Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyaya böyle insanlar lazım
Haksızlığın, yalanın, riyanın hâsılı bütün ahlâksızlıkların ve zaafların müthiş düşmanıdır.
16. Bölüm
“Sen hiç fena bir çocuk değilsin!..” dedi. “Senden istifade edilebilirdi. Hayatını bu salakça gidişten ayırman ve ona daha manalı bir istikamet vermen, daha büyük hedeflerin peşinde koşman mümkündü... Fakat sen istemiyorsun... Sana acıyorum... Sen böyle postane köşelerinde üç buçuk kuruşa memurluk yaparak ev beslemeye uğraşacak adam mısın?” Eliyle Ömer'in başını dürttü: “Bu kafa büsbütün başka işler becerebilir... Sen kendini ziyan ediyorsun, halbuki buna hakkın yok!.. Madem ki herkes gibi değilsin, onlardan daha akıllı, daha üstünsün, onlara hükmetmek hakkın, hatta vazifendir. Yalnız bunu istemen lazım. Her şeyi feda edebilecek kadar şiddetle istemen ve bütün arzularını bir tek gayeye: İnsanlara hükmetmek, onların başına geçmek gayesine hasretmen lazım. Sonra senin gibi hayallerle, çocukça, daha doğrusu kadınca hislerle uğraşmak da insanı berbat eder. Hayatını nasıl olup da bir kadına bağladığına şaşıyorum. Kadın bir oyuncaktan başka nedir? Erkek, tam manasıyla erkek ol... Erkek sert, haşin, âciz hislere yabancı, sadece kuvvete tapan mahluktur. Dünyaya bizim gibi insanlar kendi kafalarında tasavvur ettikleri şekli vermeli ve koyun sürüsünden farkı olmayan halk ise sadece tabi olmalıdır. Bunu sabit fikir halinde kafana yerleştirir ve maddi, manevi bütün kuvvetlerinle bu yolda çalışırsan muhakkak gayene varırsın... Muvaffak olmamak ihtimali pek azdır; belki de hiç yoktur...”
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Evliliğe bir de böyle bakın…
Birlikte yaşarız ve birlikteliğin ne olduğuna dair asla hiçbir şey bilmeyiz. Birlikteliğin ne olduğunu bilmeden yıllarca beraber yaşayabilirsin. Bütün dünyaya bak - insanlar birlikte yaşıyor, kimse tek başına yaşamıyor: kocalar karılarıyla, karılar kocalarıyla, çocuklar ebeveynleriyle, ebeveynler çocuklarıyla, öğretmenler öğrencileriyle,
Sayfa 210 - Butik YayıneviKitabı okudu
KÖTÜLERE KARŞI TAVIR ALMAK
Önce öğren. Hemen peşinden de, öğrendiğinle amel et. İhlâslı ol. Gerek kendi nefsâniyetinden ve gerekse insanlardan sıyrıl. Ve: – Allah! De. O'nun yolundan sapanları bırak. İçine daldıkları çirkefde oynasınlar. İbrâhim aleyhisselâmın dediği gibi de. O, şöyle demişdi: Hiç şüphesiz, onlar benim düşmanımdırlar. Fakat âlemlerin Rabbi böyle
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
Acaba "çok çocuk yetiştirmek lazım!" diye, kaloriferli odalarında kristal yazı masalarının başında "laf ile dünyaya nizamat" verenler, bu “çok çocuk”ların halini bir gördüler mi? Ankara’nın Yenişehir tarafında sefil çocuk görülmez, çünkü Yenişehir halkının göz zevkini ve vicdan rahatını pek düşünen Ankara vilayeti böyle
BU MEMLEKETİ KURTARMAK İÇİN...
Memleketi, içinde bulunduğu gerilikten kurtarmak için herkesin kendine göre şifalı bir tedbiri var. Herkes için yalnız kendi tedbiri doğru, bunun dışında, kalanlar ehemmiyetsiz, yanlış... Yarı münevverlere mahsus bir dar görüşlülük, bir "basit (?)" itiyadı ile, birçok okumuş yazmışlar, tutturuyorlar: "Efendim, bu memleketi kurtarmak
Sayfa 127Kitabı okudu
+1
Acaba “çok çocuk yetiştirmemiz lâzım!” diye kaloriferli odalarında, kristal yazı masalarının başında “lâf ile dünyaya nizamat” verenler, bu “çok çocuk”ların halini bir gördüler mi? Ankara’nın Yenişehir tarafında sefil çocuk görülmez, çünkü Yenişehir halkının göz zevkini ve vicdan rahatını pek düşünen Ankara vilâyeti, böyle çocukları oraya sokmaz,
"Bir yüzyıl daha öğütülüp çalkalandı; olan bitenler insanların isteği doğrultusunda bulandırıldı - ne kadar eskiyse o kadar zengin ve anlamlı bulundu. Bazı hafızaların ürünü olan kitaplarda, dünyayı kateden en güzel zamandı - eski zamanlar, neşeli, tatlı ve basit zamanlar, sanki zaman genç ve korkusuzmuşcasına. Yüzyılın sınırını düşe kalka
Sayfa 143 - Sel yayıncılıkKitabı okudu
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.