Her yer kapalı,her yer karanlıktı.Huzur içinde olan kasabalı bir parça aydınlık,bir parça huzur için her yeri ateşe verebilirlerdi.
Yıllar önce küçük bir köy gibi olan yavaş yavaş gelişen kasabaya ilk önce askeri birlik kurulur sonra hızlı bir betonlaşma başlar.O uğursuz karanlık gecenin sabahında insanlarda gariplikler meydana gelir.Hayvanlarin nedensiz ölümü,insanların vücutlarında ergenlik sivilcesi gibi ortaya çıkan kızarıklık,kısa süre de irinli yara halini alır.Bunun yanında anı davranış ve duygu değişimi ortaya çıkmaya başlar.Bunlarin getirisi anne,baba,eş,çocuk ve akraba demeden öldürme isteği,şiddet ve başa çıkılamaz olaylar zinciri...Esrarlı askeri birliğin varlığı bir yana her an izleniyor hissine kapılmak kaçınılmaz hale gelmişti.Kasabanın sırrının korunması gerektigi gibi hiç kimsenin bilmemesi ve bilenlerinde yaşamaması gerekiyordu.Yoksa ölümün boyutu değişecek ve sır Kasabanın dışına çıkarsa oralara da ulaşacaktı.Her geçen dakika genç yaşına yıllar ekliyor,olgunlaşırken psikolojisi bozulup yapması gerekeni yapan çocuk sadece işine odaklanıyordu.Bu arada sevdiği kızı görmek için yola çıkan Atahan heyecandan ve uzun yol tecrübesizliginden dolayı yanlış yola girer.Artik o yolun dönüşü yoktur.Kader ağlarını yavaş yavaş örüyor kimi Poyracik dan kaçmak için çabalarken Atahan ise Poyracik'daki cehenneme çekiliyordu.
@yazar_leventaslan yine kalemini konuştururken hayal dünyamızı zorlamış hatta gelecek de böyle bir duruma düşer miyiz sorusu ile sorgulatiyor.Olay örgüsü,yazım dilinin akıcılığı ile sizleri kitabın içine hapseden bir hikayeyi okumaya var mısınız?