Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Güvercinler, açılmış kitaplara benziyor…”
Şakır şakır yağmur yağıyor Taksim’e. Kanatları ıslanmış güvercinler telefon kulübelerine sığınmışlar, sanki başka bir yerin güvercinlerine telefon edeceklermiş gibi.
Reklam
Duvar
soğuk anların çarçabuk geçişinde vahşi gözlerin suskunlukla duvar örüyor etrafıma kaçıyorum senden yol sapaklarında kırları yıldız tozunda görebileyim diye ışık pınarlarının suyunda yıkanayım diye sıcak yaz günlerinin ebruli sisinde eteğimi yabani zambaklarla doldurayım diye köy evlerinin damından horoz seslerini duyayım diye kaçıyorum senden
Naso'nun nasihatı - 7
... ne budalalıktı o öyle, ah menelaus? yalnız çekip gittin, bıraktın karını konuğunla aynı çatı altında. ah çılgın, ürkek güvercinler hiç emanet edilir mi bir atmacaya? bir ağıl dolusu koyun hiç emanet edilir mi, dağda gezinen kurda? helene'nin hiç günahı yok, bir suç işlemedi âşığı da: adamın yaptığını sen de yapardın, kim olsa yapardı. zemin hazırladın, zaman tanıdın bu yasak aşka. yarattığın fırsatı değerlendirmiş sadece kızcağız, öyle değil mi? ...
işte güzelsin,sevgilim, işte güzelsin. gözlerin güvercinler gibidir.
İşte güzelsin, sevgilim, işte güzelsin. Gözlerin güvercinler gibidir.
Reklam
Onlara , ' Pembe tuğlalardan yapılmış güzel bir ev gördüm , pencerelerinin kenarında sardunyalar , çatısında güvercinler vardı , ' diyecek olsanız , böyle bir evi hayal bile edemezler . Onlara , ' Yüz bin frank değerinde bir ev gördüm , ' demeniz gerekir . O zaman , ' Ah , ne kadar güzel bir ev ! ' diyeceklerdir .
Kaç akşam seyrettim bu sahilde ben Bulutların solgun menekşesinden Kaç güneş çırpındı kanlar içinde, Yosun bahçelerin uzak vehminde; Sesler erişilmez ufuklar gibi İmkânsız sularda tutuşan gemi, Uçan güvercinler avucumuzdan Ayrılmayan kader baş ucumuzdan.
Sayfa 36 - Dergâh yayınları. 32. Baskı.Kitabı okudu
Mevsim kış, hava soğuk, güvercinler üşüyor...
Sayfa 28 - Profil KitapKitabı okudu
Reklam
Nazım Hikmet ölmeden önce yazdığı son şiir : Cenaze Merasimim
Aslında Nazım Hikmet'in diğer şiirlerine kıyasla düz yazı gibi. : Bizim avludan mı kalkacak cenazem? Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan? Asansöre sığmaz tabut, merdivenlerse daracık. Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak, belki kar yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu, belki ıslak asfaltıyla yağmur. Ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi. Kamyona, yerli gelenekle, yüzüm açık yükleneceksem, bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden: uğurdur. Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma, meraklıdır ölülere çocuklar. Bakacak arkamdan mutfak penceremiz. Balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla. Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar. Avludaşlarım, uzun ömürler dilerim hepinize...
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Elimde bir çanta, şurda burda dolaşıyorum Hep bir yerlere gideceğim sanki Güvercinler konuyor saçlarıma bileklerime Uçuşuyorlar Bir çınar yaprağı düşüyor yaprağı ayaklarımın dibine Kupkuru Elime alıyorum, çiziyorum üstüne kalbimi Kalbim, diyorum Yorgunsa da, yaralıysa da, hepinizin aşkına sevgili.
1.500 öğeden 10,4bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.