Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tehlikeli Oyunlar bir "olmama" romanıdır; gecekondu bir "yaşamama" mekanıdır dersek yanılmış olmayız: "Dünyada çok yalan var albayım! Dünyaya katılmaya devam edersek bu yalanlardan kurtulamayız.
Sayfa 69 - KetebeKitabı okudu
''Saçmalama Hikmet: Gecekondu değil, üç katlı ahşap bir ev.''
Reklam
NE BU RAHATLIK?..
- "Ya sen, kendini bir kadına verme istidadında bile olamayan; kendini verme hummasına yabancılığın, hayatın kabuğunda yaşamandan, eşya ve hâdiseleri zaptedememenden, mahkûmluğundan, cemiyetin gecekondu bölgesinde yaşamandan belli iken, nasıl imân dâvasından bahsedebiliyor, nasıl rahat oluyorsun?"
Sayfa 96 - 5.Levha, Bir Adam Yaratmak, -Hayat-Sanat-Ölüm- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Zengin bebesi seni, gecekondu çiğ çiğ yer seni
"Bu yine kendini tutamadı. Ankara'dayız kardeşim. Ankara'ya deplasmana gelmişiz herhalde laf söyleyecekler. Sen gidip de on tane adamın içine nasıl dalarsın? Hangi akıl, hangi mantıkla?"
Bazı insanların karakteri gecekondu odasına açılan saray koridoru gibidir.
Gecekondu değil, üç katlı ahşap bir ev. Bana, saçmalama diyemezsiniz albayım; emekliye ayrıldığınızdan beri kaç yıl geçti, karşınızda emireriniz yok. (Canım, albayla tartışarak meseleyi neden dağıtıyorsun? Bir düşünce üzerinde yoğunlaşmasını hiç öğrenmeyecek misin? Hayır.) Ben senin albayın olacaktım da Hikmet, dünyanın kaç bucak olduğunu görecektin. Nerede kalmıştık albayım? Evet, başlangıç iyi olmamıştı albayım: ne evlenirken, ne de bu eve gelirken. İnsan, birbirine benzeyen bütün yaşantılarını kesintisiz sürdürmeli albayım; çok uzun süre boyunca, hayatının bütün içkilerini içmeli mesela.) Evet albayım, ben birkaç gün sonra evlenecektim; bunu kimse bilmiyordu icki sofrasında. Kimseve sövlemeve cesaret edemedim
Reklam
Geniş caddede yürüyorum. Yürümüyorum, kaçıyorum caddede. Size yabancıyım baylar! Siz bir toprak ağasının yüzündeki sömüren gülümseme, parmağındaki altın yüzük olmayı seçtiniz. Ben bir Kürt kızının gözyaşları olmayı seçiyorum. Hiroşimalı bir kızın elleri olmayı seçiyorum. Yürüyorum caddede. Yürümüyorum, kaçıyorum caddede. Cesaretsiz bakışlarıyla ara sokaklarda geziyor, gecekondu insanları, birbirinden merhamet dileniyor yığınlar, insanlar geçiyor yanımdan. Umudu ceketimin üst cebinde, en fiyakalı yerinde taşıyorum. Kimse fark etmiyor. Bir fahişe kadar umarsız bazıları. Bazıları göğüslerini saklamak için kambura dönen ergen kızlar kadar utanç dolu. Susuyorlar. Gizli ve kirli bir uzlaşma bu. Herkes ellerini temizlemeye çalışıyor masumiyet yalanı için. Bir cesedin katilleri olduklarını gizliyorlar. Kente sinen iğrenç kokuyu duymazlıktan geliyorlar. Leş kokusu üzerlerine sinmiş.
Bilge, vazo ve çiçekler ‘’ bu çiçekleri sevdiğimi nereden bildin?” “Bilmem. Çiçek seversin diye düşündüm sadece ve bana kızmışsan seni yatıştırır diye ümit ettim.” “Nereden kızacakmışım sana ,?” “Birden kayboldum diye. Belki de hiç aklıma gelmedi.” Biraz ileri gitmiyormuyuz ? “Nerede oturuyorsun şimdi hikmet ?” “Söyledim ya: Gecekonduda.?” “İnanmam.” “Onun gibi bir yer. Gecekondu kıtasına, dar bir kara parçasıyla bağlıyım.” “Nasıl yaşıyorsun? Ne yapıyorsun ?” “Pek yaşıyorum sayılmaz. ‘Yaşamak’ sözüyle sözüyle ‘geçinmek’ ya da ‘çalışmak’ gibi uzak meseleleri soruyorsan cevabı kolay: çalışmıyorum ve ufak bir gelirle yaşıyorum. Babamdan kalan iki parça şeyi sattım. Öyle derler ya. Gerçekten iki parçaydı. Çalışkan bir arkadaşım da bu parayı ‘çalıştırıyor’ para, sabahtan akşama kadar koşup duruyor ve ben gecekonduda, aynı süre içinde sırtüstü yatarak kadınlara çiçek almayı hayal ediyorum.”
