Bu eserde Sabahattin Ali'nin kalemini konuşturduğu eserlerinden...
Eserde yer alan her bir öykünün konusu, üslubu o kadar vurucu ve güzel işlenmiş ki insan her birinde kendisinden, yaşamından , çevresinden bir şeyler bulabiliyor. Kitabın kapağı kapandığı zaman kendime sorduğum birçok soru oldu? Bunlardan bazıları;
- Gerçekten öğretmenin görevi sadece sınıf diye tanımladığımız dört duvar içerisinde mi geçerli olmalı?
- Gelecek nesiller için, halk için önderlik yapmak, gittiğin mekanı güzelleştirmeye çalışmak, oraya hizmet etmeye çalışmak hoşa gidilmeyecek davranış olmalı mıdır?
- Insanlık dediğimiz şey statüyle mi ölçülür yoksa vicdanla mı?
- Hayatın bize sunduğu her şey mutluluk mu verir ? Kendi derdiyle kavrulan ve bundan kimseciklerin haberi olmadan yaşayan insancıklar yok mudur? Yoksa haberimiz var da bundan kaçıyor muyuz, bilmemezlikten mi geliyoruz?
Yardım etmeye maddi olarak gücümüz yetmiyorsa kaçmamiz mi gerekir? Bunun cevabını şu alıntı da buldum; "Kim olursan ol...Dünya da hiç bir şeyi olmayan bir insanin bile başkalarına yardım edecek bi şeyi vardır... Hiç olmazsa tek bir sözü..." Evet TEK BIR SÖZ... Bu söz umut,gelecek, sevgi, değer... niteliği taşıyabilir.
Kısacası bizi en güzel şekilde anlatan bu eseri okumayı kitapseverlere şiddetle tavsiye ettiğim eserlerden oldu ...:)