Boğaz bana daima zevkimizin, duygumuzun büyük düğümlerinden biri gibi gelmiştir. Öyle ki, onun bizde külçelenmiş mânasını çözdüğümüz zaman büyük hakikatlerimizden birini bulacağız sanmışımdır. Bu bir hayal olabilir. Birçok güzellikler insana kâinatın eşi veya eşiti oldukları vehmini verirler. Onlarla karşılaştığımız zaman bizde büyük, kendi
Sayfa 176Kitabı okudu
Benim ona asıl anlatmaya çalıştığım idam olayı gerçekleşirse onun da devrimci hareket içerisinde Mahirler, Denizler gibi bayraklaşacağıydı. Onun için de ölümü cesurca karşılaması gerekirdi. O da zaten bunun bilincindeydi. Ben bunları anlattığımda Necdet’in yüz ifadesi değişir, gayet kararlı ve korkusuz bir çehreyle bana bakıp gülümserdi. Çoğu zaman bana Che Guevera’nın “Ölüm nerden ve nasıl gelirse gelsin, sa vaş sloganlarınız kulaktan kulağa dolaşacaksa ve başka ları mitralyöz sesleri ile arkamızdan ağıt yakacaksa ölüm hoş geldi, sefa geldi” sözleriyle cevap verirdi.
Nitekim idamı da Che’nin bu sözlerine uygun, yiğitçe oldu.
*adı geçen Necdet, Necdet Adalı'dır.Kitabı okudu
Hasan, "lşte bir ülkede yaşayanlar," dedi sardığı sigarayı Alper'e ikram ederken. Alper başıyla tanımı da sigarayı da reddetti. "Vatandaş kim o zaman?" "Yurttaşlık resmî bir hal," dedi Hasan ve ekledi: "Abi mesela Arap halkı, Türk halkı, Kürt halkı... Böyle..." Alper derste hocanın da sorduğu soruyu
Sayfa 16 - Giriş, Hayalin turkuaz denizlerindeKitabı okudu
Nuh hikâyesinin eşdeğeri olan Sodom ve Gomora'nın yıkımı öyküsünde İbrahim'in yeğeni Lut şehirdeki tek dürüst insan olduğu için seçilmiş ve ailesiyle birlikte canı bağışlanmıştı. Şehir kükürde boğulmadan önce Lut kaçıp kurtulsun diye iki erkek melek onu uyarmak üzere Sodom'a gönderildi. Lut misafirperverce melekleri evine buyur etti
Lut'un hikâyesi Kur'an'da da aynen geçer...
Ancak Lut'un saçtığı ışık, kalabalığı reddederken kullandığı ifadelerle kararır: "Yalvarırım kardeşlerim bu kadar günahkar olmayın. Bakın, erkek eli değmemiş iki kızım var; yalvarırım bana izin verin ki size kızlarımı getireyim ve gözlerinize iyi gelen her şeyi onlara yapın: Ama bu adamlara hiçbir şey yapmayın: çünkü onlar benim çatımın altına geldiler" (Yaradılış 19:7-8).
Bu garip hikâye ne anlama geliyorsa gelsin, bu son derece dindar medeniyette kadınlara gösterilen saygı konusunda bize kesinlikle bir şeyler anlatır.
Sayfa 230 - Kuzey YayınlarıKitabı okudu
“Misyonumu şöyle tanımladım; dünyanın en büyük teknoloji şirketini arkama alarak Türkiye’ye faydalı işler yapmak. Çünkü bana göre Türkiye ‘ nin gelişmesi demek, ekonominin gelişmesi demek. Ekonominin gelişmesi de Türkiye ‘de şirketlerin, işverenlerin çoğalmasına, büyümesine bağlı.. Bu da yurt dışına ihracat şansının artmasıyla ilişkili ve dünya pazarında rekabet etmek de teknolojiyi iyi kullanmaktan geçiyor. Bunun gerekliliğini bildiğim için ileri teknolojileri ülkeye getirerek Türkiye teknolojide dezanavantajlı değil, avantajlı konuma gelsin istiyordum.”
Sayfa 151Kitabı okuyor
...neyin var benim sevgilim derdim ona ellerin buz gibi rengin birdenbire soldu unut bütün bunları insanlarla gerçekleştirmek istediğin bütün hayallerini bana söyle bütün bunları seni dinlemek istiyorum o kadar çok yarım kalmış yaşantı birikti ki canım Günseli onların hepsini anlatsam kaldığım yerden yaşamağa kalksam benden kaçarsın hayır
Sayfa 493Kitabı okuyor
Mustafa Kemal Paşa, Papa Eftimden Keskinde Hastane Kurmasını İstiyor
1921 yılının Temmuz ayına gelindiğinde Türk milleti, varoluş mücadelesinin en buhranlı günlerini yaşamaktadır. Yunan ordusu 10 Temmuz 1921 tarihinde genel bir saldırıya geçmiş, Türk ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştır. Şehirlerin ardarda düşmesiyle, 13 Temmuz'da Afyonkarahisar, 15 Temmuz'da Tavşanlı, 17 Temmuz'da Simav, Emet,
Sayfa 39Kitabı okuyor
Hakikatin kıymetini bilen kişi, onun bize ulaşmasına katkı sağlayan herkese de medyunı şükrandır. Kindî bu hususu Aristo'dan bir alıntıyla ifade eder:
Felsefede Yunanlıların seçkin kişisi olan Aristoteles bu konuda ne güzel söylemiştir. Der ki: "Bize gerçek adına bir şey getirenler bir yana, onların atalarına da teşekkür etmeliyiz. Çünkü onlar bunların varlık sebebi, bunlar da bizim gerçeğe ulaşmamızın sebebidirler." Nereden gelirse gelsin, isterse bize uzak ve karşıt milletlerden gelsin, gerçeğin güzelliğini benimsemekten ve ona sahip olmaktan utanmamalıyız. Çünkü gerçeği arayan için gerçek'ten daha değerli bir şey yoktur. O halde gerçeği eksik görmek ve onu söyleyeni ve getireni küçümsemek yakışık almaz. Hiç kimse gerçeği küçüm- semez, tersine herkes ondan şeref duyar.
