Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kurban Bayramında kestiğimiz hayvanlara laf atanlar, bizlere cani diyenler, Noel Bayramı dolayı­sıyla hindi kesenlere hiçbir şey demezler. Çünkü onla­ra göre Noel Bayramında hindi kesmek ilericilik, bizim kestiğimiz kurban gericilik(!)
Sayfa 185 - Lopus YayıneviKitabı okudu
Suriye ve Lübnan
Suriye'de hâlen kullanımda olan sözünü ettiğim bu Osmanlı ondan kalma vagonlara yığılıp Suriye içlerine girmek sadece ka- çakçıların değil, bazı turist öğrencilerin ve gençlerin de ilginç bir sporuydu. Bizim nesilden birçok kişi Avrupa şehirlerinden evvel Suriye ve Lübnan gezileriyle dünyaya açılmıştır. Garip bir etkilenme süreci yaşanırdı; kıtlık içindeki Türkiye gençliği Lübnan'ın görgüsüz tüketiciliğini Avrupa uygarlığı olarak de- ğerlendirir, Suriye'nin gelenekselliğini gericilik olarak görür, bazıları da Baas Partisi'nin meydanlardaki afişlerini veya sokak tiyatrosu misali gösterilerini ilericilik ve sosyalizm zannederdi.
Reklam
Mecliste yumruklaşılıyor, fakültede sandalyeler kafalarda parçalanıyor, sokakta gençler birbirini kovalıyor. Milletini gerçekten seven bir insanın, böyle bir manzara ile karşılaştıktan sonra yüreğinin yanmaması, yaşadığına kahretmemesi mümkün değildir. Bir tarafın haklı, diğer tarafın tamamen haksız olması bile fazla bir değer taşımaz. Bir memleketin insanları, hele gençleri birbirlerini sevmek, birbirlerine güvenmek, birbirlerini korumak zorundadırlar. Dövüşmek yalnız bir yerde doğrudur, güzeldir. Hatta kutsaldır: Savaşta, düşmana karşı... İnancıma göre yıllardır dövüşen gençlerin birbirlerini düşman gibi görmeleri için kâfi sebep yoktur. Birkaç defa yazdığım ciheti bir kere daha belirtmek isterim. Komünistlerin, dünyanın her tarafında olduğu gibi vatan haini sayılmaları gerektiğini, memleketlerini Sovyetlere peşkeş çekmek için çalıştıklarını iyi bilenlerdenim. Ama komünist yazarları okuyan, okuduklarının doğruluğuna inanan, komünistleri şurada burada konuşturup alkışlayan, diğer arkadaşlarını gericilik ve faşistlikle suçlayan bütün gençlerin vatan haini olmadığını da gayet iyi bilirim. O talihsiz gençlerin kaderlerindeki aksilik yeterli bir eğitimden geçmemeleri, komünizmin gerçek mânâsını, hele Türkiye bakımından nasıl bir tehlike olduğunu öğrenememeleridir.
339 syf.
9/10 puan verdi
Bəzi kitablar üçün istifadə olunan bir cümlə var: "Məktəblərdə dərs kitabı olaraq oxudulmalıdır." Mən Cemil MERİÇ'in bu möhtəşəm əsəri haqqında bunu deməyəcəm amma, kaş ki Universtetlərdə bu kitab oxudulsa. Gəncliyin həyatına yol verəcək ünsürlər arasında bu dahi fikir və təcrübələrin də qatqısı ola.. Müəllif bu kitapda iç və çöl
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,1bin okunma
Gerçek özgürlüğe ve insancıllığa yol açan ilk adım 'gericilik' kavramına duyulan ürpertici korkunuzu bir kenara atabilmektir.
Sayfa 82
Osmanlı'nın gerilemesinde din dışında çok farklı nedenler vardı.
Eğer dini gericilik nedeni olarak görürsek Farabi'leri, İbn-i Sina'ları, El Kindi'leri, İbn-i Rüşd'leri nasıl değerlendireceğiz?
Pdf, KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
Yeni doğan her fikiri hayata geçirmek için askeri müdahale olmuştur.
Tarihin, bütün düşünürlerce teslim edilen "her hareketi bir aksi hareket takip eder" kanunu, bu üç büyük tarihi harekette de tamamen tezahür etti: Rönesans'a karşı karanlıkçılık (l'obscurantisme), dini reforma karşı Cizvitlik (Le Jésuitisme), ihtilale karşı gericilik (la réaction) hareketleri ortaya çıktı. Zira, her değişim, her inkılap, yerleşik bazı menfaatlere ve fikirlere aykırı ve muhaliftir. Zarar gören müesseseler tabiatiyle kendilerini muhafaza ve müdafaaya uğraşırlar. Lakin bütün bu tarihi çatışmalarda hareket, aksi hareketi yendi ve insanlık mukadder gayesine doğru ilerlemekte devam etti.
