Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
339 syf.
9/10 puan verdi
Bəzi kitablar üçün istifadə olunan bir cümlə var: "Məktəblərdə dərs kitabı olaraq oxudulmalıdır." Mən Cemil MERİÇ'in bu möhtəşəm əsəri haqqında bunu deməyəcəm amma, kaş ki Universtetlərdə bu kitab oxudulsa. Gəncliyin həyatına yol verəcək ünsürlər arasında bu dahi fikir və təcrübələrin də qatqısı ola.. Müəllif bu kitapda iç və çöl
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821bin okunma
Gerçek özgürlüğe ve insancıllığa yol açan ilk adım 'gericilik' kavramına duyulan ürpertici korkunuzu bir kenara atabilmektir.
Sayfa 82
Reklam
Osmanlı'nın gerilemesinde din dışında çok farklı nedenler vardı.
Eğer dini gericilik nedeni olarak görürsek Farabi'leri, İbn-i Sina'ları, El Kindi'leri, İbn-i Rüşd'leri nasıl değerlendireceğiz?
Pdf, KırmızıkediKitabı okuyor
Yeni doğan her fikiri hayata geçirmek için askeri müdahale olmuştur.
Tarihin, bütün düşünürlerce teslim edilen "her hareketi bir aksi hareket takip eder" kanunu, bu üç büyük tarihi harekette de tamamen tezahür etti: Rönesans'a karşı karanlıkçılık (l'obscurantisme), dini reforma karşı Cizvitlik (Le Jésuitisme), ihtilale karşı gericilik (la réaction) hareketleri ortaya çıktı. Zira, her değişim, her inkılap, yerleşik bazı menfaatlere ve fikirlere aykırı ve muhaliftir. Zarar gören müesseseler tabiatiyle kendilerini muhafaza ve müdafaaya uğraşırlar. Lakin bütün bu tarihi çatışmalarda hareket, aksi hareketi yendi ve insanlık mukadder gayesine doğru ilerlemekte devam etti.
Efendiler, bu tür olaylara bundan sonra geniş ölçüde rastlayacağız. Büyük Millet Meclisi'nin toplanmasını ve açılmasını sağlamak için çalıştığımız günlerde bizi en çok uğraştıran, Düzce, Hendek, Gerede gibi Bolu bölgesine bağlı yerlerden başlayıp, Nallıhan, Beypazarı üzerlerinden Ankara'ya yaklaşma eğilimini gösteren gericilik ve başkaldırı dalgaları olmuştur. Ben, bir taraftan bu dalgaların durdurulmasına çalışırken, bir taraftan da Ankara'da toplanmakta olan ve genel durumu henüz gereği gibi kavrayamayan milletvekillerini korkulacak manzaralar karşısında bırakmamak ve bu gibi durumların ortaya çıkmasıyla Meclis'in toplanmayı başaramaması gibi uğursuz olasılıklara imkan vermemek yollarını düşünüyordum. Bunun için, Meclis'in açılmasında pek çok acele ediyordum. Sonunda, gelebilmiş milletvekilleriyle yetinerek, Meclis'in Nisan'ın 23. Cuma günü açılmasına karar verdik. Bu karar üzerine 21 Nisan 1920 tarihinde yayımladığım bildirinin içeriğini, o günün duygularına ve anlayışlarına ne derece uymak zorunda bulunulduğunu gösterir bir belge olması nedeniyle, olduğu gibi bilginize sunmayı uygun görüyorum.
120 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
''Öyle kolay pes etmez küfrü duasından büyük olanlar.'' İktidar sembolleri ve son zamanlarda ülkelerde yaşanan olaylara her gün yine kapsamlı anlatımla ve imgeler ile çevrim öyküleri de ayrıca çok başarılıydı. Kullandığı karanlık ve masalsı dil öykülerine çok yakışıyor. Benim gözümde edebiyat bu şekilde daha bir değerli. Okuyacaksın, düşüneceksin, onu okuyuşunda farklı bir şey daha fark edeceksin. Üzerine yatıp yokmuş gibi davrandığının ne varsa, suratına çarpacak. Sarsılacaksın “ben ne yaşayacaksın” yaşayacaksın. Bir duracaksın “ben, ben, ben” demeye ara vereceksin. Bir bakacaksın başka ne var, ne yok?? Biraz daha bilinçli olmak, algıların biraz daha açılması, kaybolan, kaybedilmeye çalışılan reflekslerimizin, duygularımızın geri gelmesi, uyanışı belki. Mine Söğüt herkesin bildiğini anlatmış. Baskıcı rejim, diktatörlük, gericilik vs. yani bu ülkenin varlığından beri farklı kesimlerin birbirleriyle şeyler şeyler. Hep olumsuzluk hep karamsarlık dile getiriliyor.
