Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Duvar değil o. Dünya. Dünya da değil, hayat, yaşam, onu it, böylelikle kendini geriye çekmiş olursun, o gerçeklerin dışına, ötesine değil, gerisine, şimdi bak, orada değilsin artık, oradaki acı sana yabancı, yalnızlık yabancı, sakinsin artık, huzur dolu.
Reklam
Bak gör işte, bu dünyada her şey sahte, her şey bayağı, güzellik, iyilik, hayır insanların yüzünde bir cila, cila döküldü. İnsanın kötülüğü çabuk göründü.
Sayfa 140Kitabı okudu
Ölüm ve Hayat
“Nereye koşuyorsun böyle, Gılgamış? Eline geçmeyecek aradığın yaşam. Tanrılar insanoğlunu yarattıklarında yalnız ölüm oldu onlara verdikleri, kendi ellerinde tuttular yaşamı! Karnın doysun yeter Gılgamış, sen ona bak, gece gündüz eğlenmene bak, gününü gün et, keyif sür, çalgılarla gece gündüz gül oyna, hep güzel giysiler olsun üstünde, başın temiz olsun, bedenin yıkanmış olsun, elinden tutan yavruna bak, karın mutluluğu tatsın göğsünde, budur insanoğlunun tek yapacağı.”
Sayfa 96 - Siduri (İçkicibaşı)Kitabı okudu
"Bak, oraya varamayacaklarından korktukları için bu kadar hızlı yürümek istiyorlar," dedi. Kıssadan hisse şuydu ki, yürürken, kendine güvenin ve cesaretin sahici göstergesi yavaşlıktır.
Biraz dinlen ve yürü, kabuğuna dön, uyan İnandığın her vuslat bir ayrılık dağıdır Toprağa bak, gülümse, müsterih ol ve dayan Hayat, bir inkisarın mutlu karanlığıdır
Reklam
"Bir saat düşünmek bir yıl ibadet etmekten daha hayırlıdır."(1) Fakihânî "Fikru saatin..." lâfzıyla zikretmiş ve demiştir ki: Bu (hadis değil), Sırr-ı Sakatinin sözüdür. İbn Abbas ve Ebu'd-Derda: Bir saat fikir, bir gece kıyamdan hayırlıdır, dediler. Bunu Hattabî nakletti ve Suyutî Cami'inde "Bir saat fikir,
Sayfa 289 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Kendimi en kötü hissettiğim anda başımı şöminenin yanına yaslarım. Derken aniden içimde bir arzu belirir- öldür kendini, o zaman biter neden yaşıyorsun ki -böyle bir hayat yaşamak korkaklık. Hem zaten öyle uzun yaşamayacaksın Haline bir bak, dünyada sürünüp duruyorsun şu sefil bedeninle -ilaçla kirlenmiş- Bu nöbetçi kırılganlığın yüzünden nöbet başında. Yaşamak bu değil kesinlikle. Aslında sadece bir an bu —ölüm benim gölgem— bu etin kokacağı bu parmağın sertleşip moraracağı fikri var ya işte ona katlanamıyorum. Ve hayat sana el sallıyor iki ay sonra yaz akşamları sahiden güzel olabilir belki bir yaz daha güneşli günler.
Sayfa 83 - *
Mesela, hesapsız sikkelerinden, hayat üzerinde koyduğu çok sikkelerinden şu sikkeye bak ki "Bir şeyden her şey yapar hem her şeyden bir tek şey yapar." Çünkü nutfe suyundan ve hem içilen basit bir sudan, hesapsız aza ve cihazat-ı hayvaniyeyi yapar. İşte bir şeyi her şey yapmak elbette bir Kadîr-i Mutlak'ın işidir. Hem yenilen hadsiz taamlardan o taam ise hayvanî olsun, nebatî olsun o müteaddid maddeleri, has bir cisme kemal-i intizam ile çeviren ve ondan mahsus bir cilt nesceden ve ondan basit cihazları yapan elbette bir Kadîr-i külli şey'dir ve Alîm-i Mutlak'tır.
Şu an yazmakta olduğun kitap seni vezir de edebilir, rezil de! Eğer ahiret denen alemde, hayat kitabın okunduğunda rezil olmak, yerin altında yer aramak istemiyorsan, hayattayken her günün sonunda kitabını bir kere daha oku.Seni pişman edecek satırlar var mı, bir bak.İş işten geçmeden o satır ve sayfaları, tevbe ile istiğfar ile silmeye çalış.
Reklam
Bak öldü gitti Sait Faik. Hem yaşamayı, duymayı, sevmeyi bizden iyi biliyordu. Hayat kuvvetlilerin. Bunu hiç aklından çıkarma. Ağla, üzül, deli ol. Ama kuvvetini kaybetme. Unutma, Allah bizimle beraber. Saadet herkese nasip olmayacaktır.
Sayfa 61 - Nezihe MeriçKitabı okuyor
...etrafımdaki her şey öylesine hayat dolu ki.
" Güzel bir yaz akşamında dağa çıkarsan, vadiden sık sık oraya tırmandığımı hatırla, sonra batan güneşin ışığında rüzgâr yüksek otları bir oraya bir buraya savururken, karşıda kilise mezarlığında bulunan mezarıma doğru bak. - Yazmaya başladığımda sakindim, şimdi, şimdi bir çocuk gibi ağlıyorum, etrafımdaki her şey öylesine hayat dolu ki. – "
Sayfa 106 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 2023Kitabı okudu
Onbirinci Bürhan (Onbirinci delil,hüccet)
Gel, ey arkadaş! Şimdi sana geçmiş olan on bürhan kuvvetinde kat'î bir bürhan daha göstereceğim. Gel, bir gemiye bineceğiz; şu uzakta bir cezire var, oraya gideceğiz. Çünkü bu tılsımlı âlemin anahtarları orada olacak. Hem herkes o cezireye bakıyor, oradan bir şeyler bekliyor, oradan emir alıyorlar. İşte bak, gidiyoruz. Şimdi şu cezireye
Dokuzuncu Bürhan (Dokuzuncu delil,hüccet)
Gel, ey muhakemesiz arkadaş! Sen şu sarayın sahibini tanımıyorsun ve tanımak da istemiyorsun. Çünkü istib'ad ediyorsun. Onun acib sanatlarını ve hâlâtını, akla sığıştıramadığından inkâra sapıyorsun. Halbuki asıl istib'ad, asıl müşkülat ve hakiki suubetler ve dehşetli külfetler, onu tanımamaktadır. Çünkü onu tanısak bütün bu saray,
Şunu iyi anla! Kulun arzusuyla isteyip Allah'ın verdiği her şey o kulun hayat suyunu bulandırır. Başına bela olur. Bak insanlara, çok arzuladıkları şeye kavuşup da o kavuştuklarıyla başları belada.
Sayfa 127 - Destek Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.