Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan uzak dur. Umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur. Hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden uzak dur. Mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur. Kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden uzak dur. Nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan uzak dur. İnsan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur. Kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan uzak dur. Sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan uzak dur. Çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.
Hazret-i Ömer, altında, Mekke'nin fethinden evvelki biat merasiminin icrâ edildiği ağaca, fazla bir hürmetin başladığını gördüğü an dibinden kestirmiştir ağacı... Bâtıla uzak hakiki esrar görüşü...
Reklam
Kadınlar tarafından kaleme alınmış tek bir oyunun bile olmadığı raflara bakarken, yazmış olsalardı bile bunlar imzasız olurdu, diye düşündüm. Böyle bir yönteme sığınmış olmaları çok doğaldı. Onları on dokuzuncu yüzyıl gibi oldukça geç dönemlere kadar isimsiz kalmaya mecbur eden şey, işte bu iffet algısının bahşettiği kutsal bir armağandı. Yazdıklarından da anlayabildiğimiz üzere, bu kadınlar içsel çatışmaların kurbanıydılar ve Currer Bell, George Eliot ve George Sand gibi erkek isimleri kullanarak beceriksizce kendilerini gizlemeye çalışmışlardı. Bunun sonucu olarak da, bir kadının alenen tanınıyor olmasının iğrenç bir şey olduğunu öngören (hakkında çok konuşulan bir erkek olan Perikles'e göre, bir kadının en büyük şanı, kendisi hakkında konuşulmamasından gelmektedir) ve bizzat karşı cins tarafından aşılanmasa da, onlar tarafından şiddetle teşvik edilen bir geleneğe biat etmişlerdir.
Ey akılları bu işlere ermediğinden başkalarının ahmaklığıyla eğlenen, onları her fırsatta alan seçkin bilgeler, belki siz bana biat etmek zorunda değilsiniz ama hiç olmazsa bu bitmez tükenmez neşe kaynağını bana borçlu olduğunuzu kabul ediniz.
Hakli.
Satranç şampiyonu Gary Kasparov, diktatörlere biat eden kit- lelerde gerçeklik algısının bozulduğunu, bunun da kısa sürede kolektif bir psikoza dönüştüğünü ifade etmiştir.
Sayfa 149 - MetisKitabı okudu
Bir şaman atasözü der ki: "Sevdiklerine bağlı ol ama bağımlı olma. Fedakar ol ama kendini feda etme. Dünü unutma. Saplanıp kalma da. Sabret ama katlanma. Eleştir ama suçlama. İste ama ısrar etme. Ve en önemlisi hiç kimseye biat etme. Bir gün hepimizin öleceğini de asla unutma..."
Reklam
Bir grup insan "kimlik geçişmesi sendromu" yaşamaktaysa, toplu bir "kimlik bunalımı" da söz konusudur. Kişisel kimliği yeterince gelişememiş insan, varolan inanç ve ideolojileri fanatik bir boyutta kimliğine katarak boşluğunu ödünleme eğilimindedir. Bir şahsın, imgenin, ideolojinin ya da inanç sisteminin, inatçı ve değişmez bir halde insanların benliklerinde içleştirilmesi, "kimlik geçişmesi sendromu"nun temel belirtisidir. Her benliğin kimliğe ihtiyacı olduğundan, kimlik insanın benliğini sürdürmesi için hayatidir. Kimlik vakumuna çözüm olarak içleştirdiği imgeyi ya da ideolojiyi yitiren insan, kendine ve dünyasına yabancılaşma tehlikesiyle karşılaşır ve bu, kişiliğin dağılmasıyla sonuçlanabilir. Dolayısıyla, içleştirdiği her ne ise, ona kayıtsız şartsız tutunmak zorundadır. Bu, biat etmekten öte bir durumdur.
Sayfa 139 - MetisKitabı okudu
"İnanç bir ihtiyaçtır, su içmek gibi. Ama insanlar bedenlerinin suya ihtiyacı olduğunu gözetmeksizin sadece bir şeyler içmek adına önlerine konan çay, gazoz artık ne varsa onu içerek susuzluklarını giderebiliyorlar, bu ne gibi biliyor musunuz?! İnanca ihtiyacı olan bir ruhun, imanını beslemek için önüne konan ne varsa sorgulamadan kabul etmesi gibi. Yani maalesef inananlar da her zaman imanlarını besleyecek şeyleri seçmeyebiliyorlar. Suya ihtiyaç duyan bir beden su yerine sürekli gazoz içip nasıl sonunda hasta olursa, imana ihtiyaç duyan bir ruh da, 'sorgulamazsa', düşünmeden, anlamadan sadece biat ederse sonunda hasta olur, çünkü insan biat etmek için değil, anlamak için yaratılmıştır, sorgulamamak yaradılışımıza aykırıdır. Eğer sizin inancınız, bir diğerinin var olmaması gerektiğini size söylüyorsa ve siz bunu bir Müslüman olarak kabul ediyorsanız dünyanın en büyük günahını işliyorsunuz! Sorgulamamak İslam'a hakarettir! Çünkü sorguladıkça seveceğiniz bir yoldur bu!"
