ, ona vacib kıldı. Onun emaretiyle bu ümmet dahi Allah'ın lütfuna mazhar oldu. Resûlullah'ın hayatında dahi bu saadet, onun başında dolaştı. Lakin o, buna iltifat etmez ve vaktini gözetmezdi. Allahu Teâlâ mahlûkatını en iyi bilir ve kullarına çok merhametlidir. Haklarında hayırlısını verir. Ebûbekr-i Sıddîk, dâima Resûl-i Ekrem'in sırlarını paylaştığı mahremi, keder ve hüzün ortağı idi. Mü'minler, onu bilerek burada ittifak etmişlerdir. Şimdi sana bu gün hayırlı ve yarın faydalı olana gel."
Sayfa 26
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.