Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kadının ezilmesi tamamen iyi niyetindendir. Belki de kadınlar anne olacakları için onlara sevgi ve duygusallık daha fazla yüklenmiştir. Kimseyi kırmak istemezler. Kötülük olmasın diye hep kendilerinden ödün verirler. Sevdikleri mutlu olsun diye kendilerini unuturlar. Onların bu halleri kötü niyetli insanlar tarafından suistimal edilir. Kadını bir insan değil, kendilerinin tapulu malı gibi görürler. Böyle insanlar merhametsiz ve egoisttir ya da küçüklüklerin de ezilmiş, kişilikleri oluşmadan büyümüşlerdir.
Sayfa 101Kitabı okudu
"Resûlullah (ﷺ)'in günlük hayatını araştırırken peygamberim hakkında benim dünyaya gelmeme vesile olan babam hakkında bildiğimden daha fazla malumat elde ettiğimi hissettim. Nefesim, anam ve babam ona feda olsun; onun hayatı pasparlak güneşin altında yürüyormuşcasına ışık saçar."
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Biraz geniş açılı düşünmenin zamanı gelmiş ha?
Afrika'da birçok liderin ipi çekilecek. Petrolü yönetenler yeni dünya düzeninde istenmiyorlar. Petrolü yöneten ABD isteniyor. Bu yüzden her noktada adım atıyor, her yönden bağları geliştiriyoruz ki Libya da bu bağlamda önemli. Libya ile ileride yapılacak antlaşmalar için yeni düzende şimdiden yer etmemiz lazım. Bunun için de Baba filmindeki kural işleyecek; ona iyilik yap ki sana iyilik borcu olsun. Burada baba rolü Türkiye'ye ait. Libya ile aramız iyi olmalı veya ileride Libya'da düzen değişirse bizden olan ekibi başa geçirmeliyiz. Bunun için de askerî güçle teşkilatlanmak lazım. İşte, Dayı ve ekibi burada devreye girecek ve Türk Devleti'nin etkisini göstermeden zemini hazırlayacak. Böylece gözümüzü tümden Libya'ya çevirdiğimiz anlaşılmayacak. Zemin hazır olduğunda Türk Devleti sadece silah desteği vermeye başlayacak. Uyuyan hücreler de o zaman uyandırılacak. Elbette sadece silah desteği ile düzen değişmeyecek. Zaten kimse de bundan şüphelenmeyecek. Çünkü Türk hükümetinin karşısında olan partiye daha fazla silah desteği veriliyor. Bizim farkımız ise bu toprakları çok önceden tanıyor olmamız ve zemini de önceden hazırlamış olmamız olacak. Kısacası zamanı geldiğinde Libyada tüm dengeyi değiştirecek olan silahlar değil, siz olacaksınız.
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
"Uygunsuz sorular, incitici yorumlar, haksız beklentiler... Birçoğumuz bizi istediğimizden daha fazla enerji tüketmeyi gerektiren ilişkilere sahibiz. İster aile ister romantik ister arkadaşlık ister iş ilişkisi olsun, her ilişkide karşınızdaki kişinin davranışlarının sizi rahatsız ettiği veya canınızı sıktığı durumlar olabilir. Böyle anlarda doğru tepki vermeyi öğrenmeniz çok daha önemli. Böylece sınırlar koyabilir ve kendinize zarar vermeyebilirsiniz."
Sayfa 121Kitabı okudu
"Seni istiyorum," diye mırıldandı Clay. Hamle sı- rasının Clay'a dönmesinin ne kadar zor olduğunu bil- diği için sırıttı Julia. Ama yine de pes etmeye hazır değildi. Clay'in, onu çaresizce, korkunç bir şekilde arzulamasına ihtiyacı vardı. "Sanırım, gerçekten güzellikle sorman gerekebi- lir," dedi onun hayalarırı
Sayfa 141
Reklam
Kaçış Rampası...
Bu çocuk her kafesin bir tahta çubuğunu o kadar gevşek bırakıyor ki, hafif zorlasan ya da biraz zaman geçse kendiliğinden yerinden düşecekmiş gibi duruyor. Yani kuşun kanadı, gövdesi biraz hızlı çarpsa tahta düşecek. Böylece kuşun çıkabileceği bir aralık oluşacak kafesin içinde. Başlangıçta aklım almadı. Herhalde yanlışlıkla böyle oldu dedim. Sonra baktım bir, iki derken fırsat bulabildiği her kafese aynı şeyi yapıyor. Sinirlendim önce. İşten atmaya bile niyetlendim. Sonra o hanım kız bir gün geldiğinde durumu ona da anlattım. "Bak kızım durum aynen anlattığım gibi. Ne yapayım ben şimdi?" "İdare et amca, lütfen. En fazla elden geçirirsin bir defa daha. Baktın olmadı, bana sat bozuk kafesi." "Yahu yapılamayacak bir şey değil ama. İnsan sinirleniyor biraz da." "Amcacığım bak, buna ihtiyacı var. Sorun olursa ben karşılarım diyorum." "Niye yapıyor böyle, bu deli oğlan?" "Kuşların kaçabilecekleri bir aralık olsun diye. Tıpkı kendi hayatındaki gibi... Her kafesten kurtulabilmenin bir yolu olsun diye..."
