"Şehir planları yaparak bütün ülkeyi düzenleriz zannetmek, planı bir ilâh gücüne tasavvur etmektir; yanılgıdır. Bu yanılgı Türk şehirlerinin içine düştüğü durumu ortaya çıkarttı. Eğer mimariyi, onu taşıyacak iktisadi ve sosyal temayül ve yönelişlerle bütünleştirememişsek, bir toplumsal bilinç haline getirememişsek onu devam ettirme imkanımız yoktur."
O kendisini göstermeyerek hep varolur ve her şeyi tezahür ettirse de kendisini görünür kılmaz. O
kendisini oluşturmaz; düşünerek tezahür ettirme yoluyla her şeyi düşünerek oluşturur.
Tanrı, daha önce de belirtildiği gibi Kendi içinde görünmezdir. O'nun doğası, sonsuza dek hep aynı
kalmak ve sürekli olarak görünür kılmaktır. O, Kendisini görünür kılmaz. O'nun gerçek doğası, sürekli
görünmez halde kalmaya devam eder. Tanrı, Kendisini yaratmaz; O her zaman vardır ve hiç
değişmeden aynı kalır. O her şeyi düşünerek tezahür ettirme yoluyla onların varolmasına neden olur.
O'nun düşüncesinin, düşündüğü şekliyle tezahür etmesi gerekir.
Her topluluk, sosyal düzenini devam ettiren, kurduğu sistem ile uyum sağlayan kişilikler ister ve bunları yaratır. Psiko-sosyal uyum, kişilerin bilinçli veya bilinçsiz olarak sosyal düzeni benimsemeleri ve onu sürdürme çabalarıdır. Sorun nedeniyle bir uzmana başvuran kişilere, günlük hayatlarını uyum göstermelerini sağlamak amacıyla yapılabilir müdahaleler, çoğunlukla psiko-sosyal uyumu devam ettirme amacı güder. Psiko sosyal uyum, kurulu düzene uyumdur.
Sayfa 35Kitabı okudu
Dünya ölçeğinde gücün, üretimin ve refahın belirlenmesinde ve paylaşımında bölgenin, sınırların, yerin ve ulus devletlerin gücü devam etmektedir. Ulus devletler esnek ve varlıklarını devam ettirme konusunda gelişkin bir uyum yeteneğine sahip olduklarından küresel güçler karşısında kendilerini yeniden oluşturma ve dönüştürme kapasitesine sahiptir. Bunu yapabildikleri ölçüde de küreselleşme devletler için bir ‘tehdit’ olmaktan çok ‘olanak tanıyan’ bir olguya dönüşecektir.
Sayfa 277 - Selime GüzelsarıKitabı okudu
"Günümüzde Balkanlardan Çin Seddi'ne kadar uzanan çok geniş bir sahada yaşayan Türklere çağlar boyu şüphesiz birçok bölge yurtluk yapmıştır. Bunun günümüzde saha adları olarak yansımaları doğudan batıya şöyledir: Yakutistan, Güney Sibirya-Altaylar, Moğolistan Kansu-Ordos, Doğu Türkistan, Batı Türkistan, Kuzey Afganistan, Horasan, Kafkaslar ve Azerbaycan, Musul-Kerkük, Halep civarı, Anadolu, Balkanlar, Kırım, Kazan. Saydığımız bölgelerdeki Türkler, binlerce yılın hadiseleri neticesinde günümüzde hâlâ söz konusu bölgelerde varlıklarını devam ettirme başarısını göstermektedirler."
Sayfa 45
Hayatı devam ettirme yöntemi
Hayatı yürütmenin en kolay yolu bu diye düşünüyor şimdi, anlamazdan gelmek, görmezden gelmek, duymazdan gelmek. Hayatı böyle devam ettirebiliyor. Olmuşları olmamış farz ederek ya da tam tersi.
Sayfa 34 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Sadece kuvvetli bir sevgi, bağrına bastığı çocuğunu acilen kurtarma gereği bir anneyle babanın kendi yaşamlarını devam ettirme dürtüsünü bastırabilir.
Sayfa 30
Bu karanlık günlerde aydın ve bağımsız düşünen, bu kara ve vahşi fırtınalar arasında hâlâ insanlığın ve özgürlüğün titrek alevini koruyan değerli insanlara dayanarak gelecekte de devam ettirme umudunu fazlasıyla arttırdı.
Akıl insanı dünyada kalmasının bir anlamı olmadığına ikna eder, argümanları çok güçlüdür ancak beden duraksar; çünkü bedenin fiilî özü varlığını devam ettirme arzusudur.
Sayfa 40 - Düşünbilim YayınlarıKitabı okudu
Kitabın ilk baskısına gösterilen yoğun ilgi, geçmişte umutsuzluk nedeniyle ahlaki bir görev, fikri ve toplumsal bir sorumluluk gereğince yerine getirdiğim çabaları, bu karanlık günlerde aydın ve bağımsız düşünen, bu kara ve vahşi fırtınalar arasında hala insanlığın ve özgürlüğün titrek alevini koruyan değerli insanlara dayanarak gelecekte de devam ettirme umudunu fazlasıyla arttırdı.
Sayfa 12Kitabı okudu
İnsanlığın hayatının bir gün dehşetli mücadelelere sahne olacağından kimse şüphe etmemelidir,işin sonu nda ,sadece varlığını devam ettirme içgüdüsü baskın çıkacaktır.
Meşguliyetin yoksa kendinle uğraşırsın...
"...günümüzün rahat ve konforlu yaşamı yüzünden mi bu denli yaygınlaştı depresyon? Halkın hayatını devam ettirme telaşından deprestona girmeye vakti olmuyordu büyük bir ihtimalle."
Sayfa 159Kitabı okudu
