Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu Gün Seni Yüreğimde Öldürdüm...! Ne Zaman Islatsa Yağmur Bu Kaldırımları Buğulu Bir Hal Alır Gözlerim Sonra Süzülür Gözyaşı Tanecikleri... Ne Zaman Ağlayıp Sızlasa Bir Yorgun Bulut Kıramaz Gönlüm Esaret Zincirlerini... Yüreğim Saçlarımdan Dağınık Gözlerimde Ümitsiz Bir Bekleyiş, Kederler İçinde Yalnızlığımı Öğütüyorum... Sevgimi Ayağının Altına
Kürdiesk’in Ölümü
Varlık, sürekli bir değişim ve genişleme halindeyken mutlak ruh sabittir. Teknik olanaklar ve malzeme çağa göre farklılık gösterirken ulaşmaya çalıştığımız ebedi tasavvur kusursuzdur ve bizdeki algılayış kemale ererek derinleşir. Bu yüzden teknik tercih ve üslup ne olursa olsun sanat yapıtı bir ruhun, köklü bir geçmiş çekirdeğinin etrafında
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Şölen'i ilk okuduğumda, daha 18'ime girmemiştim ve ilk ciddi ilişkimi yaşıyordum. Çok etkilendiğim için, sevgilime de okuttum. O da çok beğendi ve anlayabildiğimiz kadarıyla ilişkimize yedirmeye karar verdik. Aradan yaklaşık bir sene geçtikten sonra, yani birkaç gün önce, tekrar okudum kitabı. ilk okuyuşumda ne kadar az şey anladığımı fark
Şölen
ŞölenPlaton (Eflatun) · Say Yayınları · 20184,039 okunma
Kırlangıçları hep çok sevdim. Ayvalık'ta bir açık hava otelindeyim, resepsiyon da açıkta. Resepsiyonun köşesinde bir kırlangıç yuvası var; üç yavru, kafalar dışarıda, gagalar açık. Anne ve baba gidip gelip yiyecek getiriyorlar ve ayrı zamanlarda geldikleri için birbirlerini görmüyorlar. Anne birinci yavruya yem veriyor, birazdan baba gelip ikinciye, anne tekrar geldiğinde üçüncüye, baba gelip birinciye. İnanılır gibi değil, sırayı hiç şaşırmadılar: ADALET. Akşama doğru sudan çıktım, baktım yuvaya siyah bir kedi yaklaşmış. O ufacık ana baba canhıraş bir şekilde dalıp, çıkıp kediyi uzağa kadar kovaladılar: CESARET. Otel sahibi şunları anlattı: Bahar başlarında göçten döndüklerinde yuvanın bulunduğu bölümün kapalı olduğunu görünce, resepsiyon görevlisinin kaldığı odaya girip çıkıp onu uyandırmışlar; sonra da resepsiyona uçup kepenkleri kaldırtmışlar: AKIL. Sabah su içmek için fıskiyenin üzerinde dolaşıp çığlıklar atıyorlardı, ta ki fıskiye açılana kadar: İLETİŞİM. Yuvalarını öyle bir yaparlar ki yıllarca dayanır: KALİTE. Yazları sıcak ülkelere göç ederler: YENİLİK. Onların yaptığı yuva, diğer kuşların saman çöplerini üst üste koyarak yaptığı dingildik yuvalara hiç benzemez. Benzer bir yuva yapabilen başka kuş yoktur: FARKLILIK. Hiç kırlangıçları bir yerde pineklerken hatırlıyor musunuz? Devamlı uçarlar: ÇALIŞKANLIK. İnanılmaz hızlıdırlar, su zerresini havada yakalarlar: HIZ. Binlerce mil uzaktan hep aynı yuvaya dönerler. Ömürlerinin sonuna kadar yuvalarına bağlıdırlar: YURT SEVGİSİ. Kırlangıçları hep çok sevdim.
Fiiller son derece reaktiftir..
Görece belirsizlikleri nedeniyle fiilleri anımsamak daha güçtür ;bir konuşmacı başka biriyle iletişim kurduğunda ya da bir kişi başka birinin söylediklerini değişik sözcüklerle tekrar anlattığında fiillerin anlamı isimlere göre daha çok değişme eğilimi gösterir; ve bir dilden diğerine çevrildiğinde fiilleri doğru tanımlamak isimlere göre daha zordur. Dahası, fiillerin ve ilişkileri betimleyen diğer terimlerin anlamı, bir dilden diğerine basit isimlerden daha fazla farklılık gösterir. Bilişsel psikolog Dedre Gentner;"Fiiller son derece reaktiftir; isimler ise atıl olma eğilimindedir" der.