Sayfa 124Kitabı okudu
İçten Dışa Yaklaşımı
Bu yaklaşım şöyle söyler: Mutlu bir evliliğiniz olsun istiyorsanız, pozitif enerji yayan, negatif enerjiyi pekiştirmek yerine onu dışlayan biri olun. Daha cana yakın, uyumlu bir ergen çocuğunuz olsun istiyorsanız, daha anlayışlı, empatik, tutarlı, sevecen bir anne ya da baba olun. Daha rahat ve özgür bir işiniz olsun istiyorsaniz, daha sorumlu, daha yardımsever, daha fazla katkıda bulunan bir çalışan olun. Size güvenilmesini istiyorsanız, güvenilir bir insan olun. Yeteneklerinizin kabul görmesini, yani ikincil büyüklüğü istiyorsanız önce birincil büyüklüğe, yani karaktere odaklanın.
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Fırtınası Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu! Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında! O yara büyüttü beni!
"İnsan hayatının normal amacı dört mevsimde de, yani hayatın dört çağında da fazla hoplayıp zıplamadan yaşamak ve son güne kadar hayat kadehinin hiçbir damlasını israf etmemektir: Ağır ağır yanan bir ateş, ne kadar şairane olursa olsun şiddetli bir yangından daha iyidir."
Reklam
Ebu Hureyre (Allah Ondan razı olsun)'den bildirildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Efendisine hizmette samimi olan ve her işini iyi yapan köle için iki kat mükafat vardır." "Ebu Hureyre'nin canını elinde tutan Allah'a yemin ederim ki Allah yolunda cihad etmenin, hacca gitmenin ve anneme iyilik yapmanın sevabı daha fazla olmasaydı, köle olarak kalıp öylece ölmeyi isterdim." (Buhari, Itk, 16; Müslim, Eyman, 44)
Sayfa 531
Kazuo Ishiguro, Nobel Ödülü konuşma­sında şöyle demişti: "İster uzak ülkelerin ister kendi toplumuzun yazarları olsun, bilinme­yen edebi kültürlerden elimizde ne kaldıysa, içindeki cevheri bulmak için daha fazla çaba harcamalıyız." Ve bunun işe yaraması için "iyi edebiyatı tanımlarken fazla dar görüşlü ya da muhafazakar davranmamaya büyük özen gös­termeliyiz." Böylelikle, şimdiye dek susturul­muş olmasından ötürü henüz kamusal alana ulaşamamış bir yeteneğin içinde yeniden ha­yat bulabiliriz. Kazanacağımız öylesine muh­teşem şeyler var ki.
Sayfa 55 - Domingo
Sürekli yeme alışkanlığımız ve yiyeceklerin kalitesinin bozulmasının sonucunda "besin algılama yeteneğimiz bozuldu. Artık yukarıda değindiğim dört proteine dayalı olarak hücrelerimiz, yiyecek durumu hakkında doğru bilgi edinemez hâle geldi. Bu yüzden kıtlık sinyali düğmesi çalışmıyor ve bu düğme çalışmayınca kilo vermek de mümkün olmuyor. Özellikle kırklı yaşlarda bu durum daha da belirgin hâle gelir. Vücudunuz artık kıtlık sinyalini algılayamaz ve B planı olarak yağları yakıt olarak kullanmak için hibrit motorlarda yakamaz. Sonuç olarak sizler de her ne kadar aç kalsanız da kilo veremez hâle gelirsiniz. Dahası bazı yiyecek seçimleri, özellikle şeker, hibrit motorların dengesini bozar. Beslenmede yaşlanmaya yol açtığı gerekçesiyle ilk suçlanan gıda şekerdir. Hücre motorlarına yakıt olarak çoğunlukla şeker, yani işlenmiş unlu ve şekerli gıdalar kullanırsak metabolik esneklik giderek azalır ve hücreler yağ yakmakta zorlanır. Şekeri motor analojimizdeki dizel yakıta benzetebiliriz. Yağ ise aracın elektrikli çalıştığı hâli olsun. Sürekli dizel kullanmanın arabayı hızla eskiteceğini anlamak kolay. Gerçekten de şeker, yani glikoz hızlı, ucuz ve kirli bir yakıttır. Şeker neden kirli bir yakıttır? Çünkü fazla egzoz çıkarır.
“Günün birinde sizi öldürürsem , kendimi de öldürmem gerekir; öyle olsun bakalım, ama yokluğunuzun katlanılmaz acısını daha uzun hissetmek için olabildiğince geç öldürürüm kendimi. İnanılmaz bir şey oluyor: Sizi her gün daha fazla seviyorum, oysa bu handiyse imkansız.”
Münevver Özgenç yazdı... EFELYA... - Başına bir hâl gelirse dağlara gel dağlara- demiş ya âşık; Başımıza gelmedik hâl kalmayan bu savaş-şiddet- yıkım günlerinde, şiire, öyküye, romana daha fazla sığınmalı desem yeridir sanırım. Ülke hallerinden kaynaklı kuşandığımız acıyı, kederi, hafifletmek için. Eğitimci- Şair- Yazar Mehmet
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.