Müslüman genç kız evliliğini takva temeli üzerine bina ettiği gibi, evlilik hayatının devamını da lüks ve israftan kaçınarak kocasına yük olmadan, kocası zengin bile olsa sade ve mütevazî bir yaşam tarzını seçmesi gerekir.
UÇURUM
İkili ilişkilerin “isteseydi yapardı” farkındalığı ayrı yoruyor insanı nokta yalanla dolanla süren her ilişki, yok olmaya mahkûmdur. İnsan böyle süreçlerde yorulmaktan bile yorulur. Bu saatten sonra yapmanız gereken, kendinize iyi davranmak ve gerçekleri kılçıksız masaya yatırmak. Artık daha fazla kimsenin yolunu gözlemeyi nokta ne yazık
"Benim narin narin yârim
Suya düştü hayalim
Ne olacak şimdi halim?
Benim narin narin yârim .."
"- Haklı direnişimde başarısız oldum.
- Sorun sende değil eğitmenin fazlasıyla çetin ceviz."
Bana herkes her şeyini anlattı ... Anlayacağımı düşünüyorlardı. Anlıyorum gerçekten de ... Ama bak, yolun sonuna doğru haklı çıktı Dostoyevski. 'Her şeyi fazlasıyla anlamak hastalıktır,' demiş ya... Ben de hastalandım işte.
tabii annemin aile içindeki konumunun ne kadar yıpratıcı ve tüketici olduğu hiç akıldan çıkarılmamalı. dükkânda, ev işlerinde kendini harap etti, ailedeki tüm hastalıkları iki kat fazlasıyla çekti, ama tüm bunları taçlandıran, seninle bizler arasında kalan konumu yüzünden çektikleridir. ona karşı daima sevgi ve saygı doluydun, ama bu konuda onu sakınmaktan sen de bizler kadar uzaktın. ona acımasızca yüklendik, sen kendi tarafından, biz kendi tarafımızdan. bu bir rahatlamaydı, kimse kötü bir şey düşünmüyordu, herkes kavgayı düşünüyordu, senin bizimle, bizim seninle sürdürdüğümüz kavgayı, ve öfkemizi annemden çıkarıyorduk. ayrıca senin —tabii kendi açından tamamen masum bir biçimde— annemi bizim yüzümüzden üzmen, çocuk eğitimine de olumlu bir katkı değildi. hatta bu bizim ona karşı başka koşullar altında haklı görülemeyecek davranışımızı bile meşrulaştırıyordu. senin yüzünden bizden ve bizim yüzümüzden senden neler çekti; bizi şımarttığı için —bazen bu "şımartma" senin düzenine karşı yalnızca sessiz, bilinçdışı bir gösteri olarak kalmış olsa bile— senin haklı olduğun durumları hiç hesaba katmadan söylüyorum. onun hepimize karşı duyduğu sevgi ve bu sevginin mutluluğundan aldığı dayanma gücü olmasaydı, tüm bunları kaldıramazdı tabii.
"Öteden beri yapılan yanlışlık nedir bizim toplumumuzda? Ne kadar zeki çocuk varsa başka alanlara yönlendirmek, ne kadar artık yapacak başka bir şeyi olmayan çocuk varsa onları da dini alanlara yönlendirmek.…. Çocukların en zekilerini, mühendis, doktor, hukukçu yapmaya çalışmak zekâ itibari ile en altta olanları ise İslâmî ilimlere yönlendirmek..."
"Anlıyorum gerçekten de... "Kütüphaneyi gösterdi, "Ama bak, yolun sonuna doğru haklı çıktı Dostoyevski. 'Her şeyi fazlasıyla anlamak hastalıktır,' demiş ya... Ben de hastalandım işte.'"
Sayfa 128 - Yolun Sonuna Doğru Haklı Çıktı DostoyevskiKitabı okudu
İnsan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir.