“Kırk yıl cevap almasan benden, gene yaz…”
…
“Dünya dünya olalı kimselerin benim gibi sevdiğini ve sevebileceğini sanmıyorum. İnandığım en kesin gerçek bu canım.”
Dönem şairlerinin aşkı büyük olur ama Ahmed Arif’in Leyla Erbil’e duyduğu aşk bir başka; çok daha derin!
Aşkının karşılığını alamamış, Leyla Erbil onun aşkını dost olarak cevaplamış
Hani Mecnun Leyla'nın öldüğünü öğrendikten sonra bahçede ağlayarak kürekle çukur açmaya çabalarken "Baba beni göm buraya" diye yalvarmıştı...
Hani Ezel yeniden Eyşan'ı gördüğünde dengesini kaybetmişti...
Hani Ramiz Dayı, "Herkesi yenebilirim ama seni yenemiyorum" deyip Selma'nın kapısında diz çökmüştü...
Hani Keje, Eşkıya'yı tekrar görene kadar otuz beş yıl tek kelime konuşmamıştı...
Hani İzzet Günay, Türkan Şoray'a "Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık" demişti...
Hani Ecevit ölürken Ahu'ya "İşin garibi ne biliyor musun, hayatımda başıma gelen en güzel şey bu. Ölüyorum ve sen yanımdasın" demişti...
Hani Savcı Esra, Behzat Komiser'e "Mutsuz olalım, ne var? Biz de mutsuz olalım. Ben seninle mutsuzluğa da varım." demişti...
Hani Bilal Ahu'ya "Ahu'm sen anlamadın. Ben sana gelemem ki yaram var diye. Benim yaram sensin" demişti...
Hani Eylül veda mektubunda Yavuz'a "Belki bir gün bir şiirin içinde rastlaşırız seninle" demişti...
Böyle işte kalbi elinde atanlar kimseye yetemedi, buna üzülüyorum en çok...
Sevgi Soysal, hoş geldin. Seni tanıdığıma çok memnun oldum. Bu 1k bana çok şeyler kazandırdı biliyor musun? İşte onlardan biri de sensin Sevgi Soysal...
Tante Rosa'yı okurken seni merak etmemek haksızlık olurdu. Meğer ne çok çekmişsin. O kısacık ömrüne ne çileler sığdırmışsın. 40 yaşında meme kanserinden ölmek! Nasıl bir haksızlıktır!
Sahne bittiğinde bile elimi tutarsın değil mi?
Böylece yalnızken bile yalnız hissetmezsin.
-Pentagon (Enternal Flame)
Derslerine iyi çalışmıyorsan, beni sevmeyi bile düşünme. Şu an EXO senin için Dünya'nın en önemli şeyi gibi gözükebilir ama bir kaç yıl içinde pişman olacaksın.
-Kai.
Dil ne olursa olsun müzik aynıdır.
-Kai.
Hissediyor musun
YouTube kitap kanalımda Hani kitabını önerip en sevdiğim şiirlerden bahsettim: ytbe.one/ZHFew7sBSeE
"Kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, senin ile olmaya bağlayan
O, işte..." Oruç Aruoba
"Sevdiğiniz için acı çekiyorsunuz, daha
Gözyaşım Efran’ın yüzüne damlayınca fark ettim ağladığımı. “İyi ki hayattasın,” dedim kısık bir ses tonuyla. “Belki yanımda değildin ama senin yaşadığını düşünmek bile yeterliydi. Öldüğünü düşünmek dahi istemiyorum.”
Başparmağıyla gözyaşımı sildi. “Gözyaşlarına değmiyorum küçük arkadaşım benim için ağlama.”
Gülümsedim. “Sen benim için her şeye değersin.”
“İlk defa yaşadığıma şükrediyorum biliyor musun Havin? Ve bunun tek sebebi sensin. Hayatı yaşamaya değer kılıyorsun.”
Anne.. Ben iyi değilim. Neyi tuttuysam elimde kaldı. Atladığım her öğün için üzülen sen, ruhumdan akan kanı görsen, nasıl dayanırsın bilmem..
Anne.. Tanıdığım tek büyücü sensin. Elinden her şey gelir senin. 'Tekrar doğursan beni'. Beni tekrar çocuk yapsan. Çok üzdüler beni anne, kızsana hepsine..
Büyümüşüm ben, öyle söylüyor herkes. Öyle mi gerçekten? Dizlerin.. Başımı yaslama mesafesinin uzağında mı gerçekten?
Anne.. Beni bırakma. Çok uzaklara gittim evet, ama bak döndüm. Burdayım annem. Soru da sormazsın ki sen.
Anne.. Ölme sakın..