Sayfa 120Kitabı okudu
Belli bir fark kademesinden daha yüksek olan bir diğerine geçiş, bazı durumlarda, iki bölgede farklı fiziksel koşulları gösterdiği uzun-süreli etkiden kaynaklanıyor olabilir; ama şahsen bu görüşe pek katılmıyor ve bir varyetenin, kendi ebeveyninden hafifçe farklılık gösterdiği bir durumdan daha az farklı­lık gösterdiği bir başka duruma geçişini, doğal seçilimin yapısal farkları belirli yönlerde biriktirme etkisine dayandırıyorum. Buna dayanarak belirginleşmiş varyetelere, başlangıç tür­leri diyebileceğimiz kanısındayım;…
Sayfa 72
Reklam
İnsan İsa gibi çarmıha gerilmeyip hayatta kalmayı başardığında, umutsuzluğun ve anlamsızlığın üzerinde ve ötesinde bir yaşam sürdürebildiğinde bir başka tuhaflık söz konusu olur. Sanki kişi ölmüş, ardından dirilmiştir; aşırı normal bir hayat yaşar, Çinliler gibi. Yani, anormal neşeli, anormal sağlıklı ve anormal umursamaz olur. Trajedi
192 syf.
9/10 puan verdi
Kitap çok akıcı,3 saatte bitirdim. Yaşadığımız pandemi durumuyla da çok paralel olması nedeniyle ben çok sevdim. Sonunda bir farklılık, başka bir şekilde bitmeli diye hayal ederken normal dünya düzeninde bir son olması beni üzdü sadece.
Sıcak Kafa
Sıcak KafaAfşin Kum · April Yayıncılık · 20161,409 okunma
Birbiri ile ilintili binlerce ihtimal dahilinde varlığın yaşamsal soluğu, her an bu evrenin duvarlarına çarpar. Canlı,ihtimaller dahilinde varlığın haznesinde yaşam bulan mucizevi ütopyalar. Madde ve yığın toplulukları arasında bir ruha bürünmek ve varolmak garipsenecek kadar farklı ve küçümsenecek kadar basit,anlaşılamayacak kadar derin aynı zamanda tüm sınırlamaların dışında bir mucize... Her şeyin bir sey ve diğer her şey üzerinde etkin olduğu bu sınırlılıklar,belirli zaman,yer ve mekan düzleminde hayat bulan atomlar topluluğu zihnin çok ötesinde... Varolmak bilinci ve bu farkındalık ozellikle insan algısı noktasında sonsuz olana ve son olana ulaşmak üzerinden derin bir oerspektif ve yaşamın asıl heyecanı... Velhasılı kelan insan kendi farkında olunca ve varolanın farkına varınca, Ölümde başka bir boyuta farkındalık için sadece boyutsal farklılık barındıran bir kapı...
Kırlangıçları hep çok sevdim. Ayvalık’ta bir açık hava otelindeyim,resepsiyon da açıkta. Resepsiyonun köşesinde bir kırlangıç yuvası var; üç yavru, kafalar dışarıda, gagalar açık. Anne ve baba gidip gelip yiyecek getiriyorlar ve ayrı zamanlarda geldikleri için birbirlerini görmüyorlar. Anne birinci yavruya yem veriyor, birazdan baba gelip ikinciye, anne tekrar geldiğinde üçüncüye, baba gelip birinciye. İnanılır gibi değil, sırayı hiç şaşırmadılar: ADALET. Akşama doğru sudan çıktım, baktım yuvaya siyah bir kedi yaklaşmış. O ufacık ana baba canhıraş bir şekilde dalıp, çıkıp kediyi uzağa kadar kovaladılar: CESARET. Otel sahibi şunları anlattı: Bahar başlarında göçten döndüklerinde yuvanın bulunduğu bölümün kapalı olduğunu görünce, resepsiyon görevlisinin kaldığı odaya girip çıkıp onu uyandırmışlar; sonra da resepsiyona uçup kepenkleri kaldırtmışlar: AKIL. Sabah su içmek için fıskiyenin üzerinde dolaşıp çığlıklar çığlıklar atıyorlardı, ta ki fıskiye açılana kadar: İLETİŞİM. Yuvalarını öyle bir yaparlar ki yıllarca dayanır: KALİTE. Yazları sıcak ülkelere göç ederler: YENİLİK. Onların yaptığı yuva, diğer kuşların saman çöplerini üst üste koyarak yaptığı dingildik yuvalara hiç benzemez. Benzer bir yuva yapabilen başka kuş yoktur: FARKLILIK. Hiç kırlangıçları bir yerde pineklerken hatırlıyor musunuz? Devamlı uçarlar: ÇALIŞKANLIK. İnanılmaz hızlıdırlar, su zerresini havada yakalarlar: HIZ. Binlerce mil uzaktan hep aynı yuvaya dönerler. Ömürlerinin sonuna kadar yuvalarına bağlıdırlar: YURT SEVGİSİ
Reklam
Hoşgörü Sapiens'in baskın özelliklerinden biri değildir.Modern zamanlarda bile ten rengindeki.lehçe ve ya dindeki bir farklılık bir grup Sapiens'in bir başka grubu yok etmeye çalışmasına sebep olabiliyor.Eski Sapiensler tamamen farklı bir insan türüne karşı hoşgörülü olabilir miydi?Sapiens Neandertaller ile ilk karşılaştığında, ortaya tarihteki ilk ve ne büyük etnik temizlik harekatının çıkmış olamsı gayet mümkündür.
