Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yok artık...
Felatun - Evet! Pek acayip kızdır. Ama ne yas! Yemek tabaklarına varıncaya kadar siyah aldırdı. Kendisi tiyatroda bile siyahtan başka bir şey giymez. Elinden gelse güneşin ve gökteki yıldızların dahi üzerine siyah bir tül çekecekti. Râkım - Doğrusu ya, şaşılacak şey. Felatun - Kendisini görmek istemez misiniz? Râkım - Müsaade ederseniz niçin istemem. Fakat bu kadar muhabbetiniz olan bir kızı yabancıya ... Felatun - Peh, adam sen de! Hala kaba Türklük ediyorsun be! Alafrangada öyle şeyler var mıdır? Râkım - Ben nasılsa bir türlü alafrangaya kendimi alıştıramadım da.
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okudu
Göklerin kızı,ruhumun tapınağı Güzelliklerin en güzeli Ophelia ... İnanma istersen yıldızların yandığına, Güneşin söndüğüne inanma, Doğrunun ta kendisini yalan bil, Ama seni sevdiğime inan Ophelia. Canım Ophelia,beceriksizim şiir yazmakta, İçimdekini kalıba dökme sanatım yok, Ama çok,her şeyden çok seviyorum seni.
Reklam
Mısır daha önce birçok kral anası, birçok kraliçe görmüştü ama gerçek bir hükümdar olan güneşin kızı Hatşepsut onların hepsinden farklıydı. Ve bu memeli firavun mihver kullandı, erkek kıyafeti giydi, takma sakal taktı ve yirmi yıl boyunca Mısır'a ihtişam ve bolluk yaşattı
Eski yunan ve Roma dinlerinin nesli tükendi onları artık teolojinin değil edebiyatın konusu Yunanlar dünyanın tepsi gibi düz ve dairesel olduğuna kendi ülkelerinin bu dairenin ortasına işgal ettiğine merkezde yer alan noktanınsa ya tanrıların mesken tuttuğu Olympos dağı ya da kehanetleriyle ünlü Delphoi olduğuna inanırlardı Yeryüzünün kuzey
- İsmail Niyazi Bey, Fatih'te oturduğu ev Sanki Yedim Camii'nin yanında olmasına rağmen, yıllar boyunca camiye cemaate gitmez. Bütün namazları evde, ev halkına bizzat kıldırmaktadır. Oğlu Numan Bey ve 4 kızı büyüyüp de namaza tamamen alıştığında, onları karşısına alır. "Artık namaz alışkanlığını edindiniz. Ben artık camide cemaate gidiyorum" der onlara. Vefatına kadar da camiden geri kalmaz. 1986'da vefat ettiğinde, vasiyetini açan aile efradı, vasiyetin bir yerinde şöyle bir not bulurlar: "İki tane sabah namazımda güneşin doğup doğmadığı konusunda şüphem var. İki kere de orucumu iftardan biraz erken açmış olabilirim. Bunlar için benim adıma sadaka verin."
Sayfa 128Kitabı okudu
“Bu, bir güneş kızı. Güneşin altın yaldızı Parıldıyor kâkülünde Yanaklarının gülünde Pembe bir neşe var; birer Mavi nilüfer o gözler.”
Reklam
Goethe 74 yaşındayken, 19’unda bir genç kızı Ulrike’yi sever. ağzından yazdığı, şimdiki ruh halini şaşırtıcı bir biçimde ifade eden aşağıdaki dizeleri koyar. Bu şiir reddedilmesi üzerine duyduğu üzüntüyü yansıtır. Goethe şiiri 5 eylül 1823 yılında Cheb'ten Weimar'a giderken yazmaya başlar, 12 eylül'de yolculuğunun bitmesiyle
Güneşin her doğuşu, yarasını tekrar deşerdi. Artık uykunun insana nasıl unutma şansı tanıdı­ğını ama şafakla acının da uyandığını ve insanın bir saliseliğine ne çektiğini unuttuğu için daha da kötü hissetti­ğini anlıyordum. Bu, tekrar tekrar olduğu gerçeğiyle daha da zalim hale gelen bir numaraydı.
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
"Az konuşarak anlatın güzel bir gerçeği, ama çirkin bir gerçeği de sakın ola dile getirmeyin. Saçları güneşin ışığında parlayan genç kıza, sabahın kızı olduğunu söyleyin. Ancak gözleri görmeyen birine rastlarsanız şayet, ona geceyle bir olduğunu söylemeyin.
Sayfa 41 - İndigo yayıneviKitabı okudu
Reklam
En güneşli günlerde bulutlar vardır ama insan güneşin hep orada olduğunu unutmamalı.
Herkesin hayatında depresyona düştüğü, cesaretinin kırıldığı, hayattaki her şeyin lezzetini yitirdiği günler olur, biliyorum. En güneşli günlerde bulutlar vardır ama insan güneşin hep orada olduğunu unutmamalı.
Sayfa 194Kitabı okudu
Resulullah(sav), her sabah muhakkak Fatıma'nın kapısına uğrar ve namaz vaktini haber verirdi. Ehl-i Beyt'in sabahları namaza kalktığını elbette bildiği halde, Allah'ın "Uyarıya en yakınınızdan başlayın" talimatı gereği, kızını ve torunlarını muhakkak namazdan haberdar ederdi. Sabahları, kızı ve torunlarının kapısı çalarak şöyle derdi: "Ey benim kızacağızım, kalk Rabbinin rızkına hazırlan! Gafil olma, zira Alemleri Rızıklandıran Cenab-ı Hakk Teala, insanların rızıklarını şafağın sökmesiyle güneşin doğması arasında dağıtır."
Sayfa 205Kitabı okudu
636 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.