Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Napoléon Bonaparte
İnsan başarılarının geçiciliğini ve ölümsüzlük kavramını özetleyen alıntılar dünyasında, Napolyon Bonapart'ın "Zafer geçicidir, ama bilinmezlik sonsuza dek sürer" sözleri derin bir yankı uyandırır. İlk bakışta bu alıntı basit bir mesaj iletiyor gibi görünmektedir: kişinin yaşamı boyunca elde ettiği şöhret ve tanınırlık zamanla dağılıp yok olurken, bilinmezlik içinde kalmak tarih boyunca kalıcı bir varlık sağlar. Bizi dünyevi başarıların geçiciliği üzerine düşünmeye ve anonimliğin kalıcı erdemini incelemeye çağırıyor. Ancak bu ilk yorumun ötesinde, ihtişam ve bilinmezliğin doğasını çevreleyen felsefi kavramları derinlemesine inceleyebilir, beklenmedik nüanslarını keşfedebilir ve düşündürücü bir paradoks ortaya çıkarabiliriz.
Napoleon
NapoleonEmil Ludwig · Doruk Yayınları · 201981 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yüce ve Paradoks
Kierkegaard, varoluşçulukta başta gelen filozoflardan biri. Daha önce birçok düşüncemi dile getirmiştim. İnanç, iman, ahlak ve kendini gerçekleştirmeye önem veren biri. Onun için dinî inanç en tepe nokta; kendini gerçekleştirmede en üst seviye. Bazı noktalarda tabii ki katılmıyorum. Ne kendini gerçekleştirmede sadece dinî inancı savunurum ne de
Korku ve Titreme
Korku ve TitremeSoren Kierkegaard · Say Yayınları · 20171,705 okunma
Reklam
304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Gelecekte basima gelecek cok guzel bir gunu gorsem, nerede ve kiminle yasanacagini bilsem, tam gununu ve saatini bilemesem de asagi yukari hangi zaman icinde gerceklesecegini bilsem ciddi bir sorumluluk biner omuzlarima sanirim. Sonucta beni o gune goturen sey benim spontane kararlarim ve eylemlerim. Peki ister istemez tum kararlarimi ve eylemlerimi sorgulamaya baslamaz miyim? “Sunu veya bunu yapmak, beni hangisi o gune goturecek, bunu yapmali miyim yapmamali miyim?” diye dusunmez miyim her hareketimden once? Kitabi okurken istemsizce sorguladigim ve cevabini merak ettigim ama cevap ararken isin icinden cikamadigim dusunceler. Ek olarak, Leyla’nin icinde bulundugu bu ikilemleri ve karmasayi okurken kendimi onun yerine koyup “Ben olsam ne yapardim?” sorgulamasi da yapinca, kitap epey surukluyor ve icine aliyor. Sezin’in ilk kitabina kiyasla kesinlikle cok daha iyi yazilmis ve kurgulanmis bir kitapti bu. Son bolum gercekten sok etti, boyle bir son hic tahmin etmiyordum. Epey zekice bittigini dusunuyorum. Tam Sezin’lik olmus sonu; zaman kavrami, lucid ruya, astral seyahat ve paradoks gibi kavramlarla cok vakit gecirdigi ve youtube’da bize detayli bir sekilde anlatmaya calistigi icin tam onun zihninin kurgusu olmus gercekten. Kisacasi kitabi begendim. Her ne kadar Leyla’nin buhrani beni iyice dibe cekse de inanilmaz surukleyiciydi kitap. Belki hayatimin Leyla gibi hissettigim doneminde olmasaydim beni bu kadar alip alip duvarlara vurmazdi ama olsun, yine de okumasi guzeldi.
On Dün Önceki Kız
On Dün Önceki KızSezin Karameşe · İnkılap Kitapevi · 0571 okunma
608 syf.