Sayfa 457Kitabı okudu
Güce yaslanmanın dayanılmaz hafifliği: Tüh, zincire vurulduk...
... İtaatin açıklaması sorumsuzlukla ilgili. Yani güce yaslanmak rahatlatıcıdır. Kendi ellerimizle özgürlüğümüzü hediye paketine sarıp teslim etmemiz... Sonra da bunu bilinç dışına itmemiz... Yani teslim ettiğimiz özgürlüğümüzün çalındığını iddia etmemiz... İşte bu rahatlatıcıdır. Tüh, zincire vurulduk...
Sayfa 26 - İz Bırakan Kalemler (İBK) Yayınevi, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
“Liderler zayıfken veya yeteri kadar güçlü değilken etraflarını liyakat ve ehliyet esasına göre güçlü insanlardan oluştururlar. Vakta ki; ayakları yer tutar, ipleri iyice ellerine alırlar, teker teker o güçlü insanları, o deve dişi gibi insanları harcarlar ve onların yerine kendilerine kayıtsız şartsız itaat ve biat edecek insanlar getirirler. Maalesef AK Parti’de de şu anda yaşanan budur. Sultan Abdülhamit de Mustafa Kemal de Tayyip Bey de bunu yapmıştır.” Hüseyin Çelik
Reklam
Mobbing Bank Diyor ki;
Biat ve itaat kültürü ile baskı altında tutulan toplumlarda ıstıraba katlanılmaması gerektiğini savunanlar bu kültürü besleyenler tarafından hem dışlanır hemde o insanların zulme karşı çıkmayı öğretme çabaları toplumda karşılık bulmuyor şeklinde bir algı yayarak boşa çıkartılır. Din biat ve itaat kültürünü korku temelli yaşatma aracıdır. Bilinç düzeyi düşük biat/itaat sarmalına takılı yobazlığın yaygın olduğu toplumlarda dinin çok işe yarama sebebi budur. Önder Karaçay
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Güzeldi
Milli Mücadele dönemini anlatan keyifli bir tarihi roman. İstanbul itilaf devletleri tarafından işgal edilmiş, Albay rütbesindeki bir Osmanlı subayının teğmen rütbesindeki bir ingiliz subayına selam verilmesi zorunlu tutuluyor. İtilaf devletleri İstanbul'da taciz ve tecavüzünü sürdürüyor. Padişah vahdettin ise ingilizlere biat etmiş kendi halkına ihanet içerisinde. Eski Asker Binbaşı Ahmet Muhtar ise hain mi yoksa bir vatansever mi? Mustafa Kemal Paşa'nın da adının geçtiği harika bir tarihi roman. Şanslı bir milletiz ki Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e sahibiz. Kitabı öneririm kesinlikle.
Hain
HainSelim Erdoğan (Hidrojeolog) · Kronik Kitap · 2023151 okunma
Karanlığa biat eden kırık sokak lambasının Altında yatarken ve kalmamışken kalkasım İkinci el parkası ve arkasında bi' yırtıkla Aşındırır devleti zerre yok utanması
Türkiye, biat kültürüne dayalı bu sistem çerçevesinde refah artışı yaşar gibi olduğu bütün dönemlerde yeni bir buluş yaparak ya da teknolojiyi geliştirerek değil, önceki dönemin birikimini ya da geleceğin gelirini harcayarak refah artışı sağlamıştır. Bunun ilk örneği Menderes dönemidir. Menderes, II. Dünya savaşın'da yemeyip, içmeyip biriktiren toplumun birikimini harcayarak tarımda büyük atılım yapılmasının ve ekonominin büyümesinin önünü açmıştır. Mevcut birikimin harcanması bitince gelisme de durmuştur. Ikinci örnek Özal dönemidir.
Sayfa 193 - Türkiye'deki Değişimin Sosyo-Ekonomik AnaliziKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.