“…Bombayı kimin koyduğu hakkında bir fikriniz var mı, Bence yeterince açık, boş oy kullanan dostlarınız doğrudan eyleme geçmeye karar verdiler, Sanmıyorum, Siz sansanız da sanmasanız da hakikat bu, Bu mu yoksa olduğu ortaya çıkacak mı, Dilediğiniz gibi anlayın, Sayın bakan, burada olan şey iğrenç bir cinayet, Sanırım haklısınız, genellikle böyle adlandırabilir, Bombayı kim koydu, sayın bakan, Sizin kafanız karışmış, size dinlemenizi tavsiye ederim, gündüz arayın beni, ama sabah ondan önce kesinlikle aramayın, Bombayı kim koydu, sayın bakan, Ne ima ediyorsunuz, Soru ima değildir, ikimizin aynı anda düşündüğü şeyi size söyleseydim ima olurdu, Benim düşüncelerimle bir belediye başkanının düşünceleri arasında örtüşen bir şey olamaz, Bu kez örtüşüyor, Dikkat edin, fazla ileri gidiyorsunuz, Ben ileri gitmiyorum, zaten oradayım, Ne demek istiyorsunuz, Patlamadan doğrudan sorumlu olan kişi ile konuştuğumu söylüyorum, Delirmişsiniz siz, Deli olmayı tercih ederdim, …”