***Yazacaklarım, kitap hakkında ipucu içermemektedir, zira kitaba değil kitap ekseninde, kitaba konu olan gerçeklere değinmek istiyorum.
Celadet Bedirhan...Tam adıyla Celadet Eli Bedirxan. Bilhassa tüm Kürtler tarafından yakından bilinen, Mehmed Uzun'un tabiri ile "Gökteki on dördünü doldurmuş ay gibi tanınan" bir aydın, bir yazar,
Dicle Türküsünün Sesi
Mezopotamya’yım ben;
Damarlarım su ve nehir,
Hayatım kavga, mevzum kan,
Dilim edebi, sözüm ebedi.
Her zaman bir şairin, bir vakanüvisin sözünden çok
Gılgamış’ın dudaklarında bir zaman, kadim nehrin kenarında
"Adalet olmayınca devlet büyük bir çeteden başka nedir?" Augustinus
Bu kitabın içeriği hakkında detaylı iki incelemeye rastgelince, ben farklı bir yol izleyeyim dedim.
Bu iki incelemeyi de sizler için şuraya bırakayım;
#26225287 ,
#30236775
"Büyük bir hayretle, dünyadaki
``Mehmed Uzun`un romanları günümüzde yazılan en iyi romanlardır. Edebiyata yeni olanaklar getirmiş,birçok ülkede de bu romanlar çok sevilmiştir.``
Yaşar Kemal
Bıro, 16 yaşındaki Kürt Bey i Bedirhan ' ın tahta çıkışına şahit olmuş, her sese, her bilgi kırıntısına meftun Mezopotamya' nın öksüz ve yetim çocuğu... Bu seslere olan tutkusu onu "dengbej" olmaya iter. Bıro ile birlikte ne kadar zengin bir tarihe sahip olduğunuzu anlayacaksınız. Mezopotamya ' da yıllardır süregelen kardeş kavgalarından, savaştan yorulan, hırpalanan halkın sesi, çığlıdır Bıro.
Çok içten yazılmış, önyargısız olarak okumanızı tavsiye ederim. Hiç bir Türk-Kürt ayrımı yapılmadan anlatılmış. Dili biraz ağır ama içerik ve edebi bakımdan zengin bir kitap.
•••Yazar Mela Mehmûde Bazidi,1797 yılında doğdu.
••• Dönemin sancak merkezi olan Bazid’de (Doğubeyazıt) doğmuştur.
•••bu kitap 1857 yılında yazılmıştır.
•• Bazidi’nin Kürtçe Tarih kitabı, (Tewarixi Cedidi Kurdistan) ile kürtçe yazan ilk tarihçidir (s:22)
•••Tewarixi Qedimi Kurdistan adıyla “Şerefname’nin kürtçe çevirisini yapmıştır.
•••İlk kürt
İNCELEME:
kitap yaklaşık 150-200 yıl önceki aşk hikayesini anlatır.İlk başta Evdi ile Rıhme’nin aşkı anlatılır ancak bu iki aşık evlenemezler ve başkalarıyla evlilikler kurarlar.
Kitabın diğer ikinci kısmı ve ana konusu Dewreş ile Adûle’nin aşkını ,dermansız sevdasını anlatır.
Kitap zamanın kültürünü ,yaşam biçimini,toplum yapısını ,adetleri
Bu topraklarda veya ötelerde, kimliğini korumak adına mücadele veren tüm kadınlara, tüm halklara selam ederek başlamak istedim; çünkü ben en çok kızına Gülo adını koyan, Gülizar’ın hikâyesini anlatan klamı gözyaşları içinde okuyup ‘O zulüm görmüş, mücadele etmiş kadındır’ diyen Dengbej Gazin gibilere dair umut taşıyorum.
