Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öcüüü! Hah ha!
Bazı korku tüccarları da bundan faydalanmaya çalışıyor­lar: Modernleşmezseniz böyle olursunuz diyorlar çamurlu kaldırım, dolmuşta arabesk, kaçak elektrik, kirli sakallı işsiz adamlar ve yalınayak çocuklar... Öcüüü! Sosyoeko­nomik sebepleri olan bu durumu İslam'la özdeşleştirme­ye çalışıyorlar. İslam'la ne alâkası var kardeşim? Müslü­man, bir kere okumuş adamdır, temiz adamdır! (İslam'ın ilk iki emri: 'oku' ve 'temizlen'.) Tek suçumuz şu: senin 'modernleşmek' dediğin şeye ben 'batılılaşmak' diyorum ve ayak diriyorum. Bu yüzden, ben yobaz oluyorum, sen uygar oluyorsun. Beni bu medeniyetsiz adamlarla bir tut­ma, rica ederim. Böyle yaparsan, bu yoz gecekondu kül­tünün de modernizmin marifeti olduğunu söylerim, apı­şır kalırsın. Bu sınıfsal farklılığı da sen ürettin, bilmiyor mu­yuz sanıyorsun. Kendini modern olarak tanımlayabilmen için, birilerinin azgelişmiş kalması şarttı zaten. Kendini 'öteki'ne göre tanımlamak zorunda olduğun için; çağdaşlaşmanın getirilerinden yararlanamamış bir güruha zaten ih­tiyacın vardı. Yani cumhuriyetin ilk yıllarında CHP'ye yanaşıp da memur olamamış, köşeyi dönmesini sağlayacak bir iş bulamamış, yani burjuvalaşmamış, fakir kalmış, eği­timsiz, öcü diye gösterebileceğin taşralı bir gecekondu sı­nıfı ürettin. Kim bunlar? Bir iki kuşak önce geleneksel ens­trümanları bırakmış; fakat modern kostümleri de üzerle­rine tam uyduramamış ara dönem ucubeleri. Kentlileşememiş garipler. Kızdırma beni, çıkartırım ipliğini pazara.
Gecekondu
"Bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum."
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Biz de küçük gecekondu mahallemizden çıkartılıp yıkandığımız zaman, yaşamın getirdiği mutluluk ve güven hissi de bir anlamda yıkanıp giderdi."
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Haziran 2016 Çeviren: Nilgün Miler (PDF)Kitabı okudu
Şöhretlerin gecekondu gibi inşa edildiği bir devir...
Sayfa 151Kitabı okudu
Arif olmayan bir insanın zihni, içi tıka basa eşya dolu bir gecekondu gibiydi.
Sayfa 23
Bir gecekondu da oturuyor kalbim oysa . .
Reklam
Tuz değil kezzap döktün yarama abla...
Şartlar bütünlüğe zorlar; insan rahatlık için bir bütün olmak zorunda. İyi bir vatandaş akşam kapıyı açtığında, bankacı, golfcu, koca, baba olmak zorunda; çölde dolaşan bir bedevi, göğe bakan bir sufi, San Francisco'nun gecekondu mahallelerinde bir zampara, bir ihtilale öncülük eden bir asker, şüphe ve yalnızlıktan ağlayan bir parya değil. Kapısını açtığında, elleriyle saçlarını düzeltmeli ve şemsiyesini şemsiyeliğe koymalı herkes gibi.
Sayfa 184Kitabı okudu
Bizden bir şey olmaz...:((
Derme çatma özel okullar. Gecekondu üniversiteleri. Gecekondu okulları. Eğitim başını almış gidiyor. Her yer pür karanlık. Politikacısı eyyamcı. İler tutar yanları yok. Türkiyede oturan burjuvalar bu koskoca memleketi perişan etmişler.
Sayfa 65 - Öğretmenler, 19.12.1967Kitabı okudu
İçerideki yabancılar: Bodrumdaki kadınlar
Kapıcılar Türkiye'deki orta ve üst-orta sınıftan ve kentli nüfusun düzenli ve rahat bir yaşam sürdürmesini sağlar. Kapıcılar modern kentin ev içi alanında kırsal kökenli "içerideki yabancılar" olarak yer alırlar ve böylece modem nüfus ile modernleşen nüfus arasındaki bağlantı noktasını oluştururlar. Onların binaların bodrumunda bulunan daireleri ev içi alandaki konumlarının bir simgesidir. Aynı kapıyı, aynı damı ve aynı mahalleyi paylaşmalarına karşın apartman sakinleri ve kapıcı aileleri birbirlerini klasik üsttekiler alttakiler bağlamında anlarlar. Bu karşılaşmaya eşlik eden deneyim katmanları apartmanları, orada oturan her iki türden aile açısından farklı anlamlar içeren benzersiz bağlantı noktalarına dönüştürür. Kapıcılar ve onların aileleri açısından apartman binaları uysallığın, kısıtlanmanın, hapsedilmenin ve acı verici biçimde damgalanmanın yeridir. Ama apartmanlar aynı zamanda onlara, orta sınıf ile girdikleri ilişkiden ve gecekondu semtlerinde oturan öbür kırsal göçmenlerden ayrılmalarından ileri gelen bir itibar ve özerklik duygusu da sunar.
Sayfa 21 - İletişim Yayınları
Oysa, en kaba anlamıyla halk sözcüğü, bozuk düzen, sömürü düzeni, ayrıcalıklı düzen dediğimiz toplumsal rahatsızlıklar yüzünden, bu önemli ve gerekli eğitimi alamamış insan yığınlarını toptan deyimlemek için kullanılmaktadır. Halk tek başına ne işçiliktir ne köylülüktür, ne gecekondu milletidir; belki bunların toplamıdır, belki biraz daha da fazlasıdır ama kesinlikle, iyi beslenmemiş, iyi eğitilmemiş, iyi yaşatılmamış millet kesimidir.
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
Zenginlere iyi yemek Yoksullar için süprüntü Zenginler için bol para Yoksullar için çalışma Zenginler için büyük ev Yoksullara gecekondu Büyük hırsız için ayrıcalık Bir ekmek çalan mapus
Sonbahardan Çizgiler
Güneş altında tutsaklar Geçen sonbahara bakıyorlar Şirin mi şirin gecekondu evleri Samsun asfaltında otomobiller Ne güzeldir yollarda olmak şimdi
Ben, gecekondu da yaşayan ve insanlıktan emekliye ayrılmış bir adamım.
Sayfa 119 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gelen bayan garsonlar adama bakmaktan dolayı servis yapamıyor , geçtiğimiz yollardaki bayan şoförler nezaketle benim sevgilime yol veriyor , sokaklarda gül satan ablalar bana yaklaşıp şu yakışıklı sevgiline bir gül alsana ablacım diyor! Bakın bu ayıptır , günahtır. Adamın yanında , Villaların arasında bir türlü satılmaya ikna olmadığı için kalakalan gecekondu gibiyim.
Gecekondu
"Bazı mahrem durumlar nasıl oluyor da herkesin ağzına düşüyor."
Sayfa 18 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.