Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne kadar sevebilirim ki acaba diye başladığım kitap ve çok sevdim çok iyidi açıkçası bu tarz hikayeler çok seviyorum tam bir gerçek hayat her şeyi doğal ve duru bir şekilde yazılmış kitap arkasında ki yazıya göre atlas ve lily in hikayesini okuyacamışsınız gibi sanıyorusunuz ben öyle sandım ama çok farklıydı atlas geçmişinde olan bi karakterdi kitabın sonlarında dahil oluyor kendisi asıl lilynin ryle olan ilişkisi kitapta geçiyor bir sonraki kitabı bizimle başladı atlasla olan ilşkisini anlatıyor çok detay veremiyorum ne desem spolier olur bu kitap ta ryle olan ilişkisini çok sevdim ryle karakterinide sevdim ama okuduça işler öyle gitmiyor ve lily gerçekten güçlü bir kadın karakter aslında hayatımızda onun gibi bir çok kadın vardır ve o kadınlar için kitaptan alıntı yaparak şu cümleyi söylemek istiyorum Sadece yüzmeye devam edin.
Bizimle Başladı Bizimle Bitti
Bizimle Başladı Bizimle BittiColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 20216,4bin okunma
Reklam
172 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitap ile ilgili düşüncelerim çok karışık, bir türlü toparlayamıyorum. Ancak her şeye rağmen, incelenmeye değer bir kitap olduğunu düşünmek istiyorum. Öncelikle kitabı anlatmakla başlayayım. Kitabı okumayanlar, okumasın. !!Spoiler uyarısı!! Kitap, Alex adlı karakterin ağzından aktarılıyor bize. Alex'in, henüz on beş yaşında bir genç iken
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,5bin okunma
62 syf.
·
Puan vermedi
Her seyleri , öncelikle güzel şeyleri, güzel sandiklarimizi yıkmanın tadıyla. Bütün ışıklarını söndürmüş içimle- Yalniz kahvem aci. Tutkulu Perçem Sevgi Soysal. Sevgi Soysal 'i ilk Tante Rosa kitabıyla tanımış ve o kitabında anlattığı kadınlık hallerini çok sevmiştim .Alışılmış dışındaki karakterlerin eleştirisel ve yeri geldiğinde mizahi bir dille anlatildıği Tante Rosa, döneminin oldukça ötesinde bir metindi. Tutkulu Perçem ise, yine kadının toplumdaki durumunu, toplumsal olayları anlatıyor fakat bunu açık şekilde değil daha çok alegorik anlatımla yapiyor . Okuduğunuz her cümleyi anlamak için tekrar okumanız gerekiyor. Dolayısıyla anlaşılır ve kendini açık şekilde ortaya koyan bir metin degil. Herkesin severek okuyacağı bir metin de değil. Ama ben kelimeler arasındaki sarmalı çözmeyi cok sevdim. Kitabın giriş bölümünü Sema Kaygusuz yazmis. Sema Kaygusuz benim için kıymetli bir kalem ve bu yazısı da bu bakımdan oldukça değerli. İncecik kısa bir kitap olan Tutkulu Perçem'i Sevgi Soysal seven okurların seveceğini düşünüyorum. Ben sevdim ve okumaya devam edeceğim . Cümleler arası yolculuklar yapmayi seviyorsanız okuyun tavsiye ederim.
Tutkulu Perçem
Tutkulu PerçemSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2021457 okunma
616 syf.
9/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Aptallığın gücünü asla küçümsemeyin“(Gen , syf:138) Gen, İnsanoğlunu inşa eden , onu tanımlayan kaynak kod. Sahip olduğumuz belki de ilk şey. Sıddhartha Mukherjee Genin tarihsel gelişimini kronolojik ve ayrıntılı bir şekilde gözler önüne seriyor. Darwinden başlayıp Muller , Mengele ,Wilkins , Franklin,Watson, Boyer gibi önemli isimlerin gene yaptıkları katkılar , deneysel bilimsel çalışmalar anlatılıyor eserde. Kromozom keşfi ile başlayıp DNA çifte sarmalı , rekombinant DNA(genetik kod) , klonlama ve dizinleme ayrıntılı bir şekilde anlatılmış. En keyifli okuduğum bölümler insanlığın tarihçesi , ilk insanlar , kimliğin ve normalliğin genetiği ile alakalı kesitler oldu. Gen , Esrarengiz , kırılgan , dirençli , dinamik , uyumlu tekrarlı ve eşsiz. Evrilmeye amade , bize benzer. Müthiş yaratıcı.Sonsuz (bir o kadar da dar boyutlu, özellikle insan özelinde bu cümleyi kullanabiliriz. )İnsanların ırklara göre sınırlanmasının çok kısıtlı olduğunu kanıtlayan gen , yeryüzünde henüz çok az zaman geçirmiş genç bir tür olarak birbirimize olan benzerliklerimizin farklılıklarımızdan fazla olduğunu da ortaya koyuyor. -İnsan özelinde , hepimiz aynı kayıktayız aslında. Biyolojimiz ile alakalı çok bilgi sahibi olmayan biri olarak bu kitabı çok sevdim. Oldukça uzun , bir aydan kısa sürede bitmesi zor. Bolca not aldırıyor , bazı süreçler oldukça ayrıntılı işlenmiş. Araştırmaya meraklı insanlar sevecektir, başucu kitaplarımdan biri oldu , okuyun tavsiyemdir.
