Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
472 syf.
·
Puan vermedi
İlk önce belirtmeliyim ki; çok güzel olacak şekilde GALAT-I MEŞHUR adı verilen eserin alt başlığı veya diğer adı, "Doğru Bildiğiniz Yanlışlar". Daha ilk başta; kendinizin yanlış, yazarının doğru bildiği yaklaşımı veriyor yazar kitabında. Bu, okuru cahil ve dolayısıyla 'ötekini "aşağı" kendini üstün gören anlayış ve yaklaşım'
Galat-ı Meşhur
Galat-ı MeşhurSoner Yalçın · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016907 okunma
Ah o eski günler , eski insanlar
Kredi kartı nedir bilmezdik O yıllar O yüzden bakkala falan borç yazdırırdık. Bakkallar süpermarket olmadığı için haciz falan gelmezdi. Öğretmenler saygı görürdü. Ana baba gelip höt zöt edemezdi. Öğretmenlerden gizli sigara içmek cesaretti ama, okul önünde uyuşturucu satmak akla hayale bile gelmezdi!... Komşunun çocuklarını istediğin gibi öper
Reklam
319 syf.
·
Puan vermedi
Ahval
Her şey yazılmış gibiydi. Bana yazacak hiçbir şey kalmamış gibiydi... Son yağmurlar yağmış, son kuşlar göçmüş, son oyunlar oynanmış gibiydi... Sevgili günlük... Sevgili yazılmış şeyler... Romanlar, şiirler, makaleler, denemeler ve incelemeler... Sevgi günlük... Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, bir kaç defa okumaya niyetlenip yarım bıraktığım ve
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,7bin okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Okumayı yeni yeni öğrenen yeğenimin kitaplığımda görüp "dar alan" diye okuyup dayı doğru mu okudum diye sorması üzerine aa kitaplığımda böyle bi kitap mı varmış diye elime alıp okuduğum bir kitap... Yazarın Türkiye'nin acı gerçeklerini kaleme aldığı ve bunu iki aile üzerinden anlattığı,zaman zaman hüzünleneceğiniz, yeri geldiğinde sobanın etrafında toplanıp gecelere kadar muhabbet edilen ve kahkahaların sesinin sokaklarda yankılandığı soğuk kış günleri sıcaklığını tekrar yaşayacağınız , olayların acısını gerçekmişçesine yüreğinizde hissedeceğiniz, samimi ,dili oldukça basit okudukça okunası bir kitap.. Kimi zaman insanları davranışları üzerinden yargılarız. Bizim gibi olsun isteriz herkes. Yalan söylemesin, birilerine yaranmaya çalışmasın, dik dursun vs vs.. ama kimse çevresindeki insanların neden böyle davrandığını araştıracak kadar ne cesur, ne de artık buna vaktimiz var.. Mete, mahalle arkadaşı Ömere nazaran şanslı diye nitelendirebileceğimiz, ama onun da kendi yoksul dertleri olan yatalak bir ablaya sahip ve bu yüzden de sorumluluğu fazla olan bir çocuk. Ömer, babasından ve abisinden şiddet gören annesinin ve ablasının insan yerine konmadığı ve bu yüzden de sağlıklı bir çocukluk yaşayamayan çocuk... Tolstoy' un bir sözü var ya hani:"Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." Heh işte köye Mete'nin üniversite okuyan teyzesi gelir ve hikaye başlar. İyi okumalar....
Daralan
DaralanMine Soysal · Günışığı Kitaplığı · 2017132 okunma
Türkiye Trajedisi...
"... öyle bir yarım yamalaklığımız var ki, bizim dramımız, trajedimiz, akıl almaz bir biçimde gelişiyor. Ayrıca, bir trajedinin içinde olduğumuzun farkında bile değiliz. Çok güzel yaşayıp gittiğimizi sanıyoruz. İktidardaki adamlar da, bu sanıyı bütün millet adına dile getiriyorlar. Birkaç aydın dışında bunu anlayan yok gibi. O aydınlar da, sosyal bir takım sözler ediyorlar. Psikolojik yönü boş kalıyor bu meselenin. İnsanlarımız, bu kötü yaşantıyı dile getirmenin, ‘muhalefet yapmak’ olduğunu sanıyorlar. Aslında bir yanlış anlama olduğu halde, anlaşıp gidiyorlar. Bir ‘mış gibi yapmak’ tutturmuşlar; arabalar yürüyor ya, ekmek yapılıyor ya, iyi kötü suyumuz geliyor ya… mesele yok. Bir taklid yapıyoruz ve Batıya bile kabul ettirdiğimiz anlar oluyor. (Bir futbol maçında yeniveriyoruz onları.) Ya çocuksu gururumuz! Beğenilmezsek hemen alınıyoruz, Batılılara iftiralar ederek kendimizi temize çıkarmak için didiniyoruz. İyi aile çocukları arasında, onlara çamur atan mahalle çocuğu gibiyiz..."