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ne yazmaya başlayacağımı yada nereden başlayacağımı bilemedim. Hayatımın en olumsuz döneminde okumaya başlamış olmamdan dolayı beni biraz fazla etkilemiş olabilir. Kızımın hastalığı ile yüzleşme, kabullenme gibi bir sürecin içinde kitabı okurken sürekli içsel bir yolculuk halinde oldum. Zaman zaman küçük göz yaşlarım oldu sanırım bu şu an ki yaşadığım duygusal yoğunluktan oldu. Ölüm herkesin kabul etmekte zorlandığı süreç ama en sonunda çaresiz kabul edilen durum. Herkesin kendine göre bir kabullenme durumu var. Dün bir anne ve babanın çocuğunun ölümünü ve anne ile babanın çaresizliğini seyretmek zorunda kaldım. Anne “annem ben sana iyi bakamadım” baba “ evladım Allahım ona iyi bak” iki saat sonra birbirlerine sarılıp mescide indiler. Nasıl farklı iki yakarış sonunda kabulleniş. Bir başka anne 2 ay önce kaybetmiş kızını ve şimdi oğlu aynı hastalıktan burada. Anneye kaç çocuğun var dediğinde hala iki çocuğum var diyor. Bu da farklı bir kabulleniş. Bunu kabullenmekte geçen süre kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Mutlaka okuyun demeyeceğim. Arada farklı Kitaplar okumak iyidir diyorum sadece. Kitap sade ve yalın bir dille yazılmış bu sebeble bir çırpıda okunacak bir kitap.
Sonsuza Kadar
Sonsuza KadarSusanna Tamaro · Can Yayınları · 2017372 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
İyinin ve Kötünün Ötesinde
İyinin ve Kötünün Ötesinde
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Kitabın açılış bölümlerinde Nietzsche, nesnel hakikat arayışı kılığına bürünmüş bir dogmatizm tarafından körleştirilmekle suçladığı geçmişin filozoflarını tartışır ve onların yerine kendisi gibi "özgür ruhların" ortaya çıkmasını önerir. Nietzsche, hakikati yaşamın bir koşulu olarak kabul etmek yerine neden
İyinin ve Kötünün Ötesinde
İyinin ve Kötünün ÖtesindeFriedrich Nietzsche · İş Bankası Kültür Yayınları · 20174,713 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Yaşam Üzerine Teoriler: Nasıl Yaşamalı?
Günümüzde felsefe, hiç de öyle olmamasına rağmen, sanki yaşamdan apayrı düşen ve yalnızca ideallerle ilgilenen soyut bir düşünce etkinliği olarak düşünülür. Evet, felsefe kavramlar üzerinden olması gerekene dair çıkarımları kapsar ancak olmasına gerekene geçmeden önce olgularla ilgilenir. Somuttan soyuta, soyuttan tekrar somuta şeklinde devam eden
İnsan Doğası Üzerine On Üç Teori
İnsan Doğası Üzerine On Üç TeoriKolektif · The Kitap · 201817 okunma
Mesela bugün 9...
Her yeni gün kendime başka yaş seçerdim. En azından bir farklılık olur, tekdüzelikten biraz olsun uzaklaşırdım:)
Elif su

Elif su

@Elifsu00
·
15 Nisan 2022 00:16
Kaç yaşında olduğunu bilmeseydin , kaç yaşında olurdun?
Wayne W. Dyer
Wayne W. Dyer
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.