Umutsuz bile değilim artık annem. Bildiğim tek şey, her tarafım acıyor. Hatırlar mısın anne? Küçük bir çocukken ben, hikayeler anlatırdın. Hepsinin sonu iyi biterdi. (Ne olacak anne benim sonum)
Adana - Çukurova Kitap Fuarı
Çok uğraştım, çok çabaladım. Tek başıma değildim elbet, müthiş bir desteğe sahiptim. Çok üzüldüğüm anlar da oldu, çok yıprandığım anlar da. Ama bugün burada bu pozu verebiliyorsam bir şeyleri doğru yapmış olmalıyım.
Yaz Gecesi eşsiz bir yolculuk, ona bir şans verin ki ben de kelimelerimle kalplerinize dokunabileyim. Satır aralarına sakladığım umutlar sizlere ulaşsın.
Güzel bir alıntı bırakıyorum sizlere.
Gözyaşım Efran’ın yüzüne damlayınca fark ettim ağladığımı. “İyi ki hayattasın,” dedim kısık bir ses tonuyla. “Belki yanımda değildin ama senin yaşadığını düşünmek bile yeterliydi. Öldüğünü düşünmek dahi istemiyorum.”
Başparmağıyla gözyaşımı sildi. “Gözyaşlarına değmiyorum küçük arkadaşım benim için ağlama.”
Gülümsedim. “Sen benim için her şeye değersin.”
“İlk defa yaşadığıma şükrediyorum biliyor musun Havin? Ve bunun tek sebebi sensin. Hayatı yaşamaya değer kılıyorsun.”
Syf:138
Tolga ve Meyra'nın hikâyesini merak edenler... Güzel bir haberim var! Eğer bir aksilik çıkmazsa Siyahın Kelebeği bu bahar raflardaki yerini alacak! 🌼
Hani Ecevit ölürken Ahu'ya “İşin garibi ne biliyor musun, hayatımda başıma gelen en güzel şey bu. Ölüyorum ve sen yanımdasın.” demişti.
Hani Ezel yeniden Eyşan'ı gördüğünde dengesini kaybetmişti.
Hani Ramiz dayı "herkesi yenebilirim ama seni yenemiyorum" deyip Selma'nın kapısında diz çökmüştü.
Hani Keje, Eşkıya'yı tekrar görene kadar 35 yıl tek kelime konuşmamıştı.
Hani İzzet Günay, Türkan Şoray'a “Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık.” demişti.
Hani Savcı Esra, Behzat Komiser'e “Mutsuz olalım, ne var? Biz de mutsuz olalım. Ben seninle mutsuzluğa da varım.” demişti.
Hani Bilal Ahu'ya “Ahu’m, sen anlamadın. Ben sana gelemem ki yaram var diye. Benim yaram sensin.” demişti.
Hani Mecnun Leyla'nın öldüğünü öğrendikten sonra bahçede ağlayarak kürekle çukur açmaya çabalarken “Baba beni göm buraya.” diye yalvarmıştı.
Hani Bekir, “Herkesin inandığı bir şey var bu kodumun hayatında. Benim ki de sensin, n'apıyım?” demişti.
Hani Mecnun yolun ortasında Leyla'ya sevgisini haykırırken Leyla da “Ben de seni seviyorum ulan!” demişti.
Hani Eylül veda mektubunda Yavuz'a “Belki bir gün bir şiirin içinde rastlaşırız seninle.” demişti.
Hani Harun, Eda'ya “Ona 2 defa şans verdin bana 1 defa şans vermedin.” demişti.
Hani Savcı Esra, Behzat Komisere “Dünyanın ekseni kaydı Behzat, 12 cm yerinden oynadı. Sen bana 1 cm bile yaklaşmadın.” demişti
Hani Gizem, Metin’e “Cebimde bir tek ‘hoşçakal’ yoktu sana, ben uyurken koymuşsun cebime. Hoşçakal..” demişti.
Böyle işte...
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl.
Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
-Eyy Sevgili...!
Vazgeçemediğim tek alışkanlık sensin.
Eşi benzeri gürülmemiş bir manzarasın sen
Doğuşunu da batışını da izlemek, mest ediyor beni,
Sen benim için güneşsin.
.
Belki kanatlarım yok ama, seni görünce uçuyorum.-
Neden aklımız başımıza hep sonradan gelir? Neden hep yanlış olana sıkıca sarılışımız? Doğru olanı görmemek için direniriz, gözümüz kör kulağımız sağır. Sonra.. Ahh! deriz aman Tanrım ben ne yaptım? Gerçeği anlarız; özürler dileriz, konuşmak en güzel cümleleri kurmak isteriz ama iş işten geçtikten sonra ne anlamı var ?
İçinde her şeylerin