Gergedan
GergedanMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20192,771 okunma
Reklam
Bu anlamda yurtseverlik sol ve doğası gereği enternasyonalisttir. Milliyetçilik ise, etnisiteyi esas alan bir gericilik ve yerelciliktir.
Son 30 yıldır liberaller, postmodernist felsefi savrulmanın etkisindeki çevreler ile muhafazakârlar ve dinci gericilik (siyasal İslam) arasında bir suç ortaklığı, tarihsel bir yeni gerici blok oluştu.
Siyasal İslamcı iktidar ve geleneksel gericilik tarafından kurulan ideolojik, siyasal ve entelektüel hegemonyanın gerçekleştirilmesindeki en büyük pay, yukarıda da ifade ettiğim gibi, liberallere ve sol liberallere ait.
Hınç duygusundan doğmuştur Hrıstiyanlık, o özden. Yoksa Tanrısal bir ö z d e n değil sanıldığı gibi, - Bir karşı devinimdir gerçekte, s o y l u değerlerin egemenliğine karşı büyük bir ayaklanmadır. İ k i n c i incelemede v i c d an (Gewissen) psikolojisi var: Sanıldığı gibi “insanın içindeki Tanrı sesi” d e ğ i l , -boşalmayınca dışa doğru gerilere yönelen kan dökme içgüdüsü. İlk kez burada kan dökücülük, kültürün en eski, en gerekimli temellerinden biri olarak çıkarılıyor ışığa. Ü ç ü n c ü inceleme şu sorunun yanıtını veriyor: çilecilik, rahiplik ideali gerçekte kötü mü kötü bir ideal bir bitiriş istemi, bir gericilik [décadance] ideali iken neden böylesine sınırsız bir güç kazanmıştır? Yanıt: Sanıldığı gibi papazların arkasında olduğu için d e ğ i l Tanrı, yalnızca faute de mieux [daha iyisi olmadığından] – Şimdiye değin biricik ideal o olduğu için, yarışanı olmadığı için “İnsan hiçbir şey istememektense hiçliği istemeyi yeğler”…
Reklam
SILADAN GURBETE MEKTUP
Vurgun vuranındır, soygun soyanın Soyundukça ünü artar bayanın "Başörtüsü gericilik" diyenin Cümlesi baş oldu, haberin var mı?
Sayfa 100Kitabı okudu
Başmüfettiş sakin ve kibar bir üslupla: "Selena Hanım, ülkemize gel- mekle bizi memnun ettiniz, müşerref olduk. Derslere girmeniz bizi daha çok sevindirdi. Lakin baş örtünüz kanunlarımıza aykırı... Anladım ki cevap bekliyor, anlattım: - Türkiye laik, demokratik bir ülke, Amerika gibi. Amerika'da bu kıyafetle derslere girdiğim için burada da girdim... Müfettiş Bey ciddileşti, üslubu değişti: - Selena Hanım laiklik dersi veriyor, konu laiklik değil, gericilik... Son kelime iğne gibi battı: - Ben Amerikalıyım, İngiliz Edebiyat'ı öğretmeniyim, şimdi ben gericiyim, siz ilerici misiniz? Müfettişin kaşları çatıldı: - Niçin başınızı kapatıyorsunuz? - Ben, Müslümanım! - Başını açanlar gavur mu? Kimin gavur, kimin Müslüman olduğu ahirette anlaşılır... Müfettiş Bey beklemediği cevaplarla karşılaşınca, müdüre döndü:
Allah'ü Teâlâ 'nın gösterdiği yoldan gidenler hakkında günümüzdeki cahiliyet mensuplarının ne düşündüğüne bir göz atacak olursak görürüz ki; Onları sapıklıkla itham etmekte ve kendi saflarında bulunanları yani cahiliyetin iğrenç bataklığına gömülenleri doğru yolda kabul etmektedirler. Bunlar, kendini teşhir etmeyen genç kızlarımıza ve çıplaklığa itibar etmeyen yiğitlerimize hor gözle bakarlar. Onların vekâr, iffet ve nezaketlerine irtica, gericilik ve köylülük damgasını vurmak gibi bedbahtlıklara düşerler. Evet cahiliyet mensupları, organize ve propaganda imkânlarının tamamını seferber ederek o güzelim vekâr, iffet ve nezaketi cahiliyet batağının kirli çamurlarına bulamaya çalışırlar. Futbol, film, sinema, televizyon ve saire tutkusu olmayan; dans ve eğlence salonlarına itibar etmeyen gençlerimizi de; Soğuk, içine kapalı, kültürsüz, hayatı anlamaz gibi sözlerle bayağılaştırmaya çalışır, bu yoldan hayatlarını heba etmelerini sağlamak için uğraşırlar. Cahiliyet, aynı cahiliyettir. Ancak şekil ve şartlar yönünden değişmiş olabilir. 6.cilt
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.