Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk Müslüman Değil miydi?
Atatürk'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda gizli saklı kılınmıştır. Niyet "Allah için namaza, meyyit için duaya..." şeklinde Hafız Yaşar Okur tarafından getirilmiş (nedense niyet metninde yer alan "Resulullah için salavata" kısmını atlamıştır; ben demiyorum, hatıralarında kendisi söylüyor),
Sayfa 54 - TimaşKitabı okudu
Okur-dostum: Kalabalık bir tramvayda bir dirsek dürtüşü —‘Affedersiniz, bayan, oturmak ister miydiniz? Ah, iblis dost, hemen oracıkta çılgın bir Baküs draması oynamayı yeğlerken, nasıl kabul edebilirsiniz o minnet dolu ıslak bakışları ve ‘Teşekkür ederim, genç adam, çok naziksiniz!’ sözlerini?
Reklam
Mart, 1933. Üç gün önce Reichstag binası yandı. Dün de Almanya Komünist Partisi (KPD) ile Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) yasaklandığını açıklayan emirler yayınlandı. Başa geçen yeni efendiler hemen kaba davranmaya başladılar. İlişkim olduğu çevrelerde tanışlarım gerçeklerin ve özgürlüklerin yok edildiğini söyleyip öfkeleniyor.
Sayfa 56 - 57 Everest Modern KlasiklerKitabı okudu
Sterne’in dediği gibi ‘İnsanları, bizim onlara yaptığımız iyilikten ötürü ne kadar seversek bize onların yaptığı iyilikten ötürü o kadar sevmeyiz.’ Babam onu sokakta öksüzken aldı, o çok iyi yüreklidir. Babam onun okuyuş biçimini beğenir. Bayan Bourienne geceleri ona kitap okur, olağanüstü güzel okur.
Sayfa 166 - Karakter: Prenses Maria
Romantizmin iyi huylu ya da kötü huylu tümörleriyle beslenen bütün şairlerin her şeyden önce sıkı bir bayan okur kitlesi oluşuyor kendiliğinden; sana bir rock yıldızıymışınızcasına bağlanıyorlar. Tuhaf ve hoş! Gereksiz ama samimi! Şöhretin getirdiği popülist tavrın arayış kesimine yansıması denilebilir. Onlar, avukat tutar gibi şair tutuyorlar. Bunun bunaltan yanı elbette ağır! Aşırılık değil, ama gerçeküstü sonuçlarla donatılmış bir gün, şairi hakikatten kopartma riskini de beraberinde getiriyor. Hakikate sıkı tutun Rimbaud; senin ondan başka sevgilin yok!
Reklam
- "Celine'i okur musun?" diye sordu bir kadın sesi. Oldukça seksi bir ses tonu vardı. Uzun süredir yalnızdım. En az yirmi yıldır. - "Celine mi? Hmmm." - "Celine'i istiyorum. Onu bulmalıyım." Ses tonu giderek daha çok hoşuma gidiyordu. - "Celine?.. Bana biraz bilgi verin. Anlatın lütfen bayan." - "Fermuarını kapat." dedi kadın. Önüme baktım, haklıydı. - "Nasıl bildiniz?" diye sordum.
İki yetişkin ona baktı: Lyra'nın gözleri her zamankinden de parlaktı, farkında olmadan Will'den öğrendiği bir tavırla çenesini kaldırmıştı. Șaşkın olmaya ek olarak, meydan okur görünüyor, diye düşündü Bayan Hannah ve bunun için ona hayranlık duydu. Başkan başka bir şey gördü - çocuğun bilinçsiz zarafetinin kaybolmuş olduğunu, büyümekte olan vücudu içinde ne kadar hantal olduğunu gördü. Ama bu kızı çok seviyordu ve çok yakında güzel bir yetişkin olacağını bilmek onu hem gururlandırıyor hem de şaşırtıyordu.
Sayfa 553 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Kadın Okur! farklıymış ÇARNİŞEVSKİ ‘ye göre
İleri görüşlü okurum, okurum derken yalnız erkek okurumu kastediyorum;çünkü bayan okurum hem çok akıllıdır hem de sezgisi güçlüdür. Bu sayede insana usanç vermez ve bu nedenle – ilk ve son kez söylüyorum – bayan okurumla bir sorunum yok benim!
Sayfa 241 - ODA YAYINLARIKitabı okudu
* Bayan Bingley, "Bayan Eliza iskambil oyunlarından nefret edermiş." dedi. "Durmadan kitap okur, başka hiçbir şeyden tat almazmış."
Reklam
Önceleri gazetedeki ölülere yazılan ağıtları okur sonra "Hala sade ve iyi insanlar varmış" diye düşünürdü. Şimdiyse bütün ağıtları birbirine benzetiyor ve yanında yayınlanan fotoğraflara da öfkeleniyordu.
-Anneniz mi? Tuğba hanım : evet . Gece namaz kılıyorum , namazıma karışıyor . “Sofu mu olmak istiyorsun kızım? diyor . Anneniz Kur’an okur mu ? Tuğba hanım : okur ama sadece Arapçasını… -“Bir de Türkçesine baksalar iş bitecek! Ama maalesef ne Türkçesini okurlar ne de merak ederler. Demezler ki , acaba Allah’ın , bana olan hangi tavsiyesini okudum ?”
mutsuz olduğunda kırlarda yürüyüşe çıkardı. Fincan tabağı biçimindeki o çukura dek yürürdü. Aslında hep daha uzağa gitmek isterdi;yine de her defasında oraya oturur, pelerininin altına gizlediği küçük kitabını çıkarır,birkaç dize şiir okur ve etrafa bakınırdı.Aslında çok da mutsuz değildi. Artık kırk beş yaşına geldiği de düşünülürse belki hiçbir zaman çok mutsuz, çaresizce mutsuz olup,arada bir tehdit ettiği üzere kocasını terk ederek bu iyi adamın iş hayatını mahvetmeyecekti. Bayan Jarvis tam da inancını kırlarda yitirecek,evreni tanrı'sının yerine koyacak türde bir kadındı.ama ne inancını kaybetti ne de kocasını terk etti.şiirini hiçbir zaman baştan sona okumadı.yine de kırlarda yürümeye,karaağaçların arasından hayvanları seyretmeye ve Scarborough 'a tepeden bakan çayırlarda otururken hüzünlenmeye devam etti"
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.