Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bayramda gönül almanın hayat vermek olduğunu söyler insaniyet.
Reklam
Bayramda mezarlıklar da ziyaret edilir. Sevincin en şid­det kazandığı anda ölüm ihmal edilmez.
Sayfa 29 - Diriliş Yayınları
Diri diri gömülmüşüm. Ama toprağın değil bayramda kesilen kurbanların altındaymışım. Koyunların karınları deşilmiş, bütün iç organları ortaya saçılmış. Toplu mezara benzettiğim bu yerden kurtulmak için çabaladıkça kollarıma dolanan bağırsaklar bulunduğum yere sımsıkı bağlamış beni. Kımıldayamıyorum. Üstümdeki yük ve çevremdeki koku çok ağır. Etlerin arasındaki boşluklardan belli belirsiz gün ışığı sızıyor. Bağırmaya çalışıyorum. Yardım istemek için gereken kelimeleri bulamıyorum bir türlü. Beynimdeki sözlük silinmiş, dilim bomboş. Çıkarabildiğim anlamsız sesler ise etlere hücum eden sinek ve arı vızıltıları arasında kayboluyor.
Herkes birbirini tanır, birbirini sever, dert dinler, naz çeker, küser, barışır, kavga eder, çekiştirir, eğlenir, üzülür, ibadet eder; doğumda, cenazede, düğünde, bayramda biraraya gelir. Büyük bir aile gibi yaşar. Burada sanki fert yok, sadece cemiyet vardır. Oysa bu dış görünüş bir aldanmadan ibarettir. Taşrada fert cemiyete tahakküm edemez; cemiyet de ferdi alabildiğine ezemez. Herkes ve her şey bir ilahî hudut, bir hiyerarşi, asırların oluşturduğu bir âhenk ve düzen içinde kendine bir yer bulur. Medeniyetimizi oluşturan manevi dinamiklerin dışa dönük zâhiri bir zenginlik ve gösterişi değil; içedönük bir derinlik ve yüceliği hedef aldığını söyleyebiliriz. Bu bir bakıma zâhire nispetle bâtını kıymetli kılar. İlkeler böyle belirlenince; medeniyet unsurları da bu ilkelerden neşet eden nispetlere, gelişmelere, biçimlere ulaşır.
Benzerlik değil bu ,aynısı resmen ..
Harranlılar , Ay Tanrısı Sin onuruna yılda otuz gün oruç tutarlardı . Oruç , 8 Martta başlar , 8 Nisanda sona ererdi . Bu dönemde güneşin doğuşundan batışına kadar her türlü gıda , su ve cinsel temas perhizi yaparlar , bu ayın sonunda da , Al -Feter dedikleri bayramda büyük şenlikler düzenlerler , yoksullara yardım ederlerdi . Ayrıca ellerini , ayaklarını ve yüzlerini törensel bir şekilde yıkayıp temizledikten sonra günde bir kaç defa Tanrı Sin için ibadet yaparlardı . Harranlıların bu zengin kültür , inanç ve ibadetleri zamanla tüm Ortadoğu’da etkili oldu ve bu etki bugün hala devam ediyor..
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür-Hüseyin Rahmi Gürpınar
"Bir erkeğin gözü sevdaya,şöyle böyle gelişigüzel düşüp kalkmalara ne kadar tok olsa da erkek cinsi bu cici mama hususunda obur çocuklara benzer.Bu açgözlülerin bayramda midelerini ne kadar şekerle doldursanız da bunlar yine camekânda iştahlarını çekecek bir bonbona tesadüf ederler.Ve bunun için cüzdanlarının köşesindeki en temiz parayı fedadan çekinmezler."
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Halk, yılda bir kere bayramda kurban keser, veli her an sevgilisinin kurban eden. Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem iyd için Dem be-dem saat be-saat ben senin kurbanınem
Sizce tanıdık değil mi ?
Kurumuş nehirler de böyledir, uzun süre susuz olsalar da, "nehir" diye anılmaktadırlar. Bizim "kuru" insanlarımız da bu nehirlere benzerler. Bizimkiler Tanrısız, dinsiz, onlara ihtiyaç duymayan insanlardır. En hayret edilecek konu ise yüzlerce mabedin varlığıdır. Ayrıca, yenileri inşa ediliyor. Bu kiliselerde binlerce papaz görev yapıyor, her bayramda ayinler icra ediliyor. İnsanlar vaftiz ediliyor, nikahlanıyor, Tanrı'ya dualar ediliyor. Fakat bunların hepsi boşuna yapılıyor. Yaşlı kadınlar dışında kiliselere hemen hemen kimse gitmiyor. Kilise ayinlerine herhangi bir önem verilmiyor, papazlar politikayla uğraşıyor. Sık sık ellerinde silah, parti propagandası yapıyorlar. Bazıları ticaret yapıyor, hızar atölyeleri, tuğla fabrikaları var. Birçok din adamı ise kendi ürettiği yüzlerce ve binlerce fıçı birayı ve arpa votkasını halka satmakla meşgul. Kimse de buna şaşırmıyor. İnsanlar, din adamlarının hangi yoldan gitmeleri gerektiğini unutmuş gibiler. Papazların temel görevinin halkın din ve maneviyat ışığında terbiye edilmesi, inananların kalbinin ve vicdanının yüce duygularla aydınlatılması olduğunu kimse hatırlamıyor....
Bazı bayramlarda "Adamistler" "Turlupinler” ve "Picardlar" çıplak dolaşırlar ve açıkça zina yaparlardı. Bu bayramlarda deliler piskoposu seçilir, bu pikopos da bir 'büyük ayini" yönetirdi. Din adamları da bu bayramda yüzleri siyaha boyalı ve maskeli olarak temsil edilirlerdi.
Sayfa 35 - İletişim
Reklam
Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var Oh ne güzel bayramda ağaç ata binmek var.
Sayfa 23 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Keçi sarhoş olunca dövüşmeye kurt arar, Aslanın yokluğunda ormanı tilki sarar, Kartalın zor zamanı en çok kargaya yarar, Yiğidin yiğitliği bayramda anlaşılmaz, Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz!..
Sayfa 78
Çiftçinin işi bitmez; yalnız yağmurda, karda, bir de arifede, bayramda dinlenir'
Yapı Kredi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Bayramda akrabalara karşı ben
“Herkes, her gören gözünü üstüne diker de bakar. Kaçmak gerek.”
YKY- e kitapKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.