Gülizar’ın Kara Düğünü:
Yazarın yaratığı kahraman Dengbej Bıro'nun hayatının ve şevbuherklerinin ikinci kısmı. Dicle'nin Yakarışıyla başlayan tarihsel devinimleri başarılı bir şekilde romana dönüştürme olayı, ikinci kitapla tarihin daha da derinlerine inilerek devam ediyor. Yazar yarattığı kahraman aracılığıyla, tarihsel olaylarda unutulmuşların, acı çekmişlerin ve tarihin yönünü bir şekilde değiştirenlerin sesi resmediyor romana.
Kürdistan Mirlerinden Mir Bedirhanın tahta çıkışından ve sait bey olaylarından sonra ki yaşananları konu alan kitap, isyanın gelişimini, isyanı, isyanın bastırılması ve sonuçları üzerinde derin muhakemeler yaratan bunun yanında bıro ve esterin de acılı hikayesine yer veren olaylar iç içe verilmiş. Tarihten çıkarılması gereken dersler üzerinde duran yazar, tarihi olayları bir araya getirip romanlaştırarak kendi tarihinden bihaber olan gelecek nesiller için bir ışık tutmuştur.
Eser için bir çok yorum yapılabilir, ama okuyup onu hissetmek bence en önemlisi.
Süreya ise şiirde ima edildiği gibi uzun yıllar Kürt olduğunu saklamıştır. “Kürtler yalan söylemek zorunda, Arnavutlar doğru” dizesi bu acı gerçeğe bir göndermedir. (s.42) Buna benzer birçok vurucu dizesinin hikayesini, kitaptaki dikkatli analizlerden hareketle takip etmek mümkün. Türkçe şiirin zirvelerinden biri olan, Türkçeyi inci gibi işlemiş
Abdalın Bir Günü, orjinal ismiyle Rojek Jı Rojên Evdalê Zeynıkê, Mehmed Uzun bu kitabında 1800'lü yıllarda doğan Dengbêj Evdal'ın hayatını, yaşadıklarını; o dönemin kürt sorunlarını, kültürünü, siyaset ve politikasını; Yezidilerin yaşamını, Xece ve Siyabend'in aşkını bize anlatıyor. Burada anlatıcı olarak başka bir dengbêj olan Ehmedê Fermanê
Karıncanın Su İçtiği
#Okudumbitti
#KarıncanınSuİçtiği
"Insanlık oldum olası kan içinde yüzüyor.
Insanoğlu güzelliğe boylesine hayran kalabiliyorsa, bu savaş ne, bu biribirlerini yeme , aşağılama, bu akan suya , ucan kuşa, yaprağın üstüne konmuş kelebeğe düşmanlık niye ?
Ölmüş bir insan nasıl hicbir zaman dirilemezse, ölmüş bir şehir de hicbir
''Her yıl,bahar Ağrıdağının üstüne yürürken,dağın yamacındaki Küp gölünün kıyısına o yörenin tekmil çobanları gelirler,kepeneklerini gölün bakır rengi toprağının,kırmızı çakmak taşı kayalıklarının üstüne serip halka olup otururlar. Çobanların her yıl sayısı değişir. Tanyeri ışırken bellerindeki kavallarını çıkarıp Ağrıdağının öfkesini hep birden
Bey, uzun uzun, hayran, delikanlıya baktı:
"Çobanlıktan başka hünerin var mı?" diye sordu. "Var," dedi delikanlı güvenli bir sesle, "kaval çalarım."
"Bu bir hüner mi?" diye sordu bey. Delikanlı sorusuna karşılık veremedi, saçlarının uçlarına kadar terledi.
Oradakiler, "Beyimiz," dediler,
Kuşun Kanadı
"Kuşun Kanadı" Yazar Erdal Şahin'in, anı-öykü türünde, Mart 2022 tarihinde Çıra Yayınları tarafından 3. baskısı yapılmış eseri. Kitapta on dört hikâye yer almakta ve seksen sekiz sayfa hacmindedir. Kitapta yer alan "Kuşun Kanadı" hikâyesi, ayrıca kitaba isim olmuştur. Kitap arka kapak yazısında,