Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Hayâlperest olmayın. Ayağınız yer tutmaz, sallanırsınız. Fakat hayaliniz geniş olsun. Geniş düşünün. Büyük düşünün. Size gösterilen hedefleri zihninizle aşın.
“Hayattan bıkmanızın nedeni ne?” diye devam etti Başkan. “Aynı katıksız tembellik,” diye cevap verdi Prens. “Lanet olsun. Elinizde bundan daha iyi bir neden olmalı,” dedi Başkan. “Param kalmadı,” diye ekledi Florizel. “Bu da hiç şüphesiz büyük bir hayal kırıklığı. Aylaklık hissimin daha da yoğunlaşmasına neden oluyor.”
Reklam
Drago, insanların her zaman birbirinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu ; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.
İnsanlık ne kadar büyük bir yalnızlığı, yabancılaşmayı, sevgisizliği ve yıkımı yaşıyor olursa olsun, dünyanın herhangi bir yerinde şiir yazan birisi varsa ve onu okuyan bir başkası varsa, barıştan, aşktan, özgürlükten ve güzellikten umudu kesmeye yer yoktur.
Sayfa 35
" - Ben dünyayı geziyorum. - Dünya o kadar büyük bir yer ki, her tarafını vezmen mümkün değil. - Olsun. Gidebildiğim yere kadar gitmek istiyorum."
“Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya’nın şahidi olmaktı.” (Anar, 2024, s. 91).
Reklam
" Aranızdaki perdeleri tek tek kaldır ki, Allah 'a saf bir aşk ile bağlanabilesin . Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama! "k32
Her şeye şaşmak elbette budalalıktır; oysa hiçbir şeye şaşmamak çok daha güzeldir, hem nedense incelik olarak kabul edilir. Ama sanmam ki gerçekte de öyle olsun. Bence, hiçbir şeye şaşmamak, her şeye şaşmaktan çok daha büyük bir budalalıktır. Hem sonra: Hiçbir şeye şaşmamak, hiçbir şeye saygı duymamakla aşağı yukarı aynı şeydir. Evet, budala bir insan saygı da duyamaz.
Nâzım Hikmet'in Mektubu 21 Ocak 1938 "Cumhur reisi Atatürk'ün Yüksek Katına, Türk Ordusu'nu 'isyana teşvik ettiğim iddiasıyla 'on beş yıl ağır hapis cezası giydim. Şimdi de Türk Donanması'nı 'isyana teşvik etmekle suçlanıyorum. Türk inkılabına ve senin adına ant içerim ki suçsuzum. Askeri isyana teşvik etmedim. Kör değilim ve senin yaptığın her ileri dev hamleyi anlayabilen bir kafam, yurdumu seven bir yüreğim var. Askeri isyana teşvik etmedim. Yurdumun ve inkılapçı senin karşında alnım açıktır. Yüksek askeri makamlar, devlet ve adalet, küçük bürokrat ve gizli rejim düşmanlarınca aldatılıyorlar. Askeri isyana teşvik etmedim. Deli, serseri, mürteci, satılmış; inkılap ve yurt haini değilim ki, bunu bir an olsun düşünebileyim. Askeri isyana teşvik etmedim. Senin eserine ve sana, aziz olan Türk dilinin inanmış bir şairiyim. Sırtıma yüklenen ve yükletilecek hapis yıllarını taşıyabilecek kadar sabırlı olabilirdim. Büyük işlerinin arasında seni bir Türk şairinin felaketi ile alakalandırmak istemezdim. Bağışla beni. Seni bir an kendimle meşgul ettimse, alnıma vurulmak istenen bu ʻinkılap askerini isyana teşvik damgasının ancak senin ellerinle silinebileceğine inandığımdandır. Başvurabileceğim en inkılapçı baş sensin. Kemalizm ve senden adalet istiyorum. Türk inkılabına ve senin başına ant içerim ki, suçsuzum.”
"Atatürk, bizim elimizden, yirminci asrın en büyük milli kahramanı milletinin elinden, bir büyük deha insanlığın elinden gidiyordu. Askerlikte ve politikada hiç şaşmaz sağdu- yusundan başka, bütün maddi manevi varlığında bir göçüş hali seziyorduk. Atatürk, sonsuz ölüm ülkesinin eşiğinde idi. Onun, bir dönülmez yolda bizden uzaklaştığını yana
Reklam
İnsan büyük tutkuları olan bir varlıktır, "hem önceye hem sonraya bakar," “düşünceleri tüm ebediyeti dolaşır," faniliğine ve çürümeye isyan eder. Yok olduğunu hayal edemez; hem gelecekte hem geçmişte yaşar; o anda neyse o değil, olageldiği ve olacağı şeydir. Gerçek ve nihai durağı neresi olursa olsun, içinde hiçlikle ve yoklukla husumet içinde olan bir ruh vardır. Tüm yaşamın ve varoluşun özelliği budur.
"Ey millet-i İbrahim! İbrahimvari olunuz. Tâ maddî ve manevî gömlekleriniz, en büyük düşmanınız olan ateşe hem burada hem orada bir zırh olsun.."
İstiridye komşusuna dedi ki: “ İçinde büyük bir acı duyuyorum ağır ve yuvarlak. Yüreğimi daraltıyor.” Öbür istiridye kurumlu bir tavırla “ Şükürler olsun göğe ve denize! Hiçbir acı hissetmiyorum. “ O sırada bir yengeç geçti oradan sağlıklı olduğunu söyleyen istiridyeye şöyle dedi:” Gerçekten de sağlığın mükemmel ama komşunun yaşadığı acı olağanüstü güzellikte bir inciden kaynaklanıyor.”
Tanrıların buralardan çekip gittiğine şaşmamalı diye geçirdi içinden. Biz kovduk onları. Bir zamanlar her ağaç kutsaldı, her bir ağaç. Her bir tutam çimen ve toprak parçası. Taşlar bile. İster küçük olsun ister büyük yaşayan her şey... Hepsi kutsaldı... fil de karınca da, kadın da erkek de. Her şey: deniz, gök, güneş, ay, rüzgâr, yağmur, günlerin en güzeli ve en kötüsü... Bütün bunlar yok oldu, her şeyi kendi başına yarattığını ileri süren gözümüzle görmediğimiz sağır bir Tanrı'dan başka her şey. İnsanlar Tanrı'ya adadıkları sevginin yüzde birini, bir arada yaşadıkları kardeşlerine verselerdi, daha çok yaşama şansları olurdu. Gel gör ki...
Sayfa 535 - Koridor Yayıncılık / İlk Baskı: 2023 / Özgün Adı: Pilgrim / Çeviren: Dilek ŞendilKitabı okudu
"Bayezid, Timur'a meydan okuyan mektubunda 'gelmezsen eşlerin senden üç kez boş olsun, ben de senden kaçarsam eşlerim üç kez boş olsun' diye yazıyordu. Timur bu nâmeyi alınca, 'İbn Osman aptal bir delidir' demiş, kadından böyle söz etmek Timur nezdinde büyük suçtu."
Sayfa 80
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.