Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Onun anlattıklan bambaşkaydı sanki. Helena'nın öyküsünde Theseus ile Peirithoos onun olaganüstü güzelligi ka r şısında dehşete düşmüş, ona her baktıklarında baygınlık geçirdiklerinden dizinin dibine so­ kulmaya bile cesa r et edemeyip küstahlıklan için onlan ba­ ğışlasın diye yalvar yakar olmuşlardı. Helena'nın en çok sevdiği bölümse, Atina savaşında ölen erkeklerin sayısıydı: on l arın ölmelerinden kendine pay çıka n rdı. Herkesin ona övg ü ler düzmesi, önüne armağanlar yayması, üstün sıf a t­ la r yakıştı r ması başını döndürmüştü ne yazık ki.
Irak ve Suriye'yi inşa etmek için uğraşanlar, bazıları binlerce yıllık geçmişe dayanan gerçek tarihi, coğrafi ve kültürel mirasları kullandılar. Saddam Hüseyin, Abbasi halifeliğinin ve Babil İmparatorluğu'nun miraslarını kullandı, hatta en gözde zırhlı birliklerinden birinin adını Hammurabi Birliği koymuştu, ama bu Irak ulusunu eski bir topluluk yapmaya yetmiyordu. Dolabımda iki yıldır duran un, yağ ve şekeri kullanarak pasta yapmam, pastanın da iki yıllık olduğu anlamına gelmez. Geçtiğimiz on yıllarda ulusal topluluklar giderek birbirini tanımayan ama aynı tüketim alışkanlıkları ve ilgilerine sahip, bu yüzden kendilerini aynı topluluğun üyesi olarak hisseden ve tanımlayan tüketici topluluk- ları tarafından kuşatılıyor. Bu durum kulağa garip geliyor ama etrafımız böyle örneklerle dolu. Örneğin Madonna hayranları bir tüketici kabilesidir. Kendilerini büyük ölçüde Madonna konserlerinin biletleri, CD'ler, posterler, tişörtler, cep telefonu zil melodileri satın alarak tanımlarlar, yani alışverişle. Beşiktaş taraftarları, vejetaryenler ve çevreciler de bu duruma verilebilecek örneklerdir. Onlar da her şeyden önce tükettikleri şeyle tanımlanırlar, kimliklerinin temeli budur. Alman bir vejetaryen, et yiyen bir Almandansa Fransız bir vejetaryenle evlenmeyi tercih edebilir.
Sayfa 359Kitabı okudu
Reklam
Merv, evvelce Horasan ülkesinin merkezi imiş. Mervli'ler pek cimri insanlardır. (Hemâme) şöyle der: Her şehirde horoz, tavukları bulduğu gıdaya çağırır, yalnız Merv'de çağırmaz. Şu fıkra da hoştur: Birkaç Mervli yola çıktığı zaman kendi yiyeceğini alır, bir kenara çekilirmiş. Şayet et pişirecek olurlarsa aralarında müsavi surette para toplarlar, yine müsavi surette aldıkları eti parçalara ayırırlarmış, sonra herkes kendi etini bir ipe bağlar, tencereye koyarmış, etler pişince iplerle tencereden çıkarılır, etin suyu da hak geçirmeksizin bardak hardak taksim olunurmuş unutmayalım ki herkes ipin ucunu sıkı sıkı tutarmış.
Sayfa 540 - Milli Eğitim Yayınları 1952 BaskısıKitabı okudu
Allah'ım nasip et...
Erhamü'r-râhimîn Mevlâ, güneş, oruçlu kullarını bunaltmasın diye havayı bulutlarla gölgelemiş; güneş Batı tarafından Kâbe'nin o güzelim kadifemsi siyah örtüsünü aydınlatıp altın yazılarını pırıldatıyor. Aşağısı tıklım tıklım dolu, bir âşık-ı sâdıklar girdabı, Beytullah'ınetrafında ihtişamla dönmekte. Elde tesbihler, dilde zikirler, dualar, Kur'ân-ı Kerîm'ler...
