Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sahip olma tutkusu insanın zamanla olan ilişkisini de giderek değiştirdi. Gelecek şimdinin üzerinde acımasızca egemenlik kurmaya başladığından bu yana, insanlar kendilerinin olmayan zamanlar yaşamaya başladılar....
"Ama asıl haz, maddesel malları değil, canlı varlıkları mülkiyet altına almaktan doğar. Ataerkil toplumlarda en fakir adam bile, en azından karısının, çocuklarının ve hayvanlarının mülkiyetini elinde tutar, kendisini onların mutlak efendisi olarak görürdü. Olabildiğince çok çocuk doğurulması, insan mülkiyetine sahip olmanın ve çalışmak
Sayfa 97 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sanki kendisi mükemmel ve Allah’ın ne düşündüğünü doğrudan bilen birisiymiş gibi davranan, diğer insanların davranışlarını sürekli yargılayan insan, “dini doğruluk tutkusu” içindedir. Bu duygu içinde olan kişi, Türkçe söylendiği zaman hiçbir anlam derinliği olmayan bir lafın Arapçasını söyler ve birkaç Arapça kelime mırıldandığı için herkesin kendini üstün görmesini ve kendinden çekinmesini bekler. Bu insanlar çoğu kere başkalarını din adına sürekli yargılayarak kendilerine kuvvetli bir mevki edinir, böylece hem kendi iç boşluğunun acısından uzaklaşmış olur hem de başkaları üzerinde egemenlik kurar.
Sayfa 136 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Şehvet, egemenlik tutkusu ve bencillik: Bunlar bugüne dek en çok lanetlenmiş, kötü şöhret edinmiş ve iftiraya uğramış üç şeydir, - bu üç şeyi ben insanca bir güzel tartacağım.
Sayfa 170
Sahip olma tutkusu insanın zamanla olan ilişkisini de giderek değiştirdi. Gelecek şimdinin üzerinde acımasızca egemenlik kurmaya başladığından bu yana, insanlar kendilerinin olmayan zamanlar yaşamaya başladılar. Şimdiyi geçmişin birikimlerinin zenginlikleriyle birlikte yaşıyoruz, ama hayatlarını çocukluk yıllarının sarsıcı yaşantılarının etkisinde sürdüren insanlar şimdinin hafifliğini özgürce yaşayamıyor. Aynı şekilde, geleceği projelerle ipoteklerken şimdiyi ezip geçen çağdaş dünyanın beklentilerine teslim olmak da anksiyete ve depresyona davetiye çıkardığı gibi, uzun vadede, boşluk ve anlamsızlık gibi duyguların yaşanma olasılığını içerebiliyor.
Sayfa 104 - Kindle/PDFKitabı okudu
Evet, genç ve yeni gelişmekte olan bir ruha sahip olmakta sınırsız büyüklükte bir haz vardır! Böyle bir ruh, en güzel kokularını güneşin ilk ışınlarıyla karşılaştığında salan bir çiçek gibidir. O anda koparmak gerekir o çiçeği ve kokusunu ciğerlerine doyasıya çektikten sonra yolda bir kenara atmak. .. Nasıl olsa biri alır onu oradan! Karşısına
Sayfa 155
Reklam
Sahip olma tutkusu insanın zamanla olan ilişkisini de giderek değiştirdi . Gelecek şimdikinin üzerinde acımasızca egemenlik kurmaya başladığından bu yana , insanlar kendilerinin olmayan zamanlar yaşamaya başladılar . Şimdiyi geçmişin birikimlerinin zenginlikleriyle biriktikte yaşıyoruz , ama hayatlarını çocukluk yıllarının sarsıcı yaşantılarının etkisinde sürdüren insanlar şimdinin hafifliğini özgürce yaşamıyor .
Sayfa 112 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Şimdiki zamanda kal•
"Sahip olma tutkusu insanın zamanla olan ilişkisini de giderek değiştirdi. Gelecek şimdinin üzerinde acımasızca egemenlik kur­maya başladığından bu yana, insanlar kendilerinin olmayan za­manlar yaşamaya başladılar."
Sahip olma tutkusu insanın zamanla olan ilişkisini de giderek değiştirdi. Gelecek şimdinin üzerinde acımasızca egemenlik kur­maya başladığından bu yana, insanlar kendilerinin olmayan za­manlar yaşamaya başladılar.
Cemal Süreya'dan özeleştirisini yapmasını istiyorum. Yanlışları, doğruları... kendisinde sevdiği, sevmediği yanlar... "En büyük özveıiler benden çıkar. Yine de bencil buluyorum kendimi. Bencil değil de, egemenlik tutkusu içindeyim galiba. Hep müritlerin yanında rahat etmişim. Tembelim. Kuşkucuyum. Her işi son güne bırakıyorum. İlk barışma girişimi benden gelmez. Daha bir sürü kosurum var. Daha büyük bir kusurum: Bunların bir bölüğüne erdemmiş gibi sarılıyorum. Fazla gevezeyim. Büyük toplantılarda hiç konuşmadığım halde, küçük toplantılarda kimseye laf bırakmıyorum. Bir de şey, yüzüm tutmaz, güç durumda kalırım sonradan. "Beğendiğim yanlarım da var elbet. Bunlardan birini söyleyeyim: Benim için en korkunç şey birini küçük düşürmektir." Bir ek de benden: 'Jest yapmaya' bayılıyor... Hayatı, jest olarak tanımlanabilir. Huyunu suyunu belirtmeye yarayacak bir ek daha: Bu da bir söylenti: Paris' e gidip Louvre'u, Konya'ya gidip de Mevlana'yı görmeden gelmiş. Yani, müze düşmanı derler...
Reklam
Sahip olma tutkusu insanın zamanla olan ilişkisini de giderek değiştirdi.Gelecek şimdinin üzerinde acımasızca egemenlik kurmaya başladığından bu yana, insanlar kendilerinin olmayan zamanlar yaşamaya başladılar.
Hâlâ geçerli olan iktidar anlayışı
Toplumda saygın bir yer edinme tutkusu, iktidar tutkusundan başka bir şey değildir. Çevremdeki insanlar üzerinde egemenlik kurmaktan haz duyuyorum. Beni sevmelerinden, bana sadık olmalarından, benden korkmalarından… En büyük iktidar bunlar değil midir?
Evet, genç ve yeni gelişmekte olan bir ruha sahip olmakta sınırsız büyüklükte bir haz vardır! Böyle bir ruh, en güzel kokularını güneşin ilk ışınlarıyla karşılaştığında salan bir çiçek bir gibidir. O anda koparmak gerekir o çiçeği ve kokusunu ciğerlerine doyasıya çektikten sonra yolda bir kenara atmak... Nasıl olsa biri alır onu oradan! Karşısına
Sayfa 160 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
191 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.