Gen
GenSiddhartha Mukherjee · Domingo Yayınevi · 2019356 okunma
Anılar ve Günlük Şeyler
Merhaba sevgili. Nasıl olduğunu sorarak başlamak istiyorum. Kaç defa nasılsın sorusunu sorduğumu bilmiyorum ama hiçbirinde de cevap alamadığımı çok iyi biliyorum. Bugün sana çok küçük bir anımızdan bahsetmek istiyorum. Ramazan ayındaydık ve yine yürümüştük. Hatırlarsan yürüyüşlerimiz Ramazan ayının sonuna doğru başlamıştı. Eminim çok güzel bir
Reklam
160 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yusuf Atılgan'la bu eser sayesinde tanışmış oldum. Diğer kitapları nasıldır bilmem fakat çok farklı bir üslubu var yazarın. Kitabın başında yazılanlarda kimden bahsediliyor, neyden bahsediliyor ve kim kime karşı hangi cümleyi kuruyor... Bunları çözmeye çalıştım zor oldu ama başardım. Aslında çözmeye gerek yokmuş kitabın ortasına gelince kendi kendine çözülüyormuş. Kitabı çok beğendiğimi söyleyemem bunun tek nedeni Atılgan'ın ağır ve farklı üslubu değil. Kitapta her şeye karşı duran, her şeye karşı olan, her şeye karşı çıkan bay C.'nin öyküsünü okuyoruz evet Bay C.
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
ona bay C. diyor. Bay C. Kendisi gibi olan bir kadın bulup ona aşık olmak ve hayatını bu şekilde sürdürmek istiyor. Güler ve Ayşe ile buna çok yaklaşıyor ama bir türlü olmuyor çünkü her şeye karşı bu bay C. Kitabı okuyanlar ne der bilemiyorum ama ben ne bay C.'yi ne de kitabı sevdim. Kitapta çok güzel birkaç alıntı var onları yazıp incelememi bitiriyorum. Keyifli okumalar... "Arada seni düşündükçe içimin ısınması var." "Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı." "Hep böyleydi. Bir şey en gerektiği anda olmazdı."
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201759,6bin okunma
464 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Konu güzel, anlatım vasat. Konu güzel ve derin bir konu olduğu için kim yazarsa yazsın zaten güzel olacak. Fakat yazarın anlatımını çok da beğendiğimi söyleyemem. Çanakkale’ye savaşa giden 17 yaşındaki gençlerin duygusuna giremedim. Aslında bu beni hep ağlatan bir konudur fakat yazar diyaloglara o kadar çok yer vermiş ki duyguya giremedim. Yazarın duyguyu vermeye çalıştığı cümleler de ne yazık ki fazla zorlama geldi. Etkileyici cümle yazmak isterken bir sürü devrik cümle yazmış. Ve birbirini anlam olarak çok fazla tekrar eden cümleler var. Bir okuduğumuz cümleyi 5 sayfa sonra farklı bir versiyonla tekrar okuyoruz, 10 sayfa sonra tekrar…İttihat ve Terakki bolca eleştirilirken Atatürk’ten tek bir yerde bahsedilmiş, daha fazla bahsedilmesini beklerdim. Yazar daha çok savaşın yarım kalan aşklar tarafını ele almış. Ama bu bana “Vatan elden gidiyor ne aşkı?” dedirtti. Bunlara rağmen yazar kitabı güzel bitirmiş, Bedros hocanın sınıfta yoklama aldığı bölüm sanırım duyguya girdiğim tek yer oldu. En sonda da Yusuf’un kimle evlendiğini açıkça söylemeyip bizim anlamamıza bırakmasını sevdim. Sonuç olarak okunur mu? Kitaptan beklentiniz sadece konunun güzel olmasıysa okunur. Ama biraz da edebi doyuruculuğu olsun diyorsanız tavsiye etmem.
Elveda Aşk
Elveda AşkSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 20211,207 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
Sakın yalan söyleme 10/10 Kitap bitti... Okurken dumura uğradım. Özellikle son sayfalarda şoklardan şoklara sürüklendim, ağzım açık okudum. İki teorim vardı onları da tutturdum. Ama katilin okurlar için bu kadar göz önünde çıkacağını varsaymamıştım. Hani o kadar çok şaşırdığım biri. Kitabı okurken gerim gerim gerildim. Kitabın başında şöyle bir cümle var: " Herkes Yalan söyler." Arkadaşlar şu cümleyi aklınızda tutun ve öyle okuyun. Aklınızın bir köşesinde dursun bu cümle. Kitabı okurken herkese dikkat edin! Tek bir kişiyi çok sevdim o da Luke... Okurken çok üzüldüm ona. Başına gelenlere de sinir oldum... Kitabı iki kişinin ağzından okuyoruz. Günümüz ve öncesi şeklinde. Bölümler kısaydı, yazarın yazım dili çok akıcıydı, psikolojik gerilim seven biri olarak bayıldım kitaba. Ki şu saatten sonra bu yazar ne yazsa okurum diyorum. O derecede baya iyiydi. Yazar cidden baya iyi ters köşe yapıyormuş. Psikolojik gerilim seviyorsanız kesinlikle okumalısınız.