Flanör olmak, hakikat avcısı sıfatıyla bir arı gibi hangi çiçekten ne alacağını bilerek dolaşmaya benzer. Bunu yaptığınız zaman "İnsan olan hiçbir şey bana yabancı değildir.”s sözü daha doğru bir zemine oturur. Aslında bunu şöyle revize edebiliriz: “Hakikat olan hiçbir şey bana yabancı değildir."
Sinirlendirmeyin teyzeyii
“Ne diyorsun sen, teyze?”
Agresif bir sesle, “Diyorum ki!” dedi bana yaklaşıp. “Sana bir hata daha yapma, büyü yapmaktan gına geldi, demiştim! Bak, yine
iş başa düştü. Gece gece kaçınıza uğramam gerek, haberin var mı? Yeter yahu, bir kere de kendi kendinize akıllanın. Ama yok, bü
yücü gelsin, büyücü gitsin. Benim hiç kendi hayatım olmayacak mı? Biraz da beni düşünün. Bu akşam gerçekten sinirlendirdin
beni. Umarım laneti kırk yıl kaldıramazsın da en azından yaptığım büyü uzun sürer, seni izlerken biraz keyiflenirim.”
Bertrand Russell Hayat Tanımı
Hayat zayıf bir su kaynağı olarak başlıyor. Sonra genişliyor, yan dallarla besleniyor. O yan dallar içinde sevinçler, mutluluklar, terfiler, aşklar, diplomalar, başarılar, evler, arabalar ve daha büyük evler var. Ama hayatın içnde aynı zamanda hastalıklar, üzüntüler, ihanetler, kayıplar, haksızlığa uğramalar da var. ''İyiler bana gelsin, kötüler kime giderse gitsin'' diyemezsin. Hayat bir bütündür. Yaşadığımız her şey sonunda bizi biz yapar. Bu büyük genişleyen nehir gürül gürül akıp yavaşlıyor ve en nihayetinde ummanda bütünleşerek kayboluyor.
Bir fikir, hayat tarzı, tavsiye vs. duyduğumda bana ne kadar mantıklı ve hoş gelirse gelsin onu Kur’an ve Sünnet’le test ederim. Maalesef tüm zevk ve alışkanlıklarımı arzu ettiğim düzeyde İslam’a göre dizayn etmeyi başarabilmiş değilim ama bu refleks sayesinde en azından İslam’a ters düşen bir görüş ya da yaşam biçimini övmem, kimseye tavsiye etmem, yanlış olduğunu söylemekten çekinmem; akıntıya kapılmam. Yanıldığım da olur elbet. Rabbimin affına sığınırım.
Sayfa 148Kitabı okudu
Sonun, başın, ortanın birbirine karıştığını, anlamını yitirdiğini, tersinmez zamanın boyunduruğundan kurtulduğunuzu duyduğunuz bir gün gelir. Yaşlanmışsınızdır, yaşamınız artık sizin malınızdır. Malınızı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Yeterince güçlü, yerini bulan bir fiskenin -ister içinizden gelsin ister dışarıdan, sizi nasıl
"Beni kurtarmak için kendi insanlarına ihanet etmeni anlamıyorum."
Stevie "Kimseye ihanet ettiğim yok," diye bağırdı, "Sadece seni öldürmüyorum, o kadar." Sonra sesini alçaltı ve "Gitmene izin vermem, neden arkadaşlarıma ihanet ettiğim anlamına gelsin ki? Hayatı ölüme tercih ediyor olamaz mıyım? Bak, ben iyiliği kötülüğe yeğledim. Senin yașamana göz yummamın bundan ne farkı var?"
"Beni kurtarmanın, tercihini kötülük olarak adlandırdığın șeyden yana kullanmakla eşdeğer olabileceği hiç aklına gelmedi mi?"
Stevie Rae cevap vermeden önce ona uzun uzun baktı. "0 zaman șunu aklından çıkarma. Hayatın, senin olmasını istediğin gibidir. Baban gitti. Diğer Alaycı Kuzgunlar da gittiler. Çocukken, başımı belaya sokup kendime bir șey yaptığım zaman, annemin bana söylediği saçma bir șarkı vardı. Kendi parçalarımı toplamam, tozumu almam ye sil baștan başlamamı söylerdi. Ve senin yapman gereken de bu.
Sayfa 180 - PEGASUSKitabı okudu
Du bakali n'olecak
Boğaziçi'nin Karadeniz'e yakın Anadolu yakasında, de. niz kıyısı üstünde bir çayevi... O çayevinin hemen bütün niz sterileri hep o semtin insanları olduklarından ve ora ya sık sık geldiklerinden birbirlerini tanırlar. Çoğu da ymeklidir. Emekli olunca konuşmaları doğal olarak çoğunlukla geçim sıkıntısı, pahalılık, sürekli zamlar ve
Sayfa 171Kitabı okudu