Ben, Boston Üniversitesi İş Yönetimi Okulu'na kaydolmadan önce CIA, ajan Roosevelt sorununa bir çözüm bulmuştu bile. ABD istihbarat örgütleri (NSA'nın da katılımıyla) muhtemel ET leri belirleyecek, çokulusłu şirketler de bunları işe alacaktı. ET'ler hiçbir zaman hükümet bordrolarına girmeyecek, maaşlarını özel sektörden alacaktı. Sonuç olarak kirli işleri (ortaya çıkarsa) hükümet politikası yerine kurumsal ihtirasa bağlanacaktı. Üstelik onları tutan şirketler, maaşları her ne kadar hükümet mercileri ve onların çokuluslu bankacılık muadilleri tarafından (vatandaşın vergileriyle) ödeniyor olsa da, marka, uluslararası ticaret ve Bilginin Serbest Dolaşımı yasaları dahil bir sürü yasal girişim sayesinde meclis gözetimine ve kamu incelemesine de girmeyecekti.
Sayfa 49 - April yayıneviKitabı okuyor
Türkiye'de alışılmışın aksine çok hızlı ilerliyordu dava. Mahkeme Başkanı, önceki duruşma talep edilen ve gelen belgeleri okudu. Porno CD'ler hakkındaki bilirkişi raporu mahkemeye ulaşmıştı. Veri Inceleme Uzman Polis Memuru Murat Konca tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda telefonlar, Harddisk, hafıza kartının incelenmesinde "hile kullanarak organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçu" ile ilgili olarak herhangi bir veriye rastlanılmadığı yazıyordu. Bilirkişi Muhittin Korkmaz tarafından düzenlenen 26.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda ise 7 ve 8 numaralı DVD'lerde 13 adet film bulunduğu anlatıldı. Bir filmde hayvan pornosu vardı. 6 film ise çocuk pornosuydu. Ayrıca 3 porno film bulunuyordu. Bilirkişi ayrıca sanık tarafından cep telefonuyla kaydedildiği düşünülen ancak yüzü görünmediği için kanıtlanamayacak bir cinsel ilişki görüntüsünün CD'lerde bulunduğunu belirtti. Raporda şöyle denildi: "FATİHHHHH003 001 isimli filmin 'Oh işte öyle tavaf et' dediğinden dolayı muhtemelen davalı tarafından cep telefonu ile çekildiği, filmi çeken şahsın yüzünün görünmediği, çekimin çok kötü olması nedeniyle de diğer şahsın erkek mi kadın mı belli olmadığı…"
Sayfa 146 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ABD'nin üçüncü en büyük petrol sağlayıcısı Venezuela'da yeni seçilen halkçı başkan Hugo Chavez, ABD emperyalizmi olarak nitelendirdiği şeye karşı güçlü bir biçimde cephe almıştı ve ABD'yi petrol satışını kesmekle tehdit ediyordu. ET'ler Irak ve Venezuela'da çuvallamış ama Ekvador'da başarılı olmuştu; o ülkeyi artık sonuna kadar sağabilirdik.
Sayfa 21 - April YayıncılıkKitabı okudu
Muhtemelen hem dedikodu hem de "nehrin kenarında aslan var" teorisi geçerlidir. Dilimizin gerçekten özgün olan tarafıysa, insanlar ve aslanlar hakkında bilgi paylaşımına olanak sağlamasından çok, var olmayan şey- ler hakkındaki bilginin aktarılmasını sağlamaktır. Bildiğimiz kadarıyla sadece Sapiens hiç görmediği, dokunmadığı veya koklamadığı varlıklar hakkında konuşabiliyor. Efsaneler, mitler, tanrılar ve dinler ilk kez Bilişsel Devrim sayesinde ortaya çıktı. Daha önce pek çok hayvan ve insan türü "Dikkat et! Bir aslan!" diye uyarı gönderebiliyordu, ama Bilişsel Devrim sayesinde, Homo sapiens "aslan kabilemizin koruyucu ruhudur" deme becerisini kazandı. Kurgular hakkında konuşabilme becerisi, Sapiens dilinin en özgün yanıdır
"Seni ulaşamayacağım bir yerde tutmanın en iyi yolunun ne olduğunu düşünüp duruyordum. Eğer senden kaçarsam, seni savunmasız bir halde bırakırım. Eğer seninle kalırsam..." Devam edemedi. "Sanki kıyamet günü gelmiş gibi görünüyorsun. Bu gerçekten o kadar tehlikeli mi?" Bowen onu rahatlatacağına, başını onaylarcasına salladı. "Evet. Kontrolümü kaybederim ve güç bakımından aramızda çok ama çok büyük bir fark var. Sana sahip olmak için serbest kalırsam, seni ikiye ayırırım." Mari yutkundu. "Tam olarak neye dönüşüyorsun, MacRieve? Tarif et." "Lykae'ler bunu saorachadh ainmhidh bho a cliabhan, yani canavarın kafesinden çıkmasına izin vermek, olarak tanımlarlar.