Sakın Yalan Söyleme
Sakın Yalan SöylemeFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 2024391 okunma
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Pamuk sekeri gibi sevgiden yumusacik olmus halde bitiriyorum bu uzun geceyi. Lise aski mantiginda biraz da ask101 filmi tadinda bor kitap. Ama cok hosuma gitti gercekten. Bazi yerlerde 'yok artik!bu romantiklik seviyesi biraz abarti olmus' dedigim oldu ama sonra o kadar dogal ve olagan tepkiler geldi ki 'yaa evet! ayni benim de verecegim tepkilerden' diyip cokca guldum. Sinirli kus espirisine gercekten kafamda canlandirip canlandirip guldum severek ve eglenerek okudum. Anlatim o kadar guzeldi ki oraya yazilan her kelimeyi her cumleyi sanki kendi gozlerimle gorup yasiyormusum hissi uyandirdi. Izmir ile Ege karakterlerini cok sevdim. Serinin ikinci kitabina basliycama ama Ege'nin bir psikopat cikmasindan da tirsmiyor degilim. Ayrica bu kitabin 12 Ocak'ta film olarak yayinlanacak olmasi beni ayri heyecanlandiriyor. Gidecegimi soylemeye gerek yok sanirim. Ama bu ikinci kitabi da filme kadar okumam gerek! Once kitabini okuyup sonra izlemeye bayilirim cunku. Onca isim varken bile kitaba ufak bir baktigim an saatlerce basindan kalkamiyorum ve beni kitaptan ayirdiklari vakit sinirleniyorum kitap cok guzel ve cok masum. Okumanizi ve mutlu bir gulumsemeniz olmasini cok isterim. Ayrica
Beyza alkoc
Beyza alkoc
kitaplarinin hepsini okumak takinti oldu bende de Tavsiye ederim
3391 Kilometre
3391 KilometreBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201817,3bin okunma
Reklam
134 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Güray Süngü ile Beyin Yakmalar" adlı bir kulüp kursalar ilk üye ben olurum :)) O kadar kendine has bir tarzı var ki. Henüz bunu başka bir yazarda yaşamadım. Dönüp dönüp okuyorsun cümleyi kimi zaman. Çünkü gerçek mi? İç sesi mi? Başka karaktere mi geçtik? Noluyor yaa diyorsun bi kendine. Sonra hopp geri vites :) Ama çok seviyorum bu yaşattığı hissi. Mesela merak ediyorum okuyan herkes aynı şeyi mi anlıyor acaba :) Kendine has üslubu, ince detaylar, verdiği farkındalık duygusu ile ince fakat güzel bir hikaye kitabi. Hacmi küçük ama içine 11 öykü sığdırılmış. Ödüllü bir kitap. Ben sevdim. Böyle bir kaç kitap okuyup araya hikaye sıkıştırmak güzel oluyor. Tavsiye ederim. Kitapla kalın ;)
Hiçbir Şey Anlatmayan Hikayelerin İkincisi
Hiçbir Şey Anlatmayan Hikayelerin İkincisiGüray Süngü · Okur Kitaplığı · 2014345 okunma
"Ben bu alemde en çok Rayiha'yı sevdim," dedi Mevlut kendi kendine. Cidden duygulandığım için bu cümleyi alıntıladım. Okuyunca anlayacaksınız.
171 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kayıp zamanımızı telafi etme vakti
Çocukluğumun yazlarında akşamüzerileri bahçede radyo dinlerdik. Radyodaki dj kadın bir keresinde şunu söylemişti; kaseti çok satan bir sanatçı olmak istiyorsanız ölmeniz gerekiyor, çoğu insan sizi ilk kez o zaman tanıyor. Ne zaman bir şarkıcı ölse işlettiği müzik dükkanına insanlar gelir onun albümünü satın almak isterlermiş. İşte o gün bu gündür
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,663 okunma
413 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Gün Olur Asra Bedel, C.Aytmatov
Sadece tek bir gün koskoca bir asra nasıl bedel olabilir? Bir asırda 36.500 gün bulunmaktadır. Peki, 1 gün = 36.500 gün (1 asır) demek de ne oluyor? Matematik kurallarını alt üst eden böylesi bir kurguyu
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
yazıyorsa bu elbette mümkün. Matematik Bilimi’nin yapamadığını sihirli bir dokunuşla ‘’Edebiyat’’ yapar. Edebiyat, tam da bu noktada
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,4bin okunma
508 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.