Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Eyy dünya denen çamurun üstünde yaşayan böcekler. Şehvetten kudurmuş besili rahiplerin, cübbeli ırz düşmanı namussuzların sizi nasıl kullandıklarını, masallarla nasıl uyutup mallarınızı yediklerini görün. _Ah! Sevgilim. Erdemli kadınlardan nefret ederim ben. Cici bir kız yalnızca skişmekle ilgilenmelidir. Küçük sürtük nasıl da boşalıyor! Anüsü
( Arapların kurguları )
_Hz. Muhammed, peygamberlik nöbeti beklerken örtünürdü çünkü bu sırada ateş nöbetlerine tutulur, üşür, titrer ve kusardı. (Modern tıp buna temporal lob epilepsisi - peygamber hastalığı diyor.) _Ben ondan duydum. O da babasından, babası da arkadaşından, arkadaşı da bir yolcudan duymuş. _Uzzaoğullarında peygamberlik görevi babadan oğullara geçer.
Reklam
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
_Önce "Hiç" vardı. "Hiçlik" ile "Hiç bir şey" aynı şeyler değildir. "Hiç bir şey" bir şeyin olmaması, orada bulunmaması anlamına gelebilir. Ama, "Hiçlik" bir şeyin orada bulunmaması anlamına gelmiyor. "Hiçlik" en başlangıcı temsil eden, somutlanamaz, soyutlanamaz olan her şeyin
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir. _Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
_Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşim cinsinden düşünmelisiniz. _3, 6 ve 9 sayılarının azametini bilseydiniz evrenin anahtarını elde edebilirdiniz. _Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi, bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi. _Evren enerjiyle doludur. Nesiller sonra makinelerimiz, evrendeki herhangi bir noktadan
Reklam
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
KALELERİ ANLAMA
Bu bölümü 2. Korintliler 10:1-6 ayetleriyle birlikte okumak yararlı olacaktır. "Sizinle birlikteyken ürkek, ama aranızda değilken yiğit kesilen ben Pavlus, Mesih'teki alçakgönüllülük ve yumuşaklıkla size rica ediyor, yalvarıyorum: Yanınıza geldiğim zaman, bizi olağan insanlar gibi yaşayanlardan sayan bazılarına karşı güvenle takınmak
LİBERALİZM, YÖNETİM VE DEMOKRASİ
Liberal Devlet Liberaller, dengeli ve hoşgörülü bir toplumun, bireylerin ve gönüllü kuruluşların özgür eylemlerinin bir sonucu olarak doğal bir hâlde ortaya çıkacağına inanmazlar. İşte bu noktada liberaller, hem hukuku hem de yönetimi gereksiz gören anarşistlerle fikir ayrılığına düşerler. Liberaller her zaman, özgür bireylerin çıkarlarına
İNSANIN TANRI'YA YABANCILAŞMASI
Tanrı’ya yabancılaşma Tanrı’yı tanıyamaz duruma gelmektir. Yaratılıştan beri insan Tanrı’nın verdiği özgür iradeyi kullanarak kendi yolunu çizmeye eğilimli; her ruhsal ve fiziksel ihtiyacını karşılayacak yeterliliğe sahip Rab ile yaşamayı seçmek yerine, ne yazık ki sahte tanrıların, boş inançların ya da maddeciliğin ardından gitmeye rağbet
Reklam
HİTLER NASIL ÖLDÜ?
Sığınağın içindeki Adolf Hitler, sonuna kadar ümidini yitirmemiştir. O, Alman zaferine inanmaya devam ederken, Ruslar Berlin’i çepeçevre kuşatıyorlardı. Sovyet askerleri başkentin dörtte üçünü işgal ettikleri anlarda, Hitler hâlâ Wenck’i imdada çağırıyordu. Wenck gelecek, düşmanı kendi ülkesine kadar kovalayacaktı. Ortada yalnız Adolf Hitler’in
B
bâb: (a.i.c. ebvâb) 1. kapı. bâbûne, bâbûnec: (f.i.) papatya. bâd-i hazân: sonbahar rüzgârı. bâd-i hevâ: bedava. bâde: (f.i.) 1. şarap; içki. (bkz: bâd). 2. meç. aşk, Allah sevgisi. 3. halk hikâyelerinde Hızır'ın kahramanlara ve bâzı saz şâirlerine rüyalarında sunduğu içki. bâh: (a.i.) şehvet. bahâ: (a.i.) 1. güzellik, zariflik. 2. parıltı.
2.    Savaşın kurallarını koymak (Cenevre Sözleşmesi). 3.    Yıllarca üniversitede okuduktan sonra işsiz kalmak. 4.    Her gün dokuzdan beşe hiç zevk almadığın bir işte çalışıp otuz yıl sonra emekli olmak. 5.    Emekli olduktan sonra artık hayattan zevk alacak gücünün kalmadığını keşfetmek, birkaç yıl sonra da sıkıntıdan ölüp gitmek. 6.
Oğlanın her şey hakkında bir fikri vardı, Guylain'in uzun zamandır karşı çıkmayı bıraktığı son derece kalıplaşmış fikirler. Bir ara, konuşarak, ona her şeyin bu kadar basit olmadığını, akla kara arasında en açık griden en koyusuna kadar bir nüans palet var olduğunu açıklamaya kalkışmıştı. Nafileydi. Guylain sonunda, Brunner'in iflah olmaz bir hıyar olduğu fikrini kafasına yerleştirmişti. İflah olmaz ve tehlikeli. Lucien Brunner, karşınızda eğilip bükülürken sizi kesinlikle umursamamaya dayanan o sanata tamamıyla hakimdi.
128 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.