·
Puan vermedi
Geniş Özet
Tanrı'yı ve dinleri akademik bir çevrede konuşmak ne kadar mümkün ve doğrudur, bilemiyorum. Bilim bazı inanç temelleri üzerinde yükselmiş ve bunlar yıllar içinde birbirine öylesine kenetlenmiştir ki artık bunun dışında söylenen bir şey'in imkanına dair düşünmemek gerektiğine dair bir algı vardır.  Armstrong'un bir kaç eserini daha
Tanrı'nın Tarihi
Tanrı'nın TarihiKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 20171,637 okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
Mecburiyet Kitap Yorumum
Stefan Zweig'den yaz aylarında okumalık kısacık bir hikaye. Bir saatlik bir keyifle gününe renk katmak isteyenler aradığını Stefan Zweig kitaplarında bulur genelde. Hikayede bir adamın iç dünyasındaki paradoks ve ikilemle savaşını okuyoruz. Kendini mecbur hissettiği ama diğer taraftan da ağır gelen bir durumda yaşadığı gitgellerin okura sunulduğu hikaye kendini okutuyor. Okunmasını tavsiye ederim.
Mecburiyet
Mecburiyet
Satranç
Satranç
Ayışığı Sokağı
Ayışığı Sokağı
Amok Koşucusu
Amok Koşucusu
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Mürebbiye
Mürebbiye
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,7bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Denis Diderot'un kaleminden çıkan "Oyunculuk Üzerine Aykırı Düşünceler", tiyatro dünyasına yepyeni bir bakış açısı sunan, adeta bir manifesto niteliğinde bir eser. 18. yüzyılda yazılmış olmasına rağmen, günümüzde de geçerliliğini koruyan ve oyunculuk sanatına dair ufuk açıcı fikirler barındırıyor. Eser, Diderot'un Paradoks isimli oyununun sahnelenmesinin ardından kaleme aldığı mektuplar ve diyaloglar şeklinde kurgulanmış. Bu mektuplarda Diderot, o dönemde hakim olan "doğal oyunculuk" anlayışına karşı çıkarak, duygusal yoğunluk ve içsel tutarlılık üzerine bir oyunculuk teorisi ortaya koyuyor. Diderot'a göre ideal bir oyuncu, sadece metni ezberleyip sahnede robotik bir şekilde sunmamalı. Aksine, canlandırdığı karakterin duygularını derinlemesine hissetmeli ve düşünce dünyasını özümsemeli. Bunu başarabilmek için de yoğun bir çalışma ve araştırma sürecinden geçmeli. Eser boyunca Diderot, duygu ve düşüncenin bedensel ifadesi, metnin yorumlanması, karakter analizi gibi önemli oyunculuk teknikleri üzerine değiniyor. Bunu yaparken de felsefe, psikoloji ve fizyoloji gibi farklı disiplinlerden yararlanıyor. "Oyunculuk Üzerine Aykırı Düşünceler" sadece oyuncular için değil, tiyatroya ilgi duyan herkes için oldukça bilgilendirici ve ilham verici bir eser. Diderot'un akıcı ve sürükleyici üslubu, kitabı okurken adeta bir tiyatro oyununu izliyormuş hissi veriyor.
Oyunculuk Üzerine Aykırı Düşünceler
Oyunculuk Üzerine Aykırı DüşüncelerDenis Diderot · Cumhuriyet Gazetesi Yayınları · 2000231 okunma
Reklam
86 syf.
8/10 puan verdi
“Karakterinizi, kimse sizi izlemediğinde yaptıklarınız belirler.”
Kitaplar başka kitaplara yöneltiyor insanı. “Gyges’ın Yüzüğü’ne dair ilk bilgilerime Rousseau’nun “Bir Yalnız Gezerin Düşleri” kitabında rastlamıştım. “Gyges ve Yüzüğü” adlı hikaye Platon’un Devlet adlı kitabında geçiyormuş, sonrasında bu kitap ile buluştum. Zaten şu güç yüzüklerine merakım var bir “Yüzüklerin Efendisi” hayranı olarak… *** Kitaba
Gyges ve Yüzüğü
Gyges ve YüzüğüChristian Friedrich Hebbel · Karbon Kitaplar · 2020144 okunma
188 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mutlaka okunmalı...
Hiç birine kitap okudunuz mu? Amasız, çünküsüz... Hiç biri size kitap okudu mu? Karşılıksız... Bazı kitapları herkesin okuması gerektiğini düşünürsünüz, her kitaplıkta olmalı, okuyanlarla oturup konuşmalı..
