Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kez olsun, kendimi tanımaksızın, bir yabancıymışım gibi kendime kulak vermeyi ve ancak ondan sonra dinlediğimin ben olduğumu öğrenmeyi çok isterdim.
"Ben başkaları gibi değilim. Çok sevindiğim, mesut olduğum vakit, duygularımı sözlerle anlatamam. Mutlaka karşımdakin boynuna sarılmak, onu öpmek ve hırpalamak isterim."
Reklam
Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz.
Beyazıt Bistami hazretleri vefatından sonra, bir talebesinin rüyasına girer. Talebe ona Allah’ın kendisine nasıl muamelede bulunduğunu sorar. O da şunu anlatır: “Cenab-ı Hak, “bana ne getirdin?” diye sordu. Ben de “Ya Rabbi, sana sevap olarak bir şey getiremedim ama bir çok günahla geldim. Getirmediğim günah kalmadı ancak işlemediğim bir günah var, o da şirk” dedim. O da bana buyurdu ki, “Ey Beyazıt, hani sen bir gün yoğurt yemiştin. Ardından başın ağrımıştı. Sonra da, keşke şu yoğurdu yemeseydim de başım ağrımasaydı” demiştin. Bu, yoğurdu ortak koşmak değil de nedir?
Tespit
Fazla teferruata girmeden şurasını da işaret edeyim ki saat kadar derin şekilde olmasa bile bu benimseme ve uyma keyfiyeti bütün eşyamızda vardır.Eski şapkalarımız ayakkabılarımız elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? Onları sık sık değiştirmek isteyişimiz de bu yüzden değil midir? Yeni bir elbise giyen adam az çok beyninin dışına çıkmışa benzer kendinden uzaklaşmak ona bir değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı yahut "Ben artık bir başkasıyım" diyebilmek saadeti.
Sayfa 15 - DergâhKitabı okuyor
Mesela ben isterdim eve bir kilo hamsi alıp geleyim. Nurten birkaç meze yapsın. Meze de yapmasın be, peynir kavun keselim. O balıkları pişirsin, ben salata yapayım. Çok değil birer kadeh koyalım, içelim. Hadi tamam o içmesin isterse, ben içeyim, o yanımda otursun. Televizyonda Samime Sanay olsun... "Söyleme bilmesinler..." diye başlasın şarkıya. Nur­ten eşlik etsin. Masanın altından ayakları ayaklarıma değsin, üşümüş olsun. Kalkıp sandalyesini yanıma çeksin, başını om­zuma yaslasam. Samime Sanay "Hiç kimse dolduramaz kal­bimdeki yerini" derken eğilip saçlarını öpeyim. Doymadan kalkalım sofradan, elimizi bile yıkamayalım, silelim yeter. Tu­tayım kolundan Nurten'in, hadi diyeyim gel... Ayaklarını öpe­yim yatakta, kısa bacağının ayağını daha çok... Ama olmuyor. Olamaz.
Reklam
Ben sana hep üşüyordum. Çünkü kıştım, nakıştım, bakıştım .. İnkâr etmiyorum da bunu, seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım. Ve lütfen inkâr etme, Sana en çok, en çok ben yakıştım...
“Ne kadar acı çektiğimi söyleyememenin adaletsizliğiyle her gece ağlamıştım. O zamanlar ben de senin gibi tükenmiş bir halde kendimi sandalyeye bırakıp saatlerin akıp gitmesine izin verseydim ne olurdu diye düşünüyorum. Belki de gözyaşlarım daha çabuk dinerdi. Ben çok ağladım. Ağlamak istediğinde ağlaman lazım. Yüreğin ağlıyorsa, sen de ağlamalısın. Böyle böyle yavaşça iyileşiyor insan."
Ben hiçbir şeyi bu kadar çok istemedim. Ben istediğim hiçbir şeyi bu kadar çok sevmedim.
Sayfa 19 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Şahsen ben mahzun olmakta bir kusur görmüyordum. Aksine, riya ve oyun insanları mutlu eder, hakikatleri bilmek ise ağırlaştırıp hüzünlendirdi. Şu hayatta daha çok şeyi bilen insanlar daha durgun daha dingin olurdu.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.