Sayfa 276
Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada ve âhirette velîm (sahibim, gerçek dostum) sensin! Benim canımı müslüman olarak al ve beni sâlih (mü’min)ler arasına dâhil et.
Sayfa 246 - Yusuf Sûresi, 101. Ayet
Reklam
Bak ki neler söylemiş Fahr-i Kainat : "Ben hiçbir şey değilken beni yaratan Rabbim! Bütün hamd ler Sanadır! Allah'ım, dünyanın zorluklarına karşı bana yardım et, zamanın kötülüklerine ve gecelerin musibetlerine karşı bana yardımcı ol! Ailemi gözet! Bana rızık olarak verdigin şeyleri bereketli kıl! Beni kendine bağlı kıl! İyi ahlak üzre, beni dosdoğru kıl... Beni insanların insafına bırakma. Beni kendine sevdir ey güçsüzlerin Rabbi ! Sen benim Rabbimsin. Senin göklerle yeri aydınlatan yüce zatına sığınıyorum! O zatın ki karanlıklar kendisiyle aydınlanmış, öncekilerle sonrakilerin işi onun sayesinde düzelmiştir. Beni gazabına maruz bırakma. Öfkeni üzerime indirme. Nimetinin kaybolmasından, azabının üzerime gelmesinden, afiyetinin üzerimden silinmesinden, bütün gazaplarından Sana sığınırım. Yakarışlarım Sanadır. Bana yapabileceklerimin en hayırlısını yapabilme gücü ver. Güç ve kuvvet ancak Sendendir!
Sayfa 136Kitabı okudu
Biri ınsan ruhunun Tanrının kendi özünün, öbürü de büyük bütünün bir parçası olduğunu; bir üçüncüsü ilksiz olarak yaratılmış; bir dördüncüsü yaratılmış değil. yapılmış olduğunu söyler; baş­ kalan da Tanrının onlara gerektikçe biçim ver­ diğini, çiftleşme anında geldiklerini temin ederler. Biri: ..Sperma hayvancıklannda yerleşir'' diye
...Sözden gelir...
Ey sözlerin aslın bilen gel de bu söz nerden gelir Söz aslını anlamayan sanır bu söz benden gelir Söz kılar kaygu(lu)yu şad söz kılar biliş(ler)i yad Eğer horluk eğer izzet her kişiye sözden gelir Söz karadan aktan değil yazıp okumaktan değil Bu yürüyen halktan değil hâlık âvâzından gelir Ne elif okudum ne cim varlığındandır kelecim Bilmeye yüz bin müneccim tâliim n'ıldızdan gelir Şu'le bize Ay'dan değil aşk eri bu soydan değil Rızkımsa bu evden değil deryâ-yı ummandan gelir Biz bir behâne arada ayrık de elden ne gele Hak çün emir eyler cana (bu) keleci ondan gelir Yunus bir derd ile âh et kahr evinde n'eyler rahat Bu derde derman kefâret bir âh ile süzdan gelir
Sayfa 283
"Erkek olmak ve kadın olmak cinsiyetten ibaret değil ki, bu bahisteki sırri iyi bellemek gerekir. Nefis müennestir (di- Müennes nefsi islah edemeyen kişi ister erkek olsun ister kadin olsun (dişi) nefsin e elindedir. Kadınların bir akılla dokuz nefsi güttüğü ama erkeklerin dokuz akılla bir nefsin hakkından gelemediği malumdur. Asıl şaşılacak
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
312 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.