Okuyucu
Okuyucu
böyle bir kitap. Alman yazar
Bernhard Schlink
Bernhard Schlink
tarafından 1995'de kaleme alınan kitap bir aşk hikayesi olarak başlıyor. Ama sizi rahatsız
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,201 okunma
100 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Frau Kitap Yorumum
Frau bir dönem romanı olmak, dönemin sosyokültürel ve dini paradoks ve ritüellerine yer vermesi açısından beni hemen içine aldı ve bana su gibi akan bir okuma keyfi sundu. Gerçekliği ve ayrıntıları hala tartışılan dans çılgınlığı illeti ve bunun etrafında şekillendiği sosyolojik ve teolojik arka planı okura aktaran Terlemez, okurunu alıp enteresan bir çağa ve bambaşka bir kültürel şemaya götürüyor. Klasik eserlere odaklanırken yeni bir yazar tanımayı ertelemek bazen bizi yaşanabilecek okuma zevkinden mahrum bırakabilir, bunun bir örneği de bu kitap oldu. Okunmasını tavsiye edebileceğim bir kitap.
Frau
Frau
Dil-Küşa
Dil-Küşa
Sen Bir Şey Değil Her Bir Şeysin
Sen Bir Şey Değil Her Bir Şeysin
Tüylü Perdeleri İnmesin Kedi Gözünün
Tüylü Perdeleri İnmesin Kedi Gözünün
Smyrna’dan Konstantiniyye’ye İşgal Pasları
Smyrna’dan Konstantiniyye’ye İşgal Pasları
Murat Terlemez
Murat Terlemez
Frau
FrauMurat Terlemez · Luna Yayınları · 2021154 okunma
74 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Oykuler, yasanmis olaylar, duydugumuz hikayeler, ortak oldugumuz sahitlik ettigimiz senden bizden hepimizden bazen mutluluk bazen de huzunlu gelmez mi bizlere. Kimi insan icini dokemez icine atar ve kapatir tum kapilari kendi de dahil kimse ulasmasin diye. Kimisi delilige vurur yasadigi tum olumsuzluga ragmen şen şakrak olur, kimi de birine atlatir icindekileri rahatlar. Kitabimizda ki oykuler de cogu birine anlatip belki de kendi ile dertlesmek isteyenlerin dilinden anlatimis gibi geldi bana. Mesela bir oykude bana dokunan bir cocugu olup uzerine de hamile olan bir kadini isyerinde ki durumu izin istedigi gun yasadiklarini anlatan #paradoks oykusu benim icin etkileyiciydi. #eldivenlerinizinde oykusu ise konu baba-evlat oldugundan bana dokundu Aslinda her bir oyku benim icin etkili oldu. Oykuleri okurken kendimi birden oykunun icinde konunun gobeginde buldum ki her oyku yazari bunu yasatamaz okura. Hissetmek, duygulari geçirmek onemli oyku eserlerinde.
Çekmece
ÇekmeceHasan Kılıç · Parma Kitap · 202343 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
32 günde okudu
23 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirdiğimiz GBA* kapanış sunumu akabindeki geribildirim seansında bana önerilen 2 kitaptan biri olan “Kendini Arayan İnsan” adlı eser (diğeri de Hermann Hesse – Bozkırkurdu) üzerine notlarımı ve akılda kalan yerleri paylaşmak istiyorum. Öncelikle bu eseri okuyacak düzeye/ farkındalığa gelmeme vesile olan ve bana
Kendini Arayan İnsan
Kendini Arayan İnsanRollo May · Okuyan Us Yayın · 20192,738 okunma
622 syf.
·
Puan vermedi
Hayattan bu kadar yorulmuş bir insanın hayatından bir kesit.. Bence bir insanın dış dünyadan kendini bu kadar soyutlaması, kendini bu kadar kapatması psikolojik sorunlarının bir göstergesi diye düşünüyorum fakat kitapta buna dair bir şeye rastlamadım. Buna şaşırdım da doğrusu. Çünkü genelde kendi içinde yaşayan, hayattan keyif almayan, içinde hayata dair bir heyecanı olmayan depresif kişiler bu oblomovluk denen tanıma uyuyor. Yaşamayı, yeni şeyler öğrenmeyi adeta ızdırap olarak görüyor. Zaman zaman herkes oblomovluk yapar, hayatın hiçbir anlamı yokmuş gibi gelir insana. Hiçbir şey onu etkilemez ya da hayat umut vermez bazen. Birde şöyle bir paradoks varki söylemeden geçemeyeceğim. Oblomov aslında sürekli düşünür fakat iş faaliyete geçmek olunca sürekli ertelemeye ve bahane üretmeye çalışır. Son olarak şu alıntı ile bitirmek istiyorum “Hiçbir şeyden umudu kesmemeli, insan kendini bir bıraktı mı yandı!”
