Yemek de boş, içmek de...
Hatta yeri gelmeden sevişmek de...
Tam zamanında öpmelisin mesela güzel gözlünü...
Tam zamanında söylemelisin sevdiğini...
Gözlerinin içine baka baka.
Tam zamanında açmalısın kapını, hayatına girmek isteyenlere...
Tam zamanında çıkarmalısın, sevginden şımarmaya başlayanları...
Tam zamanında affetmelisin kardeşini...
Biliyorsan yüreğinde kötülük olmadığını, seni gecenin üçünde arayıp da, kafasının iyi olduğunu söylediğinde.
Tam zamanında bağırmalısın, acıyınca bir yerin...
Tam zamanında gülmelisin, Kemal Sunal küfür edince filmin bir yerinde.
Tam zamanında bırakmalısın içmeyi, son kadeh bozacaksa seni ve üzeceksen birilerini ertesi gün hatırlamayacaksan.
Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli.
Tam zamanında ölmelisin...
Iskalamak istemiyorsan hayatı.
Haydi şimdi kalk bakalım, silkin şöyle bir.
At üzerinden hayatın yorgunluğunu, vakit zannettiğinden daha az.
Haydi kalk bakalım...
Şimdi Yaşamak Zamanı...
Can YÜCEL
- Nasıldı ilk gurbete çıkışın?
Kıyısına ilk vardığın deniz?
Koynuna ilk girdiğin kadın?
Ağzına ilk sürdüğün kadeh?
Nasıldı delice çalıştığın
Delice eğlendiğin geceler?
Bir tutam yonca gibi tertemiz
O kıza aşık olduğun günler
Nasıldı? diyorum, gülüyorsun.
bir sigara içiyorum.
bir kadeh birşey içiyorum.
içime birşey giriyor burada.
kırmızı bir geometrik şekle yerleşiyor
kırmızı havuzun bütün haylaz balıkları.
büyük bir akvaryum olduğumu düşünüyorum hep.
kırmızı, büyük bir akvaryumum ben.
gövdemde hatıra yaratıkları yüzüyor.
ÖYLE BİR HİKÂYE
Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri:
– Atikali, Atikali! diye bağırdı.
Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Besbelli bir giden var, sen misin yoksa
Neden bu limanda gemiler ağlamaklı
Kaldırın su manzarayı gözlerimden
Bu ne çok deniz, bu ne çok martı
En iyisi meyhane, yokluğunda
Belki durulur o zaman bu çalkantı
Götürün şu masayı gözüm görmesin
Bu ne çok kadeh, bu ne çok rakı
Son kadeh içilmiş,
Son söz edilmişti.
Bir düşünce sardı hepsini...
Bir hatıra,
Bir hırs,
Bir kıskançlık,
Bir yanıltı,
Bir kardeşlik,
Bir yanlışlık,
Bir kin,
Bir ümid,
Bir şey...
İnsana ait.