Bilirsin, yapamayacağımız tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek… Şimdi tek dileğim bu kardeleni yetiştirebilmek. Güneşte kardelen açmaz biliyorum ama işte hayal, senli günlerimde kurduğum gibi Kader’i kardelen sayıp büyütmeye çalışıyorum.
İlk doğum günü kutlayışım mıydı, hatırlamıyordum amma en mutlu doğum günümdü. “Korel,” dedim elindeki pastaya bakarken. “Birlikte dilek dileyelim, bir gün sonra seninde doğum günün.”
Kalbiyle gülümsedi. “Benim dileğim, senin bütün dileklerinin gerçekleşmesi Minel.”
Hiçbir şey bilmemek, hiçbir şey öğrenm emek, hiçbir şey istememek, hiçbir şey duymamak, yalnız uyumak, uyumak hep, bugün tek dileğim bu. Utanılacak, rezil bir dilek, ama yürekten.
Gayrı bu dünyadan bir muradım kalmadı. Dünyalık bir arzum yok artık. Lakin tek dileğim bu son vaktimde, ahir ömrümde bir tek kere bile olsa gidip de Mekke toprağına alnımı değdirmek ve Kâbe’nin duvarına yüz sürmek, Peygamber Efendimiz aleyhissalâtu vesselamın eşiğinde ölmektir.
Küçücük bir dileğim var: seninle evde de olsa karşılaşıp yakın iki insan gibi birlikte durup konuşmak... böyle bir dileğin nesnesi olmak çok aşağılatıcı ve alçaltıcı bir şey midir?
❝
Benim anıma yılda bir kez beyaz güller koy vazoya. Yılda bir gün, yanında yaşadığım gibi sessizce an beni. Senden tek ricam bu, yap bunu sevgilim…
Senden ilk ve son dileğim…
Teşekkür ederim sana. Seni seviyorum, seni seviyorum…
Hoşça kal, sevgilim…
❞