Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1919’un sonlarına doğru, İslâm örtülü Türk milliyetçiliğinin, yeni Osmanlılık arayışını bastırdığı görülmektedir. Milliyetçilik karşıtı olanlar hariç yeni Osmanlılığı savunan yazarlar, Anadolu’da gelişen milliyetçi harekete destek vermeye başlamışlardır. Daha ileri bir aşamada ise, Türk basınının belli başlı yazarları arasında, Ermeni ve Rum azınlıklarının 1919 yılının sonlarında yapılan seçimleri boykotu, 1920 Ağustos’unda ortaya çıkan Sevr Antlaşması’nın Anadolu’yu siyasî olarak etnik temelde yapılandırması, 1921’deki Pontus ayaklanması gibi gelişmelerin de etkisiyle, memlekete sadık olmayan milletlerin tasfiyesi fikri egemen olmaya başladı. Bu fikir, millî mücadelenin kayda değer bir sonucu olacaktır. Zira, 1923’te yapılan nüfus mübadelesi antlaşması gereği Anadolu Rumlarının büyük bir çoğunluğu Yunanistan’a gitmek zorunda kalmış, Ermeniler de ya Ermenistan’a ya da başka ülkelere göç etmek zorunda kalmışlardır.
Sayfa 175
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Reklam
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
İçine doğru yayılan sıcaklık akımını oluşturan şeyin onun parmağının baskısı mı, yoksa pürüzsüz objenin yeni ve çılgınca hissi mi olduğunu bilmiyor- du. Ama Clay'in parmağı kıvrımlarının içine doğru inerek içine girdiğine, dışarı biraz daha ıslaklık aktı. "Elime akman çok uzun sürmedi." "Azgınlığımın hızı seni hayal
Sayfa 43
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
633 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ŞİRAZE Acılar içinde , sırları kalplerinde saklı kadınlar. İstedikleri tek şey , sadece bu adaletsiz dünyada İnsan gibi yaşamak... Bu bir Istanbul efsanesi... Ve bu şehrin gizemli hikayesi... Efsanenin baş karakteri Vildan namı değer Şiraze Daha ilk doğduğunda hayata mağlup başlamıştı, annesini doğduğu gün kaybetmişti, onunda ölüm emri verilmişti
Şiraze
ŞirazeDeniz Üstündağ · Dls Yayınları · 202313 okunma
Reklam
30'larımın en başındayım. Herkes, "30'a geldiğinde hayat acayip değişiyor," dedi bana. 30 oldum ve 40'ına gelen arkadaşlarım bu defa da "Of, 30'larda insan çok düşünüyor, 40'ta bir rahatlıyorsun," demeye başladı. Bi' rahatlama yaşına bir türlü gelemeyecek olmaktan endişe duyuyorum. Ama 20'lerimdeki kolektif depresyonu geride bıraktığım için mutluyum. 20'lerindeyken acıyı tek başına çekmenin, kaygıyı yalnız başına duymanın, bir başına stres olmanın, hatta birine gıcık olmanın, birinden intikam almanın mümkünatı yok. Eminim tüm örgütler yirmili yaşlarındaki insanlar tarafından kurulmuştur. Ayrıldın mı? Hemen toplanılır, o acı birlikte çekilir. Ayrıldığın kişi yeni biriyle mi birlikte oldu? Toplu halde o kişi stalklanır ve en feminist arkadaşların bile hareketi bir kenara bırakıp başka türlü bir kız kardeşlik duygusuyla kadından nefret eder. Otuzlarındaysan, "Tamam Ayşe Pürencim, en fazla bir yıl daha uyku hapını ikiye kırıp uyuyacaksın," diyorsun.
Sayfa 72 - Karakarga YayıneviKitabı okuyor
Türkiye Cumhuriyeti'nin 96 yıllık varoluşu, jenerasyonel sistem döngüsüne belirgin biçimde oturuyor. 96 yıllık Cumhuriyet geçtiğimiz yıl itibarıyla beşinci kuşağını da dünyaya getirdi ve bugünlerde ülkenin altıncı nesli doğmaya başladı. Çok kuşaklı ailelerimiz, çok kuşaklı şirketlerimiz var. Gökkuşağına her kuşakta yeni bir renk daha ekleniyor..
Sayfa 20 - Mundi KitapKitabı okuyor
Amiral Webb, damat Ferit hakkında...
İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb, 11 Mart 1919 günü Londra'ya gönderdiği iletisinde yeni kurulan Damat Ferit Hükümeti için "düşünülmesi mümkün olan en İngiliz yanlısı hükümet" nitele- mesini yapıyordu. Hatta bu hükümetin "İngiliz isteklerine uyum de- recesinin hayli mahcup edici (utandırıcı) olduğunu", sadrazamın "her valiye bir İngiliz danışman atamak istediğini", bu önerinin "ilginç ol- duğunu" belirtiyordu. Tutuklamalar konusunda ise şöyle yazıyordu: "Yeni hükümet, övünülecek bir çabayla yeniden tutuklamalara başladı. İtaatli bir ata fazla antrenman yaptırıyoruz. Daha fazla adam tutuklar- sak bu hükümet istifa eder. Daha iyisini de bulamayız. Başbakan her bir valiye bir İngiliz danışman atamak istiyor. Bizi mahcup ediyor.""
Türk kozmogonisini Altay Türklerinde görüyoruz. Bunlara göre, hiçbir şey yokken, yalnız iki mevcut vardı : Kara Han ile Su. Kara Han'dan başka gören, Su’dan başka görünen yoktu. Su, ezelden beri dalgalanan bîr kaos mesabesinde idi; bir ummân, bir sevâd idi. Kara Han, bir ilm-i ezelî, bir kenz-i mahfî hükmünde idi. Kara Han, nihayet
Reklam
BİR AVUÇ İNANAN İNSANLAR İNSANLIĞA ÖRNEKTİR .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Uzun Bir Gecenin Ardından Dakyanustan Allah 'u Teâlaya Kaçan Gençler Ashab-ı Kehf Kıssası Ashâb-ı Kehf, putperest bir hükümdar olan Dakyanus devrinde Tarsus’da yaşamış, îman ve tevhîd mücâdelesi vermiş olan sâlih gençlerdir. Zalim kral Dakyanus'un Ashâb-ı Kehf'e karşı sunmuş olduğu puta tapma teklifine karşı
DOKUZ - OĞUZ MENKIBESİ
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
Gör Çocukken evimizde toprak saksıların içine dikilmiş, muhteşem güzellikte çiçekler vardı. Onlar sulanır, yaprakları temizlenir, sevilir, toprağı değiştirilirdi. Tam olarak ne zaman oldu bilmiyorum, yeni bir akım başladı. Plastik dönem... Saksıların plastikleri çıktı. Toprak saksıları atıp yerine plastiklerini koyduk. Sonra o çiçekler o
Sayfa 49
Gönül Sadası
Bir muhabbeti dinlerken edindiğimiz bilgiler ve muhabbetin ruhumuzdaki etkisi birçok ansiklopediyi okumaya bedel oluyor bence. Prof. Dr.
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
ve Prof. Dr.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
hocaların düzenleyip sunduğu Gönül Sadası radyo programını 3-4 yıl önce ilk kez dinlemeye başladım. Yeni bölümlerini kaçırmam hemen dinlerim. Gönül Sadası radyo programını dinledikçe
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.