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
ÇEKMECE . Adeta naftalin kokan dolapların kokusunu içime çekip sırayla açıyorum çekmeceleri birer birer, sayfa sayfa... Her bir hikayede yeni bir yaşanmışlık, yeni bir hayat... Yüreğe dokunan, içimize işleyen ve göz yaşlarımızı usulca akıtan... " Paradoks " ile çocuğuna ve hayata sarılan gururlu iş kadını selam çakar çekmecenin derinliklerinden. " Köpekler, Kediler ve Sigaralar " ile çocukluk anılarının sonuncusuna da veda eden bir adam bizlerle. "Andaç " ta kırılan ayna ile birlikte saçılan her bir parça farklı bir duyguya tezahür etmekteydi. " Yedi " de gölgedeki bir piyounun vezir olarak yoluna devam etmesine şahitlik ediyoruz. " Ses " ilr nefret ve bulantı ile karışık duvara asılan bir burkayı okuyoruz parçalanarak. " Koku " ile hayatı ve ölümü sorgulayıp orada yatan her bir insanın ardındaki hikayeyi merak ediyorsunuz. " Beyaz Zambaklar " ile tomurcuklar yeni hayatlara gebeydi şimdi. " Eldivenlerin İzinde " de babasının küçük kızının zirvedeki büyümesine şahitlik ediyoruz. " Labirent " , " Kara Ölüm " ve tamamlanan hikayesiyle " Doğu Ekspresi " ile kısacık fakat etkileyici bir okuma . Öyküseverlerin bir çırpıda okuyacağı, her bir hikayede kendince hayaller kuracağı, okuyanların kendinden çok şey bulacağı bir kitap. Okuyun, pişman olmayacaksınız .
Çekmece
ÇekmeceHasan Kılıç · Parma Kitap · 202343 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Haziran Kitap Yorumum
Hemen herkes gibi ben de Selçuk Baran ile geç tanıştığımı düşünenlerdenim. Kitap yorumlarını ve edebi zevkini yakından takip ettiğim bir dostumun tavsiyesi üzerine okumaya başladım bu yazarı. Farklı kitaplar okuma konusunda bize ilham verdiği için kendisine de teşekkürlerimi sunuyorum. Bu kitaptaki öyküler, insanların kendi zihninde aşamadığı veya dışarıdan örülmüş bazı duvarların arkasından kabuğunu kırmaya ve nefes almaya çalışırken kendi içlerinde yaşadıkları paradoks ve ümitsizliklerini gözler önüne seriyor. Bu kitapta; kendisine öncelik verilmediği için yaşamayı unutmuş, altında ezildiği sorumluluklar yüzünden yaşamaktan usanmış, ümit etmekten vazgeçmese de yenilenme cesaretini kaybetmiş, içine hapsolduğu monotonluktan kurtulmak için çırpınsa da zincirlerini kıramayan, küçücük bir ümit ve huzur kırıntısı için can atan ama pek de başarılı olamayan insanları okuyoruz. Başta çok fazla pesimist gibi görünse de bu hikâyeler aslında hala birçok kişinin gerçeğidir.
Selçuk Baran
Selçuk Baran
Ceviz Ağacına Kar Yağdı
Ceviz Ağacına Kar Yağdı
Haziran
Haziran
Haziran
HaziranSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020444 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Richard Leppert
Richard Leppert
,
Nü
’de tarih boyunca, toplumun kadın ve erkek bedeni üzerindeki bakışını inceliyor. Antik pagan dünyasında yüceltilen erkek bedeni ve Hıristiyan ikonografisinde kötülenen, aşağılanan kadın bedenini karşılaştırıyor. Çıplak erkek bedeni; gücün sembolüdür, savaşçı rolüne bürünür. Dini sahnelerde ise aziz konumuna yükseltilir. Çıplak
Nü
Richard Leppert · Ayrıntı Yayınları · 202014 okunma
602 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.