Yaşam tarzı feminizm, ne kadar kadın varsa feminizmin de o kadar biçimi olabileceği fikrine kapı açtı. Bir anda feminizmin politik içeriği yavaş yavaş boşaltılmaya başlandı. Dahası, siyasi görüşü her ne olursa olsun, ister muhafazakâr ister liberal her kadının, feminizmi kendi yaşam tarzı içine yerleştirebileceği varsayımı hızla kabul gördü. Bü bakış elbette feminizmi daha kabul edilebilir kildi; zira altında, kadınların kendilerini ya da kültürü temelden sorgulamadan veya değiştirmeden feminist olabilecekleri düşüncesi yatıyordu. Örneğin, kürtaj meselesini ele alalım. Eğer feminizm cinsiyetçi baskıyı sona erdirmeyi amaçlayan bir hareket ise ve kadını üremeye ilişkin karar haklarından mahrum bırakmak da cinsiyetçi baskı biçimlerinden biriyse, demek ki kişi hem kürtaj tercihine karşı hem de feminist olamaz. Bir kadın asla kürtaj yaptırmayı tercih etmeyeceği hususunda ısrar etmekle beraber kadınların kürtajı tercih etme hakkını savunabilir ve hâlâ feminist politikanın savunucusudur. Fakat aynı anda hem kürtaj karşıtı hem de feminizmin savunucusu olamaz. Bu çerçevede, eğer ''iktidardan" kasıt ötekilerin sömürülmesi ve baskı altma alınması yoluyla elde edilen iktidar ise "iktidar feminizmi" diye bir şey de olamaz.
Sayfa 17 - bgst yayınları