7 Kasım 1970Kitabı okuyacak
Türkiye'de "Bizim Mahalle'de"yanlış bir kabul var." Osmanlı'yı din geriletmiştir!" Yanlıştır. İslam kültürünü gericilik kaynağı olarak ele alırsak kendi tarihi mirasımız da aramıza kopukluk sokarız. Osmanlı toplumu İslam yüzünden geri kalmamıştır; Osmanlı toplumunu geri bırakan unsurlar, aynı ortam içinde dini de geri bırakmıştır. Eğer dini gericilik nedeni olarak görürsek Farabi'leri, İbn-i Sina'ları el Kindileri, İbn-i rüşd ileri nasıl değerlendireceğiz? Osmanlı'nın gerilemesinde din dışında çok farklı nedenler vardı. Ekonomi politik Temelli düşünmememizin sonucudur bu kaba anlayış.
Reklam
Kelimeler, Kafamıza İnen Darbeler ve Hakikatler
Kelimeler gelişigüzel imal edilmiş şeyler değildirler. İçerilerinde hakikatler, yakalanırsa mükemmel ağlar ve doğruya ulaştıran bağlar vardır. Zaman içinde zaman zaman zamanı da aşarak aşkınlaşmış hale gelirler ve dâima ötelerden bir haberi muştulamaya meyyaldirler. Önce kelam vardı sırrı bu hakikati haykırır bize. Konuşmak bir indirgemedir
235 syf.
10/10 puan verdi
Dünyanın Bütün Çocukları Pal Sokağı'ndandır!
Okumak için geç kalmış olduğum bir kitaptı. İçinde kendi çocukluğumu buldum. Evimizin üç tarafı arsalarla çevrili(küçük Türkiye mübarek) olduğu için çocukluğumuz bu arsalarda geçti. Her bir karışında yüzlerce anımız var. Yıllar sonra içlerinden birine bir bina dikildi, aynı kitaptaki gibi üç katlı hem de. Hem çocukluk anılarımız aklımıza
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,7bin okunma
6) KIBRIS MESELESİ
Hiç bir zaman bağımsız ve tek başına bir ulus-devlet olamayan Kıbrıs, Girit Adası gibi Doğu Akdeniz’in kilit özelliği taşıyan adasıdır. Kıbrıs denilince akla ilk deniz, gazino ve üniversite gelir. Doğu Akdeniz, birincisi Amerikan Koridoru'nun ağzı olması bakımından, İkincisi Kıbrıs sorunu nedeniyle, üçüncüsü Süveyş Kanalı ve dördüncüsü de
224 syf.
2/10 puan verdi
A. M. Celal Şengör
Efendim Zümrüt Ayna kitabı 99 senesinin yazılarından oluşan bir kitapmış. Kolaya kaçmışlar. Ama kitap şöyle başlamış; Ahmet Necdet Sezer Bey’den bahsetmiş. Eski Cumhurbaşkanlarımızdan. Sezer üniversite nedir, nasıl yönetilir konusunda hiçbir fikri olmayan bir adamdı. Entelektüel bir tarafı bulunmayan bir adamdı, diyerek yani sözüm ona biraz
Zümrüt Ayna
Zümrüt AynaCelal Şengör · İnkılap Kitabevi · 2018298 okunma
Reklam
1910
Ahmet Haşim dokuz yıl sonra şöyle diyecekti: "Anadolu, hemen bir uçtan bir uca frengilidir." Haşim'den, dokuz yıl evvel: ''Haçin (Adana ilçesidir, milli mücadele sonrası Saimbeyli adını almıştır), yüksek bir dağın eteğine kurulmuş bir kasabadır. 3500 ev olduğunu söylüyorlarsa da bunun yarısı bile görülmediğinden, insan
1210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Atatürk her zaman akıl ve bilime dayanmış, pragmatik bir siyaset izlemiş ve ulusal egemenlik merkezli hareket etmiştir. Onun düşünce dünyası her türlü dogmatik ve totaliter ideolojilerden uzak ve özgürlükçü bir yapıya sahiptir. Zaten kendisi de bu özelliğini “Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben, milletin en büyük
Fikrimizin Rehberi
Fikrimizin RehberiErol Mütercimler · Alfa Yayıncılık · 2019275 okunma
Sanki İslam Devletinde yetişen Müslümanlarız da her seferinde aynı lafları yiyoruz: Fiyatlara zam gelir. Gündem "Müslümanlık bu değildir. Namaz beş vakit, ahlak yirmi dört vakit" olur. İnternet Siteleri makarnayı 70 liraya satar. "Hemen başlarlar söylenmeye: İbadetini Allah'a göster, ahlakını bana göster"
Aidiyet duygularına bağlı bir topluluk inşa etmek isterseniz, ilk yapmanız gereken şey onlara kabul edilebilir, sade ve anlaşılır bir hikâye sunmaktır. Antik Mısır’dan küresel İslâm medeniyetine, Afrika’nın ilkel kabilelerinin yaşam kurallarından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesine kadar her yerde bu sade hikâyelerin örneklerini
tuti kitap
Kelâmı Korumak, Yola Çıkmak ve Yolda Kalmak Üzerine
Kelimeler gelişigüzel imal edilmiş şeyler değildirler. İçerilerinde hakikatler, yakalanırsa mükemmel ağlar ve doğruya ulaştıran bağlar vardır. Zaman içinde zaman zaman zamanı da aşarak aşkınlaşmış hale gelirler ve dâima ötelerden bir haberi muştulamaya meyyaldirler. "Önce kelam vardı" sırrı bu hakikati haykırır bize. Konuşmak bir
112 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.