İnceleme
Kreutzer Sonat, adını Beethoven'ın sonatını kemancı Kreutzer'e adadığı besteden alır.
Tolstoy, evliliğe, aşka dair toplum ve bireyin düşüncelerini trende başlayan roman karakterleri arasında tartışılan diyalogla anlatır. Sonrasında ana karakter Pozdnışev'in evlilik hikâyesini uzun bir solukta okuruz.
Evliliğin sevgiden yoksun, alışılagelmiş bir kültür gibi icra edilmesi yaraların sebebi olarak gösterilebilir. 
Lev Tolstoy'un ise yaraya parmak bastığı birçok nokta var. (Bazı) erkeklerin kadınlara olan bakış açısının hiç değişmemiş olması yıllardır süregelen bir veba. Bunun etkilerini ve sonuçlarını birçok örnekle görebiliyoruz iletişim araçlarında. Toplumun, arkadaş ortamının düşünce yapısı, bir insanın hayatını birleştireceği kişiyle olan yaşamına atılmış tohumlardır. Kitapta bu durumun kişiyi de karakterini de değiştirdiğine şahit oluyoruz. Pozdnışev de toplumun kıskacından kaçamamış bir karakter. Bunda kendisinin de rolü var elbette. Bir hamura şekil verir gibi değişen, kötüye giden, bu düzenin müsebbibi yine biz, insanların olması ne kadar da trajikomik. Keşke kurban ettiklerimiz kendi hırsımız, öfkemiz, kibrimiz ve yanlış anlamalarımızdan ibaret olsaydı.
Kitabı severek okudum! Hepimize ayna tutacak bir eser.