Efendiler, bu tür olaylara bundan sonra geniş ölçüde rastlayacağız. Büyük Millet Meclisi'nin toplanmasını ve açılmasını sağlamak için çalıştığımız günlerde bizi en çok uğraştıran, Düzce, Hendek, Gerede gibi Bolu bölgesine bağlı yerlerden başlayıp, Nallıhan, Beypazarı üzerlerinden Ankara'ya yaklaşma eğilimini gösteren gericilik ve başkaldırı dalgaları olmuştur. Ben, bir taraftan bu dalgaların durdurulmasına çalışırken, bir taraftan da Ankara'da toplanmakta olan ve genel durumu henüz gereği gibi kavrayamayan milletvekillerini korkulacak manzaralar karşısında bırakmamak ve bu gibi durumların ortaya çıkmasıyla Meclis'in toplanmayı başaramaması gibi uğursuz olasılıklara imkan vermemek yollarını düşünüyordum. Bunun için, Meclis'in açılmasında pek çok acele ediyordum. Sonunda, gelebilmiş milletvekilleriyle yetinerek, Meclis'in Nisan'ın 23. Cuma günü açılmasına karar verdik. Bu karar üzerine 21 Nisan 1920 tarihinde yayımladığım bildirinin içeriğini, o günün duygularına ve anlayışlarına ne derece uymak zorunda bulunulduğunu gösterir bir belge olması nedeniyle, olduğu gibi bilginize sunmayı uygun görüyorum.
120 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
''Öyle kolay pes etmez küfrü duasından büyük olanlar.'' İktidar sembolleri ve son zamanlarda ülkelerde yaşanan olaylara her gün yine kapsamlı anlatımla ve imgeler ile çevrim öyküleri de ayrıca çok başarılıydı. Kullandığı karanlık ve masalsı dil öykülerine çok yakışıyor. Benim gözümde edebiyat bu şekilde daha bir değerli. Okuyacaksın, düşüneceksin, onu okuyuşunda farklı bir şey daha fark edeceksin. Üzerine yatıp yokmuş gibi davrandığının ne varsa, suratına çarpacak. Sarsılacaksın “ben ne yaşayacaksın” yaşayacaksın. Bir duracaksın “ben, ben, ben” demeye ara vereceksin. Bir bakacaksın başka ne var, ne yok?? Biraz daha bilinçli olmak, algıların biraz daha açılması, kaybolan, kaybedilmeye çalışılan reflekslerimizin, duygularımızın geri gelmesi, uyanışı belki. Mine Söğüt herkesin bildiğini anlatmış. Baskıcı rejim, diktatörlük, gericilik vs. yani bu ülkenin varlığından beri farklı kesimlerin birbirleriyle şeyler şeyler. Hep olumsuzluk hep karamsarlık dile getiriliyor.
Gergedan
GergedanMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20192,781 okunma
Bu anlamda yurtseverlik sol ve doğası gereği enternasyonalisttir. Milliyetçilik ise, etnisiteyi esas alan bir gericilik ve yerelciliktir.
Reklam
Son 30 yıldır liberaller, postmodernist felsefi savrulmanın etkisindeki çevreler ile muhafazakârlar ve dinci gericilik (siyasal İslam) arasında bir suç ortaklığı, tarihsel bir yeni gerici blok oluştu.
Siyasal İslamcı iktidar ve geleneksel gericilik tarafından kurulan ideolojik, siyasal ve entelektüel hegemonyanın gerçekleştirilmesindeki en büyük pay, yukarıda da ifade ettiğim gibi, liberallere ve sol liberallere ait.
Hınç duygusundan doğmuştur Hrıstiyanlık, o özden. Yoksa Tanrısal bir ö z d e n değil sanıldığı gibi, - Bir karşı devinimdir gerçekte, s o y l u değerlerin egemenliğine karşı büyük bir ayaklanmadır. İ k i n c i incelemede v i c d an (Gewissen) psikolojisi var: Sanıldığı gibi “insanın içindeki Tanrı sesi” d e ğ i l , -boşalmayınca dışa doğru gerilere yönelen kan dökme içgüdüsü. İlk kez burada kan dökücülük, kültürün en eski, en gerekimli temellerinden biri olarak çıkarılıyor ışığa. Ü ç ü n c ü inceleme şu sorunun yanıtını veriyor: çilecilik, rahiplik ideali gerçekte kötü mü kötü bir ideal bir bitiriş istemi, bir gericilik [décadance] ideali iken neden böylesine sınırsız bir güç kazanmıştır? Yanıt: Sanıldığı gibi papazların arkasında olduğu için d e ğ i l Tanrı, yalnızca faute de mieux [daha iyisi olmadığından] – Şimdiye değin biricik ideal o olduğu için, yarışanı olmadığı için “İnsan hiçbir şey istememektense hiçliği istemeyi yeğler”…
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.