Sayfa 1380 - Bilge,çiçek,kirli palto,otobüs,GrcekonduKitabı okuyor
Ahh albayım okudukca duygulandim valla
İhtiyar bir adam. Emekli bir albay. Hüsamettin Bey. Tarihe meraklı. Hikmet’i seviyor.Tarih ve trajedi-facia- ile ilgili. Sonunu o yazıyor Hikmet’in… Olay, Hikmet’in gecekondu mahallesine gelmesiyle başlıyor. Hüsamettin Bey’le tanışıyor.
Şirket babamındı. Şirkete Miray'ı almak iştemezse almazdı. Ama bu, bambaşka bir şeydi. Miray'a zorla imza attiracak hali yoktu ya! "Zorlayamazsın," dedim, düşüncemi basitçe dillendirerek. Tembelce gülümsedi. Elbette zorlayabilirim, dediğini duyar gibiydim. "Ben yalnızca Miray'in iyiliğini düşünüyorum," dedi. "Şirketteki hissesi çok küçük... Iyi bir evlilik yapmazsa hayat onun için çok zor olacak. Ne yapmak istiyorsun, kızım? Bir gecekondu mahallesinde yaşamak mı? Üstelik sözümü dinlemezsen,o küçük payını bile kaybedebilirsin."Ahmet Zedavengidar böyle bir adamdı işte. Sizin için büyük bir yıkım olacak şeyleri böyle kolayca dillendirir, gününūzü, hatta hayatinızı mahvederdi.
Reklam
Kent planlama projeleri, toplumu yeniden canlandıracak idealist projeleri olacakları yerde mal-mülk sahibi kişilerin çıkar ve emellerini gözeten eylem planları ve yoksulların gitgide artan marjinalleşmelerinin bir aracı haline geldi.
Alan Gilbert ve Peter Ward
Su katılmamış kapitalizm yüzüne bakılmayacak kadar kötü bir şeyse, zenginler lehine hareket eden yoz bir devlet ondan daha kötüdür. Böyle durumlarda sitemi ıslah etmeye çalışmak bile kâr etmez .
Tuz değil kezzap döktün yarama abla...
Şartlar bütünlüğe zorlar; insan rahatlık için bir bütün olmak zorunda. İyi bir vatandaş akşam kapıyı açtığında, bankacı, golfcu, koca, baba olmak zorunda; çölde dolaşan bir bedevi, göğe bakan bir sufi, San Francisco'nun gecekondu mahallelerinde bir zampara, bir ihtilale öncülük eden bir asker, şüphe ve yalnızlıktan ağlayan bir parya değil. Kapısını açtığında, elleriyle saçlarını düzeltmeli ve şemsiyesini şemsiyeliğe koymalı herkes gibi.
Sayfa 184Kitabı okudu
Ben O Değilim
sevgili deli kardeşlerim! maalesef, ben o değilim. ama umudunuzu kaybetmeyin. çünkü bi' gün o gelecek, sefil ruhlarımızın karanlığına bir güneş gibi doğacak. evet gelecek! belki karlı bir gecenin ortasında, ya da serin bir ilkbahar sabahının ilk ışıklarında o gelecek! önce inkar edecekler, onu yalnızca gerçek aşıklar tanıyacak. binlerce, on binlerce aşık onun gelişiyle yeniden, bir kez daha aşka düşecek. geceleri evine ekmek götürmek için yol kenarında bekleyen hayat kadınlarını o kurtaracak. ganyan bayilerinde bir umuda, bir hayale aldanmış umutsuzlara o umut olacak! her gün aynı ruhsuz hayatı yaşayan insanlara bir tane hayatları olduğunu o hatırlatacak! işte o, bize yeniden aşkı öğretecek! aşkı bize yeniden öğretecek! işte o gün, gecekondu mahallelerinin çamurlu sokaklarında misket oynayan çocuklar kafalarını kaldırıp gökyüzüne baktığında bambaşka bir aydınlık görecekler! akıllılar, akıllılar... işte o gün akıllılar delirecek! gerçek deliler itibar görecek! haklıyla haksız o gelince anlaşılacak! bekleyin, onun gelişini bekleyin! işte o gün siz ve ben yeniden buluşacağız. işte o zaman, siz beni takip edin. hayır, ben o değilim. hayır, ben o değilim. ama sizi o'na ancak ben götürebilirim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.